Geçtiğimiz hafta İngiltere’nin eski günlerine dönmeye çalışan devi Nottingham Forest’ten bahsetmiştik.

Geçtiğimiz hafta İngiltere’nin eski günlerine dönmeye çalışan devi Nottingham Forest’ten bahsetmiştik. Bizim eski günlerine dönmeye çalışan efsanemizi ise unutmuşuz. Bugün ülke futbolunun üçüncü kademesinde, Beyaz Grup'ta bulunan, bir zamanların istikrar sembolü, İzmir futbolunun gerçek anlamdaki devi Göztepe, 2002-03 sezonunun sonunda, 1.ligi 17. sırada bititrerek küme düştüğünde kimse bunun uçurumdan aşağı tam gaz giden, freni patlamış bir araba gidişi olduğunu bilmiyordu. Halbuki bundan sadece 4 sezon sonra kulüp amatör ligdeydi ve 3.lige yükselme maçları oynuyordu. 2008’de Aliağa Belediyespor’un yarışma haklarını satın alarak 3.lige giriş yapmaları özellikle İzmirli ezeli rakiplerinden tepki gördü ama Göztepe gibi bir kulübün bulunduğu yeri haketmediği herkes tarafından kabul ediliyordu.

Türk futbolunun bir başka lokomotifi Eskişehirspor, 1969-73 yılları arasında Türkiye Ligi'nde fırtına gibi eserken batısında kalan İzmir adlı bir şehrin sarı-kırmızılı takımı, Galatasaray'ın 2000 yılında kaldıracağı UEFA Kupası parkurunda sarı-kırmızı rengi Avrupa'ya ezberletmeye başlamıştı bile. Göztepe Spor Kulübü. İzmir ekibinin 1968-70 yıllarındaki Avrupa performansını bugün Türk futbol tarihinde gerçekleştiren tek takım var o da Galatasaray (1999-2000 ve 2000-2001 sezonları).

1963-64 sezonunda ligi beşinci sırada bitiren Göztepe o zamanki adıyla Fuar Şehirleri Kupası olan UEFA Kupası'na katılmaya hak kazanır. İlk turda Romanya'nın Petrolul Ploieşti takımına elenir. 1964-65 sezonunda ligdeki pozisyonunlarını bir sıra üste taşırlar. 3 büyüğün ardından 4. sırayı alarak aynı kupaya bir kez daha katılma hakkını elde ederler. Avrupa performansı da bir sıra üste taşınır. Almanya ekibi 1860 Münih kendi evinde 9-1 mağlup ederek eler Göztepe'yi. Ama bu skor Göztepe için içinden ders çıkarılacak bir mağlubiyet olur sadece. Bunu ilerideki yıllar gösterecektir. 1965-66 sezonunda beşinci sırayı alır takım. Yine aynı kupa, yine hüsran. İlk turda İtalya'nın Bologna takımına elenirler. 1966-67 sezonu. Ligde yine 1 sıra üste çıkar Göztepe ve yine 3 büyüğün ardında 4. sırada bitirir. Fuar Şehirleri Kupası yollarına düşülür bir kez daha. Ama bu sefer işler farklıdır, bir fırtınanın geleceğinin sinyali verilir. İlk turda Belçika'nın Antwerp takımını, 2. turda ise İspanyol devi Atlético Madrid'i kupanın dışına iterler ama 3. turda Yugoslavya'nın FK Vojvodina takımı onlara dur der. 1967-68 sezonunda içerde yerlerini kaybetmezler. Yine 4. sıra, ve izleyen sezon Avrupa'da yaptıkları devrim. Dev Olympique Marsilya elenerek yola başlanır. İkinci turda Romen Argeş Piteşti'yi kupanın dışına iter, üçüncü turda OFK Belgrad'ı. Çeyrek finalde Hamburg karşısında hükmen tur atlarlar. Yarı final...Türkiye’den bir takımın Avrupa'da yükseldiği en yüksek seviyedir o güne kadar. İlginç olan bugün futbol dünyasında esamesi okunmayan Macaristan'ın Ujpest takımına elenirler. Newcastle United kupayı müzesine götürür. Avrupa'daki bu maraton onların 1968-69 sezonunda ligi 7. sırada bitirmelerine neden olur. Ama Türkiye Kupası'nı kazanırlar. Bu Avrupa Kupa Galipleri Kupası demektir. 1969-70 yılında bu kupada da önce US Luxembourg'u, sonra John Benjamin Toshack'lı Cardiff City'i elerler ama Roma'ya elenerek çeyrek finalde kalırlar.

