10’uncu Ulusal Obezite Kongresi’nde obezite tüm yönleriyle ele alındı. Prof. Dr. Kaya, Türkiye’nin obezitede Avrupa birincisi olduğunu söyleyerek “Her 3 yetişkinden biri obez. 6 yaşında çocuklarımızın yüzde 17,9'u obez ve aşırı kilolu” diye konuştu

Türkiye obezitede Avrupa birincisi

DİLARA ŞİMŞEK

Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) ile Türk Diyabet ve Obezite Vakfı birliğiyle düzenlenen 10’uncu Ulusal Obezite Kongresi İstanbul’da gerçekleştirildi. Kongrede tüm yönleriyle obezite ele alınırken, dünyada neredeyse bir ‘salgın’ halini almış başlıca toplum sağlığı sorunu tartışıldı.

Obeziteyle mücadelenin, acil ve etkin olarak ele alınması gereken önemli bir halk sağlığı mücadelesi olduğunu belirten uzmanlar, toplum alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kongre Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kaya, Türkiye’nin şişmanlık konusunda Avrupa şampiyonu olduğunu belirterek, “Türkiye’de erişkinlerde her 3 kişiden biri obez. Dünyada 650 milyon obez, 1 milyar 9 milyon aşırı kilolu var. Türkiye’de erişkin nüfusunun 20 milyonu obez, bundan daha fazlası aşırı kilolu. Erişkin nüfusun yüzde 60-65’i aşırı kilolu ve obez. Acil eylem planları oluşturmak gerekiyor” dedi. Kaya, 6 yaşında çocukların yüzde 17,9’unun obez ve aşırı kilolu söyleyerek şu bilgileri verdi:

“Türkiye, Avrupa’da obezitede birinci sırada. OECD ülkelerinin verdiği erişkin nüfustaki obez oranı yaklaşık yüzde 19,5-20. Türkiye, bunun üzerinde. Türkiye’de erişkinlerde her 3 kişiden biri obez. Dünyada 650 milyon obez, 1 milyar 9 milyon aşırı kilolu var. Türkiye’de erişkin nüfusunun 20 milyonu obez, bundan daha fazlası aşırı kilolu. Erişkin nüfusun yüzde 60-65’i aşırı kilolu ve obez. Acil eylem planları oluşturmak gerekiyor. Çocukluk dönemlerinde fazla kilolu ve obez grup hızla artıyor. Kadınlardaki oran daha can sıkıcı. Erkeklere göre 2 kat daha fazla kadın obezitesi. Kız öğrencilerin erkek çocuklarına göre obeziteyle karşılaşma olasılığı daha fazla. Fazla kilolu ve obez yaş grubu göz önüne alınırsa, örneğin 6 yaşında çocuklarımızın yüzde 17,9’u obez ve aşırı kilolu. Toplamda 18 yaşına kadar olan yaş grubunun da yüzde 20-21’i obez ve aşırı kilolu.”

Bebekken başlatılmalı

Kaya, hareket etmek ve sağlıklı beslenmek gerektiğinin altını çizerek, “Bu bir kültür meselesi. Eğer çocuklarınıza doğduğu andan itibaren şekeri ve tuzu yedirmezseniz çocuk o tadı almayacak ve ileride de kullanmayacaktır. Obeziteyi önleme programları bebek anne rahmindeyken başlamalı” dedi.

Kentleşme, kişinin kendine vakit ayıramaması ve yemek kültürünün değişmesinin etkili olduğunu söyleyen TOAD Başkanı Prof. Dr. Volkan Yumuk, şunları aktardı:
“Hastalar obezitelerinin farkında değil. Hastalık olduğunu kabul etmiyor ve hekime gitmiyor. İlk önce diyetisyene değil hekime gitmesi gerekiyor. Ama gitme oranı çok düşük. Hedefimiz insanların alışkanlıklarını değiştirmek.”

Endokrinoloji Ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Mustafa Kulaksızoğlu, obezitenin pek çok hastalığı beraberinde getirdiğinin dile getirerek, çocukluk çağında önlem alınması gerektiğini söyledi.

Uzm. Dr. Kulaksızoğlu, kiloyu verdikten sonra önemli olan korumanın olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:

“Obezitesi olan kişi bir hastalığı çıkmadan üstüne düşmüyor. Bol karbonhidratlı yiyecekler mutluluk veriyor. Bu nedenle bu yiyecekle yönelme oluyor. Kiloyu verdikten sonra korumada başarısız. Yaşam stilini değiştirmek gerekiyor.”