Google Play Store
App Store

Sis Dağılır, Ander ve Efkar teklileriyle müzik yaşamını sürdüren Padavana, “Her renk güzel ama bu renkler bir araya gelince oluşan gökkuşağı ayrı bir güzel” diyor.

Türküler bizi şekillendirdi

Etki Can BOLATCAN

Toplumdaki tüm sesleri enstrümanlarının notalarına taşıyan Padavana, 2b013’te başladığı müzik kariyerine şarkıları, konserleri ve yaşama karşı duruşuyla devam ediyor. Savaşın olmadığı bir dünyada şarkı söylemek için çıktıkları yolculuğun son durağının neresi olduğunu bilmediklerini, yolda olmayı sevdiklerini söyleyen Padavana üyeleri ile kendilerine, müziğe ve hayata dair bakışlarını konuştuk.

Padavana ne demek? Tercih nedeniniz.

Padavana ismini psikolojide ‘padavana anı’ kavramından alıyor. ‘Padavana anı’ insanın 0 - 5 yaş aralığında yaşadığı, genelde hatırlanmayan çocukluk anılarını kapsıyor. Freud’a göre bu anılar insanın karakterini büyük ölçüde etkiliyor. Biz de bu yaş aralığını; beşikten ilk adımlarımıza kadar olan sürecimizi, büyüklerimizin türkülerini, destanlarını ve ağıtlarını dinleyerek geçirdiğimiz için karakterimize işlenen bu ezgilere uygun ismin ‘padavana’ olduğunu düşündük.

Beş kişilik grup üyelerinin her birinin farklı yetenekleri var. Sorumluluklar nasıl paylaşılıyor?

Ekibimizin görünen yüzü beş kişi. Müzik serüvenimiz boyunca birçok değerli müzisyenle çalışma fırsatı bulduk. Kolektif bir yaşamı benimsediğimiz için herkesin farklı yeteneği ve karakteri olmasını seviyoruz. Örneğin; ekibimizin bir vokali Zaza, bir vokali ise Laz. "Birbirimizi anlamamız için aynı dili konuşmamıza gerek yok, ezildikten sonra hepimiz aynı şarabız" demişti Kazım Koyuncu ve bu farklılıklar kıymetli. Her renk güzel ama bu renkler bir araya gelince gökkuşağı ayrı bir güzel. Sorumluluk kısmı ise şöyle; örneğin, birimiz konser repertuarı yazarken bir değerimiz bu şarkıların düzenlemesiyle ilgileniyor veya birimiz bir eser besteledi ise bir diğerimiz eserde yer alacak enstrümanları belirliyor. Süreçler doğal şekilde paylaşılıyor.

Karadeniz müziği denince akla ilk Kazım Koyuncu geliyor. Konserlerde Kazım Koyuncu’nun eserlerini de yorumluyorsunuz. Kazım Koyuncu gibi örnek aldığınız kimler var?

Kazım Koyuncu yaşamımıza ve müziğimize ilham veren en önemli isim. Müziğimiz üzerinde Zuğaşi Berepe grubunun da etkisi azımsanamaz. "Oxoşkva do oropaşeni skudare" demişlerdi, yani "özgürlük ve aşk için yaşayacaksın" sanırım etkisini bu cümlenin derinliğinden anlayabiliriz.

Ülkede atmosferin sürekli gerildiği; sanatın ve sanatçının üzerindeki baskıların çok yoğun hissedildiği bir dönemde ‘piyasadakilerden’ farklı bir müzik tarzınız var, kendinizi bu anlamda cesur hissediyor musunuz?

Ülkenin uzun süredir içinde bulunduğu gergin ve stresli süreç elbette bizi de olumsuz etkiliyor. Yapılması gereken şeyleri yaptığımızı düşündüğümüz için kendimizi ‘cesur’ olarak tanımlamıyoruz. Bu durum toplumda yitirilmiş olan bir refleksten kaynaklanıyor. Haksızlıklara, adaletsizliklere, istismarlara gerekli gürlükte sesler çıkarılmıyor, susmak ve alışmak doğal olan bir tepkiye dönüştürülüyor. Zaten söylenmesi gerekeni söylediğimizde ‘cesur’ sayılıyor olabiliriz. Bu konuda Uğur Mumcu’yu anmak toplumumuzun durumunu özetleyecek, şöyle söylemişti "insanlar sadece konuştuklarından değil, sustuklarından da sorumludur." Öte yandan biz de aşk şarkıları besteliyoruz ve söylüyoruz elbette, mükemmel bir duygu aşk. Ama hayatın başka yüzleri de var ve bu yüzler her zaman güler yüzlü olmuyor.

Barış Yıldırım’la beraber Kızıldere katliamında düşenler için yorumladığınız ‘Oy Cihan Bizum Cihan’ şarkısını yapmaya nasıl karar verdiniz? Devrimci hareketin önde gelen isimlerinden Cihan Alptekin’in anlatıldığı şarkıyı seslendirmek nasıl bir duygu?

‘Oy Cihan Bizum Cihan’ eseri bizim için çok kıymetli ve özel bir eser. BirGün aracılığıyla Barış Yıldırım’a tekrar çok teşekkür etmek istiyoruz. Eseri bize ulaştıran çok değerli abimiz Çağlayan Boran Bozacı oldu. Kendisi bizim hayata karşı duruşumuzu ve müzik sürecimizi yakından bildiği için bizim hayata geçirmemizi uygun görmüş. Biz de bu eserin onun sesiyle çok daha güzel olacağını bildiğimiz için onu ikna ettik ve eseri ‘Çağlayan Boran Bozacı’ seslendirdi. Bizim için her açıdan çok kıymetli ve yoğun duygular barındıran bir çalışma oldu.