Et ve Süt Kurumu'nun kırmızı et fiyatlarına yaptığı yüzde 48 zammın ardından et fiyatlarında bir artış daha bekleniyor. Sektör temsilcilerine göre, yüksek maliyetler ve arz sıkıntısı sebebiyle önümüzdeki iki ay içerisinde en az yüzde 30 zam kaçınılmaz.

Türkiye’nin et stoku azalıyor: Kırmızı ete en az yüzde 30 zam gelebilir

Et ve Süt Kurumu (ESK) kırmızı et fiyatlarına yüzde 48 oranında zam yaptı ve 1 kilogram kıymanın fiyatı 56 TL'den 83 TL'ye, kilogramı 62,5 TL olan kuşbaşı ise 92 TL'ye yükseldi. Toplam kırmızı et satışının %1'lik kısmını oluşturan ve sadece ESK mağazalarını kapsayan bu zammın, piyasadaki et fiyatlarına yansımayacağı belirtiliyor.

Et ve Süt Kurumu'nun yeni fiyat düzenlemesine ilişkin açıklama yapan Tarım ve Orman Bakanlığı da ESK fiyatlarının piyasadaki et fiyatlarını etkilemeyeceğini belirtti.

BBC Türkçe'de yer alan habere göre sektör temsilcilerine göre, yüksek maliyetler ve arz sıkıntısı sebebiyle önümüzdeki iki ay içerisinde et fiyatlarının en az yüzde 30 artması bekleniyor. Bu artış beklentisinin altında ise birçok yapısal sebep yatıyor.

YANLIŞ SÜT POLİTİKASI

Türkiye'de süt üreticisi işletmelerin sayısının, son üç yıldır süt fiyatlarının baskılanması ve artan üretim maliyetleri sebebiyle giderek azaldığı belirtiliyor.

Zarar eden süt üreticilerinin çareyi hayvanlarını kesmekte bulduğu ve böylece dişi büyük baş sayısının azalmasıyla, yeni hayvan üretiminin de azaldığı değerlendiriliyor.

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Başkanı Sencer Solakoğlu, özellikle son 4 aydır çok yoğun bir inek kesiminin yapıldığını belirtiyor:

"Yıllarca zarara mahkûm bırakılan süt çiftçileri, yoğun bir şekilde anaç hayvanlarını kesmeye başladılar. Bu kesimlerin sonucunda her geçen gün et üretimi düştü.Et hayvanı üreten çiftliklerin birçoğunun kullanım kapasitesi yüzde 50'nin altına düştü. Dolayısıyla şu anda kesimlik et hayvanı bulmakta çok ciddi zorluk çekiliyor, et fiyatlarının yükselmesi şart."

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve Et ve Süt Kurumu (ESK) eski genel müdürü İsmail Kemaloğlu da çiftlik kapasitelerinin yüzde 40-50 arası olduğu söyleyerek, "İşletmelerdeki hayvan sayılarında ciddi düşüş var" diyor.

'ARZ SIKINTISI YAŞANACAK'

Uzmanlara göre dişi sığır sayısının azalması ve yüksek maliyetlerin üzerine bir de turizm sezonundaki talep artışı eklendiğinde, birkaç ay içerisinde et fiyatlarında yüzde 30-40 arasında zam bekleniyor.

Kemaloğlu, "Eğer beklenen rakamlarda turist gelirse, etin kilosu çok rahat 150 TL olur. Çünkü arz sorunu kritik bir hal alacak gibi gözüküyor" diyor. Solakoğlu da "Turizm sezonunun başlaması ve hayvan stokunun minimuma inmesiyle, mayıs ayı sonuna kadar et fiyatlarının en az yüzde 30 zamlanacağını hesap ediyoruz" diyor.

Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Ahmet Hacıince ise aynı görüşte değil:

"İçinde bulunduğumuz dönem için kırmızı et arzı noktasında bir sorun gözükmektedir. Mevcut hayvan stokumuz talebi karşılayabilir seviyededir. Ancak süt fiyatlarının sürdürülebilir noktada olmayışı sebebiyle hayvan kesimi daha da hızlandığında, 1-1,5 yıl sonra esas kırmızı et kaynağı olan besilik dana temininde problem oluşabileceğinden, kırmızı et arzı yeterli seviyeye ulaşamayabilir. Mevcut ekonomik şartlar ve girdi maliyetlerinin artışı sebebiyle fiyat hareketlerinin olabileceği ekonominin gereği olmakla beraber, spekülatif artışlar beklenmemektedir."

Hacıince ayrıca vatandaşların gelir seviyesi ve alım gücü sebebiyle kırmızı ete yeterli talebin oluşamadığı durumlarda, fiyatların gereği kadar yükselmediğini kaydediyor.

Öte yandan sektör temsilcilerine göre Türkiye'de et ve süt ürünleri pahalı değil, aksine Avrupa'ya göre oldukça düşük. Esas sorunun vatandaşın alım gücünde olduğunu söyleyen Kemaloğlu, "Bugün bir kilo baklava 150-200 TL iken, ete pahalı dememek gerekiyor" diyor.

Hacıince de kırmızı et fiyatlarında yaşanan artışın; yem, enerji, işçilik ve akaryakıttaki artışlara göre daha az olduğunu belirtiyor.

'YEMDE İTHALATA BAĞLIYIZ'

Türkiye'de hayvancılıkta yıllık 26 buçuk milyon ton karma yem tüketiliyor ve bu yemin %50-55'ini ithal hammadde oluşturuyor. Türkiye'de hayvancılık yapanların yüzde 85'inin 10 inekten daha az hayvana sahip olduğunu belirten Solakoğlu, maliyet baskısı altında ezilen onlarca küçük işletmenin kapandığını söylüyor:

"International Farm Comparison Network (IFCN) verilerine göre, Türkiye'de hayvancılık yapma maliyetinin dünya ortalamasından yüzde 23 daha fazla. Artan maliyetlerin yükü şimdilik çiftçinin sırtına binmiş durumda. Ama eninde sonunda bunlar fiyatlara yansıyacak ve nihayetinde yine tüketicinin aleyhine bir gidişat olacak."

ET VE SÜT KURUMU NEDEN ZAM YAPTI?

Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun'un Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım'a verdiği bilgilere göre ESK'nın satışlarının büyük bölümü Millî Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı'na yapılırken, zincir marketlere hiç satışı bulunmuyor. Piyasaya satışlarının ise çok az olduğunu belirten Uzun, "piyasaya göre yüzde 66 daha ucuza et sattıkları için mağazalarda uzun kuyruklar oluştuğunu" ve zam yapmanın "kaçınılmaz" hale geldiğini söylüyor.