Türkiye’nin ilk cin hastanesi kurucusu: Olayı merdiven altından çıkarıp kurumsallaştırdık

ERK ACARER erkacarer@birgun.net @eacarer

Bir cin çıkarma seansının ortasındayız. Antep’ten getirilen nişanlı bir kadın, önce odaya alınıyor. Başında birkaç kişi var. Cin çıkarma hocalarından biri olan Mehmet Ali Taşkıran, Müslüman Meleklerim dediği Huzeyfe, Zülfikâr, Zülkarneyn’den yardım alıyor. Kötü cinlere sorup kendisininkilerden yardım alıyor: “Neden bu bedendesin? Girin çıkarın!” Türkiye’nin ilk cin çıkarma hastanesinde yaşananları yoruma ihtiyaç duymadan veriyor, her şeyi okura bırakıyoruz.

Cin de çıkar, büyü de bozulur
İkitelli’deki 5 katlı bina içerisinden giriyoruz. Giriş katı danışma olarak kullanılıyor, diğer katlarda yönetim, ‘hocaların’ odaları ile birlikte cin çıkarma bölümleri ve tedavi birimleri bulunuyor. Son kat ise mescide ayrılmış durumda.

‘Manevi şifa merkezi olarak’ anılan mekân kuruluşunun henüz ikinci haftasında. Türkiye’nin ilk cin çıkarma hastanesinde; ‘Büyü bozma, maneviyat, cin çıkarma, Rukye işlemlerinin yanı sıra bio enerji, sülük, bioenerji ve hacamatlı tedavi de yapılıyor.

Cin hastanesinin işletmecisi Lütfü Bulut, Yeni Türkiye’deki bu en acayip serüvenlerden birinin başlangıcını anlatıyor: “Aslında benim de mesleğim gazetecilik. Cinci Bülbül Hoca ile ilgili bir haber yaptım. 100 binin üzerinde kişi okudu. Bu hoca vakti zamanında Kenan Evren’in manevi hastalığını iyileştirdiği iddia edilen kişidir. Ondan sonra vergili cinci hoca dönemi başlamıştır. Haberin altında iki hocanın da yorumu vardı. Biriyle iletişimim oldu. Bana; senin sayende işlerim açıldı, ekmeğini yedim, gel sana gerçeği anlatayım, çevrende içine cin kaçmış biri varsa çıkarayım’ gör dedi. O zaman yanıma muhasebede çalışan bir genç kız vardı. Uyuyamıyordu, banyodan korkuyordu, karabasanlar görüyordu. Onu aldım gittim. Kız tedavi olunca bu hoca bana X-Man, Örümcek Adam, Kaptan Amerika gibi bir kahraman geldi. İlk olarak onunla yola çıktım. 6-7 aylık bir hikâye. Sonra da burayı açtık!”

Gerçek şeytanla da insan şeytanla da savaşıyoruz
İşletmeci Bulut; “Amacımız, olayı merdiven altından çıkarıp kurumsallaştırmaktı” diye sürdürüyor sözlerini: “Sahtekârı var, dolandırıcısı var, tacizcisi var. Burası kurumsal bir yapı. Biz hem gerçek şeytan, hem de insan şeytanla savaşıyoruz. Kimseye farklı tarife de yok, fabrikatöre de fabrika işçisine de ayını tarifeyi uyguluyoruz.”

Peki, cin hastanesinde, çıkan her mahlûk başına ne kadar para alınıyor? O iş öyle kolay değil. Maneviyat tedavisi 2 bölümden oluşuyor: Önce teşhis sonra tedavi. Şikâyeti olanlar gelip danışmanlık hizmeti alıyor. Cin var mı yok mu? İlk ve en önemli mesele bu. Buna bakım deniyor. Bakım sonucunda cin olup olmadığı anlaşılıyor. Eğer varsa o zaman tedaviye geçiliyor.

