Bu hafta YouTube kanalımda bir dosya haber yaptım. Biliyorsunuz, normalde teknoloji ağırlıklı içerikler üretiyorum. Son zamanlarda ilgi alanımın dışına mecburen çıkmaya başladım. Tabii bunun bir açıklaması var. Bir süredir aslında bunu yapıyorum. İstanbul-İzmir otoban test videosu, gaz lambası incelemesi ve pandeminin başından beri her ayın son cumartesi gecesi Coşkun Aral, Yekta Kopan, Ünsal Ünlü ile birlikte canlı olarak yayımladığımız Takımdan Ayrı Düz Koşu programı... Yine ustam Coşkun Aral ile birlikte hazırladığımız Türkiye’nin Pazarları gibi içerikler ile kendi kanalımda teknolojinin biraz dışına çıkarak içerikler üretiyoruz. Teknoloji içerikleri üretmeye de bir taraftan tabii ki devam ediyorum. Madem ciddi bir kitle ile iletişim halindeyim, bunu toplumsal konularda farkındalık için kullanmalıyım. Toplumsal sorunları anaakım yayınların görmediği bir dönemde, kendi çapımızda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Yapabildiğimiz en iyi şey, gerçek habercilik yapmaya çalışmak. Bu hafta yaptığım konuya gelelim.

‘YOKSULLUK VE AÇLIK’

Ekonomik sıkıntıların tavana çıktığı bugünlerde en büyük sorun, yeterli beslenememe ve sağlıklı gıdalara erişim güçlüğü. Hatta erişememe diyebiliriz. Coşkun Aral ile birlikte bu konuyu bir süredir aramızda konuşuyorduk. Hatta Coşkun abi Türkiye’nin Pazarları, Eskişehir bölümümüzde “Bu konuyu biraz daha öne çıkartalım” diyerek, “Özel bir yemek yapalım” dedi. Tavuk ciğeri ve dana böbreği ile makarna yaptık. Gençler protein almak zorunda, Eskişehir öğrenci kenti, biz de ‘onlara hem besin değeri yüksek hem de doyurucu ve asıl önemlisi ucuz bir şekilde menü çıkartalım’ diyerek bir bölüm hazırladık. Biz bunu yaptığımızda mayıs ayının başlarıydı. O günden sonra ekonomik şartlar daha da ağırlaştı. İşte bu noktadan yola çıkarak konunun uzmanlarıyla bizi bekleyen riskler ve tehlikeleri konuştum. Yetersiz beslenen çocuklar, gençler, yetişkinler ve yaşlılar ne gibi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya? Maalesef konu çok ciddi. Gıdaya erişemeyenleri her yaşta farklı sorunların beklediğini söyleyebiliriz. Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Dilşat Baş ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol bizi bekleyen ve hayatımız boyunca sıkıntısını yaşayacağımız süreçleri şöyle özetliyor:*

•Çocuklar yetersiz beslendiğinde “güdüklük” boy kısalığı en sık görülen sorun olarak öne çıkıyor.

•Gençler yetersiz beslendiğinde anlama güçlüğü sorunuyla karşı karşıya kalacaklar. Eğitim yaşlarında daha kötü bir şey başlarına gelemezdi herhalde.

•Yetişkinler kanser hastalıklarına karşı çok daha riskli hale gelecek.

•Yaşlılarımızın en büyük sorunu kas iskelet sistemlerinin sağlığını kaybetmesi, hafıza sorunları ve hastane yatışlarında tedavilerinin normalden uzun sürmesi gibi problemleri yanında getirecek.

Tüm bunların yanında toplumsal olarak pek çok hastalığa karşı bizi koruyan ve o hastalıkları yenmemizi sağlayan bağışıklık sistemimizi çökme noktasına getirecek. Yani sonbahar geldiğinde grip, Covid-19 gibi hastalıklara karşı çok daha dirençsiz, güçsüz olacağız. Uzmanlarımız bir de sorunun tedavi süreçleri tarafından da bakılması gerektiğini söylüyor. Sağlık sistemi üzerine bir süre sonra inanılmaz bir yük bineceğini, gıdaya erişimin yanında sağlık hizmetlerine erişiminde ciddi sorunlar çıkartacağını ifade ediyorlar.

Son olarak bazı önemli verileri sizinle paylaşmak istiyorum:

•BM'nin Dünya Açlık Haritası’ndaki Türkiye verisi: 14.8 milyon kişi yeterli beslenemiyor.

•BM Dünya Gıda Programı’nın verilerine göre Türkiye’de 5 yaş altı çocukların yüzde 1.7’si akut (ileri) yetersiz beslenme durumuyla karşı karşıya.

•Veriler çocukların yüzde 6’sının ise kronik (sürekli) yetersiz beslenme yaşadığını gösterdi. Yetersiz beslenmenin en fazla olduğu il ise Şırnak oldu.

•BM Dünya Gıda Programı'nın gerçek zamanlı veri paylaştığı 'Açlık Haritası'na göre, 6 Haziran itibariyle 92 ülkede toplam 866 milyon kişi yeterli gıda tüketmiyor.

•Veriler 84 milyon nüfusa sahip Türkiye'de 14.8 milyon kişinin yetersiz beslenemediğini de gösterdi.

•BM'nin son verileri, Türkiye'de üç ay öncesi ile karşılaştırıldığında 410 bin kişinin daha yetersiz beslenme yaşadığını gösterdi.

•Bir ay öncesi ile karşılaştırıldığında ise 50 bin kişinin yeterli gıda tüketememeye başladığı anlamına geliyor

•Aynı veriler, beş yaş altı çocukların yüzde 1.7'sinin akut yetersiz beslenme, yüzde 6'sının ise kronik yetersiz beslenme yaşadığını ortaya koyuyor.

*NOT: Detaylı bir şekilde röportajın tamamını izlemek isterseniz YouTube aramalar kısmına Türkiye’yi Bekleyen Büyük Tehlike yazarsanız video karşınıza çıkar.