İktidarın 'yeni ekonomi modeli'ne karşı yazılı bir açıklama yayınlayan TÜSİAD, söz konusu modelin amaçlanan sonuçlara erişemeyeceğinin anlaşıldığına vurgu yaptı, iktidara çağrıda bulundu: "Kabul görmüş, iktisat bilimi kurallarına dönülmeli."

TÜSİAD'dan iktidara çağrı: İktisat bilimi kurallarına dönülmeli

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), "Kabul görmüş, iktisat bilimi kurallarına dönülmeli" çağrısında bulundu.

TÜSİAD resmi internet sitesi üzerinden yazılı bir açıklama yayınladı. Ekonomide yaşanan istikrarsızlığa dikkat çekilen açıklamada, “Denenmekte olan ekonomi programıyla amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir” denildi.

'GÜVENSİZLİK VE İSTİKRARSIZLIK ORTAMI'

TÜSİAD'ın bu iktisadi çerçeve çizilmeden evvel de, süreç devam ederken de, erken faiz indirimi ile oluşan politikaların istikrarsızlık yaratacağına dair görüşlerini bildirdiği vurgulanan açıklamada, yeni iktisadi tercihler kapsamında atılan adımların ardından güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluştuğu ifade edildi.

Açıklamada, 'yeni ekonomi modelinden vazgeçilmesi ve tüm paydaşların desteğinin alındığı, genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmesi' çağrısı yapıldı.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Son dönemde yaşadığımız istikrarsızlıklar sonucunda, denenmekte olan ekonomi programıyla amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir.

TÜSİAD olarak, bu iktisadi çerçeve çizilmeden evvel de, süreç devam ederken de, erken faiz indirimi ile oluşan politikaların istikrarsızlık yaratacağına dair görüşlerimizi hem kamu kurumları hem de kamuoyuyla pek çok kez paylaştık. Bu sürecin TL’de şiddetli değer kaybı, enflasyonda hızlanma, yatırımları, büyümeyi, istihdamı baskılama ve en önemlisi ülke olarak fakirleşmemizle sonuçlanma riskini vurgulamıştık.

'EKONOMİK DENGELERİN BOZULDUĞUNU GÖRMEKTEYİZ'

Nitekim, yeni iktisadi tercihler kapsamında atılan adımların ardından güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluşmuştur. Özellikle yurt içinde dövize olan talebin şiddetli ölçüde yükseldiğini, bunun da var olan tüm ekonomik dengeleri bozduğunu görmekteyiz.

İzlenen ekonomi politikası yalnızca iş dünyası için değil, tüm vatandaşlarımız için yeni ekonomik sorunlar yaratmaktadır. Uzun dönemde de çok daha büyük yapısal problemlere yol açma riski artmıştır. En fazla faydalanması beklenen ihracatçılarımız dahi bu ortamdan zarar görmektedir.

Tüm bunların sonucunda, son dönemde ekonomide oluşan hasarın tespitini yapıp öncelikle serbest piyasa işleyişi çerçevesinde, tüm paydaşların desteğinin alındığı, genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmesinin gereği açıktır.

Ülkemizde “kurumsuzlaşma” sorununa daha önce de işaret etmiş, kalkınmamız için gerekli yaklaşımı “Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa: İnsan, Bilim, Kurumlar” adlı çalışmamız ile kamuoyuyla paylaşmıştık. Ülke ekonomimize fayda sağlayacak, öngörülebilirliğin, yatırım ortamının ve kalkınmanın önünü açacak kural bazlı politikaları hayata geçirmeliyiz. Kurumların ve kuralların kapsayıcı ve etkin şekilde güçlendirilmesi başta olmak üzere atılacak adımlar ülkemizde güven ortamının oluşması için elzemdir. TÜSİAD olarak bu istikamette atılacak doğru adımlara katkı vermeye hazırız."

TÜSİAD'IN İLK ÇAĞRISI DEĞİL

AKP’nin iktidara gelmesinde ve kalıcılaşmasında büyük yeri olan TÜSİAD bir süre önce de “Geleceği İnşa” başlıklı toplantıda hükümete 'uyarıda' bulunmuştu. Toplantıda ayrıca TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, laiklik, demokrasi ve düzenleyici kuruluşların bağımsızlığının öneminden söz etmişti.

Toplantıda hükümete şu üç öneri sunulmuştu:

► Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının sağlanması çerçevesinde devletin tüm işlemlerinde hukukla bağlı olması ve etkin hak arama özgürlüğünün güvence altında olması
► Çoğulcu ve katılımcı demokrasinin güçlendirilmesi; bütün vatandaşlar için tüm hak ve özgürlük alanlarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standartlarında geliştirilmesi, siyasette ötekileştirme, ayrımcılık ve nefret söylemleri ile mücadele edilmesi,
► Kuvvetler ayrılığını güçlendirmek için denge ve denetleme mekanizmalarıyla yargısal denetimin güçlendirilmesi, şeffaf, hesap verebilir, daha az merkeziyetçi ve etkin bir kamu yönetimi anlayışının yerleşik hale getirilmesi.

TÜSİAD'ın laiklik, demokrasi ve ekonomiyle ilgili eleştiriler içeren çıkışına AKP'den ilk tepki AKP Genel Sekreteri Fatih Şahin'den gelmişti. Şahin, TÜSİAD'ı vesayet özlemi içerisinde olmakla suçlamıştı.

FAİZ İNDİRİMLERİNDEN RAHATSIZLAR

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz indirimlerine devam ederken reel sektörün faiz indirimlerine yönelik tutumu da kamuoyunda tartışma konusu olmuştu. TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, "Piyasayı canlandırmanın yolunun maalesef sadece faizi düşürerek olamayacağını artık hepimiz görmüş olmalıyız" görüşünü paylaşmıştı.