TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, yüksek enerji fiyatlarını eleştirdi. Turan, “Enerji maliyetindeki artış, TL’deki değer kaybı ile birleştiğinde ekonomiye yük bindiriyor. TL’deki değer kaybı, makroekonomik dengeleri sarsarken ihracatın rekabet gücüne sanıldığı gibi bir katkı da sunmuyor” dedi.

TÜSİAD Başkanı Turan, enerji fiyatlarını eleştirdi: Rekabet gücü olumsuz etkileniyor
Fotoğraf: AA

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan, ‘12. Türkiye Enerji Zirvesi’nin dün yapılan TÜSİAD özel oturumunda Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yüksek enerji fiyatlarının Türkiye ekonomisinin rekabet gücünü olumsuz etkilediğini kaydeden Turan, "Enerji maliyetindeki artış, TL’deki değer kaybı ile birleştiğinde ekonomiye yük bindiriyor. TL’deki değer kaybı, makroekonomik dengeleri sarsarken ihracatın rekabet gücüne sanıldığı gibi bir katkı da sunmuyor. Bu yüzden enerji yoğun birçok sektörümüz halihazırda rekabet etmekte zorlanmaya başladı. AB ülkeleri, hızla devreye soktukları enerji tasarrufuna, enerji verimliliğine ve yenilenebilir enerjiye yönelik düzenlemelerle enerji sektörünü yeniden yapılandırıyor. Türkiye enerji sektöründe benzer bir dönüşümü gerçekleştiremediği durumda, enerji yoğun sektörlerde maliyetler AB ülkelerine oranla yüksek kalacak. Bu yapıda demir-çelik, cam, seramik, çimento, alüminyum, gübre gibi enerji girdisi yoğun sektörlerde Türkiye rekabetçiliğini sürdüremeyecek" dedi.

"MALİYETLERDEKİ ARTIŞ EKONOMİYE YÜK"

Enerji maliyetindeki artışın TL’deki değer kaybı ile birleştiğinde ekonomiye yük olduğunu kaydeden Turan, “TL’deki değer kaybı, makroekonomik dengeleri sarsarken ihracatın rekabet gücüne sanıldığı gibi bir katkı da sunmuyor. Bu yüzden enerji yoğun birçok sektörümüz halihazırda rekabet etmekte zorlanmaya başladı” dedi.

Turan, enerji denkleminde hem maliyet hem de arz güvenliği açısından ciddi bir darboğaz yaşanmaması için tüm sistemi, bütün bileşenleri ile beraber gözden geçirmek ve yeniden kurgulamak gerektiğini ifade etti.

"TL’DEKİ DEĞER KAYBI, REKABET GÜCÜNE KATKI SUNMUYOR"

Enerji ve gıdaya erişim sorunlarının öncelikli konuların arasında yer aldığını ifade eden Turan, “Bugün dünya ekonomisine baktığımızda, oldukça sıkıntılı bir dönemden geçmekte olduğumuzu görüyoruz. Yüzyılın başında geleceğe umut ve güvenle bakıyorduk. Bugün ise enerjiye ve gıdaya erişim sorunları en öncelikli konularımız arasına girmiş durumda” diye konuştu.

Yüksek enflasyon ile beraber faizinde arttığını kaydeden Turan, “Küresel likidite azalıyor ve gelişmiş batı ülkelerine geri dönüyor. Enflasyon yükseliyor, yüksek enflasyonla mücadele için faiz oranları da yükseliyor. Hızlı ekonomik gelişme, yerini durgunluğa ve hatta ekonomik faaliyette gerilemeye bırakıyor” şeklinde konuştu.

Resesyonun hafiflemesi ile fiyatların yeniden yükselişe geçeceğine dikkat çeken Turan, “Enerji fiyatlarındaki artış jeopolitik risklerle hızlanmış olsa da fiyatlar, aslında yatırımlardaki yetersizlik nedeniyle Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden daha önce, 2021’in sonlarından itibaren artış eğilimine girmişti. Şu anda dünya ekonomisindeki yavaşlama enerji fiyatlarında bir miktar gevşemeye yol açmışsa da resesyonun hafiflemesiyle fiyatların yeniden yükselişe geçmesi kaçınılmaz olacak. Gelecek yıl enerji fiyatlarının son beş yıllık ortalamasının yüzde 75 üzerinde olacağı hesaplanıyor” dedi.

"CARİ AÇIK 39 MİLYAR DOLARA ULAŞTI"

Enerji fiyatlarında yaşanan sıçramanın ithalat faturasını kabarttığını belirten Turan, şunları söyledi:

“Enerjide, ekonomi, arz güvenliği ve iklim değişimi ile mücadele önceliklerinin birbiriyle uyumlu hale geldiği bir dönüşüm, hiç şüphesiz Türkiye açısından da çok önemli. Her şeyden önce ham madde açısından çok zengin olmayan, hele ki fosil yakıtlarda ithalata bağımlılığı yüksek olan ülkemizde enerji fiyatları ile ekonomik performans arasında yakın bir ilişki var. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından başlayan kriz sonucunda ülkemizin enerji tedarikinde bir sıkıntı oluşmamışsa da enerji fiyatlarında yaşanan sıçrama ithalat faturasını kabarttı. Bu senenin ilk dokuz ayında enerji ithalatındaki artış 42 milyar dolar oldu. Cari açık 39 milyar dolara ulaştı. Ancak enerji ithalatını hariç tutarsak cari açık 38 milyar dolarlık fazlaya dönüyor."

(ANKA)