Bu yazdıklarımızın özeti şu demektir. Göztepe 1963-68 yılları arasındaki 5 sezonda hiçbir zaman 5.likten aşağı düşmemiş, 1968-69 ve 1969-70 sezonlarında Türkiye Kupası'nı müzesine götürmüş ve üstüste 6 sezon boyunca Avrupa Kupaları'nda mücadele etmiştir.Bu Avrupa rekoruna bugün Türk futbolunun 4 büyüğü bile zor ulaşıyor. Üstelik bu başarıyı tamamen yerli oyuncularla mücadele ederek gerçekleştirmiştir. 1967-68 sezonunda bu efsane kadronun forveti "Buldozer" lakaplı Fevzi Zemzem 19 golle ligi gol kralı olarak bitirmiştir.

O yıllarda mücadele eden Göztepe'nin efsane kadrosundan alıntı yapalım. 1968-69 UEFA Kupası'nda yarı final yolculuğunun başladığı İzmir'deki Marsilya maçının kadrosu. Bu kadronun başında yer alan efsane isim Adnan Süvari İngiltere'de öğrenim görmüş, tam 6 dil konuşabilen bir istikrar sembolü olarak ülke futbolunda yer etmiştir. Nitekim 1961 yılında geldiği teknik direktörlük görevinde 12 sene kalarak, aynen Sir Alex Ferguson gibi ilk senelerinde kötü sonuçlar almasına rağmen daha sonraları bir efsane yaratmıştır. Aşağıdaki oyuncuların bir çoğu Göztepe tarihinin en önemli isimlerinden, futbolcu avcısı Abbas Göçmen tarafından tüm Anadolu'nun taranmasıyla Türk futboluna kazandırılmıştır.

Ali Artuner-(Küçük) Mehmet Işıkal-Çağlayan Derebaşı-Hüseyin Yazıcı-(Büyük) Mehmet Aydın-Ali İhsan Okçuoğlu-Ertan Öznur-Nihat Yayöz- "Buldozer" Fevzi Zemzem-Gürsel Aksel- "Bombacı" Halil Kiraz

Böyle bir efsanenin sadece 4 sene önce amatör ligde mücadele etmesi tarihin en büyük çöküş hikayelerinden birisidir. Onlardan hemen sonra ülke futboluna damgasını vuracak Eskişehirspor'un kaderini geri çevirmesi 10 yılı buldu. 2 sezon önce Türkiye 1. Ligi'ne dönebildiler. Umarız bir diğer efsanenin dönmesi o kadar uzun sürmez. Çünkü efsaneler kolay yaratılmaz. Aynen 17 sene kulübün formasını giyen Nevzat Güzelırmak'ın aşağıdaki sözleri gibi.

“Büyük paralar karşılığında başka takıma gitmeyi kimse düşünmedi. O gün arkadaşlığımız neyse şimdi de o. Şimdi yaşlarımız 50 ile 60 arasında değişiyor. Her ay veya 15 günde bir toplanır, ailece görüşürüz. Bu herhalde Türkiye’nin hiç takımında yoktur. Göztepemizin parçalanmasına hiç bir zaman izin vermedik. Biz kendi arkadaşlığımızı, kendi kulübümüzü sevdik. Eğer, gitseydik onlara ihanet etmiş gibi olurduk. Bu kadroya yazık olurdu. Gürsel gitmemiş, Ali gitmemiş, Halil gitmemiş. Benim gitmem yakışık alır mıydı?”