TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen hapis cezası ve siyasi yasağa dair "Çağdaş demokratik bir toplumda yeri olmamalı" değerlendirmesinde bulundu. Turan, uzun süredir ekonomi politikasını eleştirdiği iktidara yönelik sözlerini yineleyerek, 2023 yılı için "Türkiye ekonomisinde tahmin yapmak hep zordur ama sanırım bu sene daha da zor" ifadelerini kullandı.

TÜSİAD Başkanı Turan: Siyasi yasağın demokratik toplumda yeri olmamalı
Fotoğraf: AA

Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza ve siyasi yasak konusunda "Halkın oyuyla göreve gelen seçilmiş siyasetçilerin, ifadeleri nedeniyle görevini yapma ve seçilme hakkından alıkonulmasının çağdaş demokratik bir toplumda yeri olmamalı" dedi.

Turan, iktidarın enflasyona dair politikasını da eleştirerek, “Para politikasının güçlü bir enstrüman olarak kullanım dışı bırakılması tercihi enflasyonla mücadeleyi çok zorlaştırıyor”ifadelerini kullandı. Turan, mevcut durumda 2023 için de tahminde bulunmanın zor olduğunu belirterek, "Türkiye ekonomisinde tahmin yapmak hep zordur ama sanırım bu sene daha da zor” değerlendirmesi yaptı.

ekonomim.com’dan Hande Sema Ceylan’a konuşanTuran, 2023 yılı için ekonomi politikasının hareket alanının dar olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:

"Para ve maliye politikalarının uygulamadaki etkinliğinin azalmasına paralel olarak mevzuat düzenlemelerinin adeta bir tür ekonomi politikası aracı olarak kullanıldığını gördük. Önümüzdeki yıl, kurlarda ve fiyatlarda istikrarı temin edecek ve enfl asyonun tek haneye inmesini hedef leyecek politikaların uygulanması önemli olacak. 2023 seçim yılı. Bütün seçim yıllarında olduğu gibi öngörü yapabilmek zor. Hele ki Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu koşullar, yani enflasyon ve kurdaki yüksek volatilite ve sık yapılan mevzuat değişiklikleri önümüzdeki sene için öngörü yapmayı zorlaştırıyor. Seçim yılı olduğu da düşünüldüğünde büyümenin makro dengeleri bozmadan nasıl hızlandırılabileceği ise önemli bir soru. Gelecek sene için ekonomi politikasının hareket alanı epey daralmış durumda. Marj çok dar, hata yapmamak lazım. Büyümedeki hızlanma cari açığın bozulmasına, bu da kur üzerinde baskı ve kur üzerinden enflasyonun hızlanmasına yol açabilir. Bu nedenle ekonomi politikalarının çok dikkatli uygulanması gereken bir dönemdeyiz. 2023 öngörülerini etkileyecek bir unsur da seçim sonrasında uygulanacak ekonomi politikaları. Türkiye ekonomisinde tahmin yapmak hep zordur ama sanırım bu sene daha da zor."

"YÜZDE 4-5 ALTINDAKİ BÜYÜME SIKINTIYA İŞARET"

OECD, IMF, S&P, Moody’s gibi kurumların 2023 yılı için Türkiye’nin yüzde 3 büyüme tahmini yaptıklarını hatırlatan Turan, “Bu tabii hem tarihsel ortalamalar olarak hem de ulaşmak istediğimiz refah seviyesi açısından epey düşük bir oran. Üzerine bir de nüfus artış hızını ekleyince refah artışı için pek pay kalmıyor. Tarihsel olarak Türkiye ekonomisinde yüzde 4-5 büyüme olağandır. Bunun altındaki rakamlar sıkıntıya işaret eder. Düşük büyüme istihdam yaratma imkanını kısıtlar. Yeterli iş imkanı yaratılamayınca, enflasyon da yüksek olunca, özellikle sabit ve dar gelirliler açısından ekonomik koşullar zorlaşır” dedi.

Yıllık enflasyonun sene sonunda düşük çıkmasının fiyatlarda azalma anlamına gelmeyeceğini hatırlatan Turan, “Geçen senenin Aralık ayında ve bu senenin Ocak ayında aylık enflasyon çok yüksek olmuştu. Bu Aralık ayında ve 2023’ün Ocak ayında aylık enflasyon daha düşük çıktığında yıllık enflasyon da düşecek. Bu nedenle 2023’te enflasyonun çıkmış olduğu seviyeden bir miktar gevşemesi olası. Önemli olan bundan sonrası. Çünkü enflasyondaki yavaşlama yükselmiş olan fiyat seviyesinin değil, fiyat artış hızının düşeceği anlamına gelir. Bu da halkın satın alma gücü üzerinde baskının devam edeceği anlamına gelir. Bu nedenle ekonomi politikasının başlıca önceliği enflasyonun tek haneli seviyelere gerilemesi olmalı” diye konuştu.

Turan, devamında ise "Para politikasının güçlü bir enstrüman olarak kullanım dışı bırakılması tercihi enflasyonla mücadeleyi çok zorlaştırıyor. Öte yandan, enflasyonla mücadele tek başına para politikası ile de yapılamaz. Bunu uzun zamandır dile getiriyoruz. Maliye politikasının para politikasını destekleyici olması gerekir. Ayrıca yapısal reformlar yoluyla üretim yapısından kaynaklanan katılıklar ortadan kaldırılmalı, piyasaların rekabetçi yapısı güçlendirilmeli. Ekonomi yönetiminin enflasyonu düşürme kararlılığını çok net olarak benimseyerek topluma aynı netlikte aktarması ve ekonomideki karar alıcıların bu kararlılığa inanması da enflasyonla mücadele için çok önemli" ifadelerini kullandı.

İMAMOĞLU'NA SİYASİ YASAK KARARI

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza ve siyasi yasak sürecine dair konuşan Turan, “Siyasi yasağın demokratik toplumda yeri olmaması gerekir” dedi.

Turan, şunları söyledi: "Özellikle hukuk ve adalet her zaman Türkiye’de önemli bir gündem maddesi. Siyasi geçmişimizde pek çok kez tanıklık ettiğimiz ve yanlış olduğu da görülen siyasi yasak konusu maalesef yeniden gündeme geldi. Halkın oyuyla göreve gelen seçilmiş siyasetçilerin, ifadeleri nedeniyle görevini yapma ve seçilme hakkından alıkonulmasının çağdaş demokratik bir toplumda yeri olmamalı."