OECD’nin “Bir Bakışta Eğitim 2020” raporuna göre okula ya da işe gitmeyen 15-29 yaş arası gençler sıralamasında en başta Türkiye geliyor. IstanPol Akademi Direktörü Telek, “Bu duruma kamusal politikalar yoluyla müdahale edilmesi gerekiyor” diyor.

Türkiye okula ya da işe gitmeyen gençler raporunda en başta: Bu gurur iktidarın

ANIL VARLI

Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) okula ya da işe gitmeyen 15-29 yaş arası gençler sıralamasında en başta yer aldı.

OECD’nin “Bir Bakışta Eğitim 2020” raporuna göre, Türkiye’de 15-29 yaş arasında ne okula ne işe giden gençlerin oranı yüzde 28,8. Aynı kategoride 20-24 yaş arasındaki gençlerin oranı ise yüzde 33,3. Bu oran OECD ülkelerinin ortalamasının neredeyse iki katı. Türkiye’yi bu sıralamada yüzde 23,7 ile İtalya ve Kolombiya takip etti. OECD üyeleri arasında bu sıralamada en düşük oranlı ülke yüzde 5,5 ile Lüksemburg oldu.

Konuyu BirGün’e değerlendiren İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (IstanPol) Akademi Direktörü Alphan Telek, hem Ortadoğu’da hem de Türkiye’de benzer bir eğilim olduğunu söyledi. Telek, şöyle konuştu: “Gençler bekleme odalarına alınmış durumdalar. Kendileri de iş bulma ve hayatla ilgili umutlarını giderek kaybediyorlar. Aileleriyle yaşamaya başlıyorlar. Sayıları giderek artıyor, neden olabilir diyorsak bunun birçok sebebi var. Toplumsal boyutu var, ekonomik örgütlenmeyle ve işsizlik fenomeniyle ilgili bir tarafı var.”

RANT SEKTÖRÜ DE SEBEP

Telek, sebeplerini şöyle açıkladı:

“Kapitalizmin son yıllardaki örgütlenmesi aslında yarattığı işten çok daha fazla işin yok olmasına neden oluyor. Bunun dışında Türkiye’deki ekonomi politikalarının yönlendirilmesi söz konusu. Artık yatırım üzerinden yapılan istekler sermaye kesimi arasında daha az. Kısa yoldan para kazanmanın yolunu bulmaya çalışıyorlar. Bir fabrika kurmaktansa söz gelimi aynı parayı yurtdışındaki finansal işlemler aracılığıyla kazanabileceklerini düşünüyorlar. Bu da işsizliğe varıyor. Tüm bunlar yapısal sebepler. Artık para üzerinden para kazanmak, rant sektörünün de gelişmesi işsizliğin ortaya çıkmasındaki sebeplerden biri.”

TEMEL GELİR TARTIŞILMALI

Söz konusu gençlerin ‘işe yaramazlık kâbusu’ içerisinde olduğunu ifade eden Telek, sözlerini şöyle noktaladı:

“Biz bu gençlerle konuşmuştuk. Orada şunu gördük, bu gençler yitip gidiyorlar. Çok net bir şekilde hepsi işe yaramazlık kâbusu içerisinde ve işe yaramaz olduğunu düşünmeye başlamışlar. Burada ciddi bir buhran var. Bu, toplumsal bir buhran. Dolayısıyla ne eğitimde ne istihdamda yer alan gençlerin sayısı arttıkça büyük bir umutsuzluk, geleceksizlik hali ortaya çıkıyor. Zaten işsizliğin kendisi büyük bir güvencesizlik getiriyor. Bu çocuklar bu hisler altında eziliyorlar. Onlara karşı gerçekten kamusal politikalar yoluyla müdahale edilmesi gerekiyor. Bu gerektiğinde sosyal politikalar yoluyla iş bulana kadar yardım etmektir. Mesela şu anda şu anda dünyada temel gelir diye bir şey konuşuluyor. Çalışsın veya çalışmasın herkese onurlu bir hayat yaşayabileceği temel bir gelirden bahsediliyor. Biz bugün bunları tartışmıyoruz, tersine vergi artırıyoruz.”