İki İsveçli gazeteci, Johan Persson ve Martin Schibbye, 14 aydır demir parmaklıkların arkasındaydılar. Geçen yıl 18 Ekim’de gazeteciler için açılan dava, üç ayda karara bağlanmıştı. Gerekçesi tanıdık gelecektir, “Terörü destekleyip terör örgütüne moral vermekten” iki gazetecinin haklarında kesinleşmiş 11 sene hapis cezaları vardı. Persson ve Schibbye, 437 gün sonra salıverildiler.

Gazetecileri, terörist ilan edip içeri atan ülke, bir başka “İleri demokrasi” örneği Etiyopya. İki İsveçli gazetecinin yolunu bu ülkeye düşüren sebep ise Lundin Petroleum şirketinin bu ülkedeki faaliyetleri. İsveç kökenli bir petrol şirketi olan Lundin Petroleum, karanlık bir geçmişe sahip. Şirket, 2010 yılında, 50 ayrı barış örgütünün koordinasyonuyla hazırlanmış bir raporda, Sudan’da 10 bin kişinin öldüğü ve 200 bin kişinin zorunlu göçe tabi tutulduğu 1997-2003 yılları arasında yaşanan katliamın başrol oyuncusu olmakla suçlanıyor. Aynı insan hakları raporu, Lundin Petroleum şirketinin paralı askerler tutarak Sudan’da petrol çıkarmak istediği bölgelerde, yerel halkı ya öldürüldüğünü ya da zorunlu göçe tabi tuttuğunu söylüyor.

Bu şirketin Etiyopya’daki çalışmalarını incelemek ve haber yapmak için ülkeye giden Johan Persson ve Martin Schibbye geçen yıl 1 Temmuz’da tutuklanmıştı. Tutuklama için önce ülkeye izinsiz girdikleri gerekçe gösterildi. Gazetecilerin tutuklanma haberinden tam bir hafta sonra İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt’in konuyla ilgili olarak yaptığı “Tehlikeli bir bölge, buraya gidilmesine karşı çıkıyoruz” açıklaması tepkilere neden olmuştu. Çünkü Dışişleri Bakanı Bildt, 2001’den 2006’ya kadar, gazetecilerin Etiyopya’da peşine düştüğü petrol şirketi Lundin Petroleum’un yönetim kurulu üyesiydi ve iki İsveçli gazeteci için diplomatik girişimleri yürütecek kişiydi.

İsveç Dışişleri Bakanı ve üyesi bulunduğu hükümet, gazetecilerin tutuklu bulunduğu 14 ay boyunca pek de sesini çıkarmamakla suçlandı. Meslek örgütleri, bu süre boyunca hükümete ve bakanlığa baskı yapmaya devam etti. İsveç basını, Etiyopya’da hapis yatan iki mensubunu unutmadı. Giderek artan baskılar işe yaradı. Dışişleri Bakanı Carl Bildt, Etiyopya’nın eski Başbakanı Meles Zenawi ile 10 Mayıs’ta, Addis Ababa kentinde yaptığı bir görüşmeden sonra gazetecilerin başbakan tarafından affedileceği haberini internet üzerinden kendi bloğunda duyurdu. Geçen ay 20 Ağustos’ta ölen Etiyopya eski Başbakanı Zenewi’nin, Bildt’e verdiği söz tutuldu.

Pazartesi günü salıverilen gazeteciler, İsveç’in Etiyopya Büyükelçisi tarafından ülke dışına çıkartıldı. Resmi makamlarca açıklanmamış olsa da gazeteciler ve beraberindekiler hafta boyunca İstanbul’da konakladılar. İki gazeteciye, elçilik tarafından yaşadıkları 14 ay anlattırıldı. Gazetecilerin tutuklu bulundukları süre içinde birlikte yazdıkları kitap, Etiyopya makamları tarafından, ellerindeki diğer materyallerle birlikte alıkonulmuş.

Cuma günü sabah saatlerinde eve dönen iki gazeteci, öğleye doğru kısa bir basın toplantısıyla başlarından geçeni özetlediler. Basın toplantısının yapılacağı salona meslektaşlarının alkışları arasında girdiler. Toplantı canlı olarak, bir devlet kanalının da yayın akışındaydı. Petrol şirketlerinin, bölge halkına yaptıklarını yerinde görmek için Etiyopya’ya gittiklerini söyleyen Johan Persson, “Yoksa Carl Bildt hakkında bir bok yazmak için orada değildik” dedi. Etiyopya adalet sisteminin şaka gibi bir şey olduğunu söyleyen gazeteciler, “Afrika’nın petrol operasyonlarını gözden geçirmeye devam edecek misiniz?” sorusuna “Evet, mutlaka” cevabını verdiler. İkili, daha sonra, dünyanın çeşitli yerlerinde tutuklu bulunan başka gazeteciler için de çalışmalar yürüteceklerini söyleyerek toplantıyı tamamladılar. Açık davettir, en kısa zamanda, ihtiyaçtan Türkiye’ye de bekleriz.