Tutmayın Erdoğan’ı
Yeni Osmanlıcı hayallerini sürdüren Erdoğan, Somali’ye asker yollama hazırlığındayken diğer yandan da İsrail’i hedef aldı. ‘İsrail’e gireriz’ açıklamasıyla boy gösteren Erdoğan’ın, ABD’den bağımsız hareket etme şansı yok.

Haber Merkezi
Yeni Osmanlıcı hayallerden vazgeçmeyen rejim yayılmacı politikalarını sürdürürken AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da yeni bir macera arayışında.
Önceki gün memleketi Rize’de konuşan Erdoğan, İsrail’i hedef alarak "Biz nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl biz Libya’ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız" ifadesini kullandı. Erdoğan’a yanıt ise gecikmedi. İsrail Dışişleri Bakanı sosyal medya hesabından, “Erdoğan, Saddam Hüseyin’in izinden gidiyor ve İsrail’e saldırı tehdidinde bulunuyor. Orada ne olduğunu ve nasıl bittiğini hatırlamalı” diye yazdı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise İsrail’e ‘Hitler’ benzetmesiyle yanıt verildi. Bakanlığın açıklamasında “Soykırımcı Hitler’in sonu nasıl olduysa, soykırımcı Netanyahu’nun sonu da öyle olacak” denildi.
GÜNÜN SONUNDA YİNE EMPERYALİSTLERLE
Erdoğan’a destek ise ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli’den geldi. ‘İsrail’e de gireriz’ söylemine destek veren Bahçeli, "İsrail yönetiminin hesap vereceği günler uzak değildir. Bu durum sadece sabır ve zaman meselesidir" dedi. Bölgede ümmetin liderliğine soyunan Erdoğan’ı Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbasi’nin dahi muhatap almamasının ardından başlayan tartışmalara da değinen Bahçeli, “Abbas nerede durduğunu, tarih ve mazlumlar önündeki sorumluluğunu ihmalden süratle kaçınmalıdır” diye konuştu. Filistin resmi ajansı WAFA’da yer alan habere göre ise Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, Abbas’ın yakında Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunarak Erdoğan ile görüşeceğini açıkladı.
Emperyalistlerin ve ABD desteği ile Filistin’e aylardır saldırılarını sürdüren İsrail’e karşı gerçekçi bir tavır alamayan Saray rejimi ise bölgede yine ‘asıp kesmeye’ devam ediyor. İçi boş, tehditvari, militarist çıkışlarıyla daha önce de birçok ülkeyi tehdit eden Erdoğan, söylemlerinde taş üstünde taş bırakmıyor. İsrail’e yönelik ifadelerinde Libya ve Karabağ örneğini veren Erdoğan daha önce de Suriye ve Yunanistan başta olmak üzere birçok ülkeyi tehdit etmişti. Ancak tüm bu tehditlerin sonunda, Erdoğan her defasında yeni bir ‘u’ dönüşüyle kendini frenlemek durumunda kaldı. Erdoğan günün sonunda yine NATO, ABD ve Batı’dan gelen hamleler doğrultusunda hareket edebildi.
Erdoğan’ın verdiği örneklerin arka planında ise Türkiye Karabağ’a hiç doğrudan girmedi, Libya müdahalesi ise "siyasi fiyasko" oldu. İsrail’e yüklenen Erdoğan’ın Suriye’ye müdahaleden bahsetmemesi dikkat çekti.
Yine yayılmacı politikalar peşinde koşan ve özellikle 2009’dan beri daha sert bir dış politika geliştiren Erdoğan, dünyanın birçok yerinde çıkar peşinde koşmaya devam ediyor. Ekonomik ilişkilerden bağımsız hareket edemeyen Saray rejimi son olarak Meclis’ten alelacele geçiştirilen Somali tezkeresiyle TSK’nin 2 yıl boyunca Somali’de görev yapmasının önünü açtı. Tezkereye ilişkin CHP ve Dem Parti hayır oyu kullanırken CHP’den iktidara emperyalistlerle işbirliği eleştirisi gelmişti.
∗∗∗
MAVİ VATAN AÇIKLAMASI
Somali’ye asker yollanmasının önünü açan tezkerenin ardından başlayan ‘Mavi Vatan’ tartışmasına ilişkin CHP bir toplantı gerçekleştirdi. CHP Lideri Özgür Özel, Dış Politika Danışma Kurulu üyeleri ve parti sözcüsü Deniz Yücel’in katıldığı toplantı sonrası basın toplantısı düzenlendi. Parti sözcüsü Yücel, AKP sözcüsü Ömer Çelik’in CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan’ı hedef alan sözlerine yanıt verdi. Yücel, “Namık Tan’ın partimiz adına yaptığı son derece doğru tespitler ve tanımlamalar içeren konuşmaların bir bölümü cımbızlanarak iktidara yakın sosyal medya üzerinden bir linç kampanyası başlatılmıştır" dedi. Yücel şöyle konuştu: Mavi Vatan kavramı hamaset malzemesi yapılamaz. CHP, uluslararası hukuktan doğan haklar çerçevesinde, ülkenin denizlerdeki meşru hak ve menfaatlerinin korunmasının her zaman savunucusu olmuştur. Ve bizim için Mavi Vatan; Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’deki meşru çıkarlarımızdan bir adım bile geri atmamaktır. Ömer Çelik’i kurumsal olarak CHP’den ve kişisel olarak da Sn. Namık Tan’dan özür dilemeye davet ediyoruz."