‘Bir anda çıkması da sıkıntı!’
Üç türlü cin çıkarma yöntemi var: Rukye; tedavide metafizik varlıklar kullanmak demek. Cini, cinle çıkarmak, ‘çivi çiviyi söker’ gibi bir yöntem. Diğer usul dua... İşletmeci Lütfü Bulut; “Cin zayıfsa bir anda çıkar gider” diye anlatıyor: “Ama güçlüyse uğraşmak lazım. Bir anda çıkması da sıkıntı.” Fiyatlara dönersek; bakım, 100 TL. Cin çıkarma seansı ise 400 TL. Ancak sözü edildiği gibi iş bir seansla bitmeyebiliyor. Musallat var, musallat var!

İş, cinsine göre değişiyor.
Cin mevzusunda ilginç gerçekleri de öğreniyoruz. Merkezi şehir dışından arayanlar da var. Bu nedenle, isim, yaş, ana adı baba adı verilerek telefonla da bakım yapılıp hatta geçici bir ferahlatma imkânı da sağlanıyor. Bunun için bazen fotoğrafa da ihtiyaç duyuluyor.

Merkezin cin çıkarma hocalarından biri olan Mehmet Ali Taşkıran da “Uzmanlık alanım musallatı tespit edip çıkarmak” diye anlatıyor: “Varlıklardan yardım alarak kaybolan çalınan değerli şeyleri de buluruz. O şey nerede kaybolduysa, oraya cinler vasıtasıyla enerji gönderilir, yukarıdan bakılır. Yüzde seksen nokta atışı yapılır. ” Taşkıran, ‘kendi yöntemim dediği’ şekilde üzerimizde musallat olup olmadağına da bakıyor. Önce ortasında anahtar bulunan bir Kuran’ı çıkarıyor. Anahtar hocayla bizim parmağımız arasında birleşiyor. Taşkıran Huzeyfe’yi çağırıyor. O anahtarın Kuran’ı çevirdiği yere göre durumu söylüyor. Sonuç. Maalesef cinliyiz! Kendisi musallat olmuş!

Neden bu bedendesin?
Cin çıkarma hastanesinde bir seansa da tanık oluyoruz. Antep’ten getirilen nişanlı bir kadın, önce odaya alınıyor. Başında birkaç kişi var. Cin çıkarma hocalarından biri olan Mehmet Ali Taşkıran, Müslüman Meleklerim dediği Huzeyfe, Zülfikar, Zülkarneyn’den yardım alıyor. Kötü cinlere sorup kendisininkilerden yardım alıyor: “Neden bu bedendesin? Girin çıkarın!” Bu arada genç kadının çığlıklar attığını da görüyoruz.

Süfli cinleri çıkarmak bizim işimiz
Merkezin bir diğer danışmanı ve aynı zamanda Lütfü Bulut’un işletme ortağı medrese müderrisi Mehmet Salih Taşğın da telefonundan çekilmiş bir cinin kara bir dumana benzer şeklini gösteriyor! Taşğın da kendi yöntemine ve Rukye’ye yönelik bilgi veriyor: “Rukye yönteminde, Müslüman cinler ile süfli cinleri çıkarırız. Süleyman peygamberin yöntemidir. Burada ilim sahibi önemli hocalarla birlikteyiz.”

Bakanlık: İnceleme başlatıldı
Sağlık Bakanlığı ise dün akşam saatlerinde konu ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, bazı basın yayın organlarında, söz konusu hastane ve merkeze ilişkin gerçeği yansıtmayan haberlerin yer aldığı belirtilerek, “Bakanlığımız tarafından ‘Cin Hastanesi’ veya ‘Manevi Şifa Merkezi’ olarak herhangi bir kuruluşa hiçbir yetki veya ruhsat verilmemiştir. İddialarla ilgili olarak İl Sağlık Müdürlüğümüz tarafından inceleme başlatılmış, savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur” denildi.

***

Denetlemeye takılmadı

Cin Hastanesi’nde bulunduğumuz anlarda Küçükçekmece İlçe Sağlık Müdürlüğü’nden müfettişler kurumu denetlemek için binaya geliyorlar. 5 katlı cin çıkarma merkezini dolaşan yetkililer, sadece kurum içindeki ‘hacamat merkezi’ ile ilgili uyarıda bulunuyor.