Tuzla’da facia geliyorum dedi

Nisa KÜÇÜK

İstanbul Tuzla’da Adapazarı-Pendik seferini yapan ADA treni, dün sabah duramayarak Tuzla Tersane İstasyonu’nda bekleyen ve Söğütlüçeşme-Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren’e (YHT) çarptı. Kazada facianın eşiğinden dönülürken trenlerde bulunan 7 yolcu hafif yaralandı.

İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada kaza, ‘düşük hızlı tampon teması’ olarak nitelendirildi. Kazanın oluş nedeni henüz netleşmedi; ancak sinyalizasyon hatasından kaynaklanmış olma ihtimali üzerinde duruluyor. Olayla ilgili Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada, makinistlerin ve sinyalizasyon görevlisinin ‘şüpheli’ sıfatıyla ifadesinin alınacağı öğrenildi.

FREN SİSTEMİ ARIZALI MIYDI?

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Sekreteri İsmail Özdemir, BirGün’e yaptığı açıklamada, ADA treninde bulunan otomatik frenleme sisteminin arızalı olma ihtimaline işaret etti. Özdemir, “Eğer otomatik frenleme sistemi çalışır durumda olsaydı personel hatasını bertaraf edebilir ve kazanın önüne geçebilirdi” dedi.

DEMİRYOLLARI YÖNETİLEMİYOR

Son dönemde artan tren kazalarının TCDD’deki yönetim sorunundan kaynaklı olduğunu vurgulayan Özdemir, tecrübe eksikliği ve liyakatsizliğin etkisine dikkat çekti: “Burası teknik bir kuruluş. Ama TCDD’ye son dönemde atanan üst düzey yöneticilerin hemen hepsi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden ayrılarak gelen kişiler. Uzmanlık gerektiren teknik dairelerin başında dahi demiryolu kültüründen gelmeyen insanlar var. Demiryolları, 165 yıldır gelen kurum kültürüyle değil, ‘ben yaptım oldu’cu bir kültürle yönetiliyor.”

Belediyeden gelen yöneticilerin ilk başta teknik altyapıya bakmadan trenlerin hızlarını artırdığını söyleyen Özdemir, “Bu yüzden tek bir kazada 41 yurttaş hayatını kaybetti. Çorlu tren kazası ihmalden dolayı oldu. Planlama zafiyeti de var” diye konuştu.

AYDA 80 SAAT FAZLA MESAİ

Yeni yöneticilerin personeli uygun koşullarda çalıştırmadıklarını belirten Özdemir, “Örneğin Mersin Garı’nda üç memur çalışıyor. Normalde bu memurlar 12 saat çalışır, 24 saat dinlenir. Ama bir memurun işi çıkınca yük diğer ikisine kalıyor. Bu durumda personel 12 saat dinlendikten sonra yine işbaşı yapıyor. Böylece aylık 80 saat fazla mesaileri oluyor” ifadelerini kullandı.

BTS Genel Sekreteri Özdemir, son olarak, nisan ayında açıklanan özelleştirme programının çalışanları çok tedirgin ettiğine değindi. Personelin yüzde 90’ının morali bozuk şekilde çalıştığını kaydeden Özdemir, “Yöneticiler, personelle empati kurmuyor. ‘Sadece bizim dediğimiz doğru, bizim dediğimizi yapacaksınız’ zihniyetindeler. Bu durum personelde büyük moral ve motivasyon eksikliğine yol açıyor. Demiryolları personeli çok yoğun ve yorgun. Bu da çalışmaları, dolayısıyla da yolculuk kalitesi ile yolcu memnuniyetini olumsuz etkiliyor” dedi.

HER KAZADAN İKTİDAR SORUMLU

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, son dönemde demiryollarında yaşanan kazalara ilişkin, “TCDD’de neler oluyor? Ortaya çıkan skandal görüntüler iktidarın kazalardan hiçbir ders almadığını gösteriyor. Meydana gelecek her kazadan AKP iktidarı sorumludur” ifadelerini kullandı. Akın, yazılı açıklamasında, “Demiryollarının denetimsiz olduğunu aylar önce kamuoyuna duyurduk. Resmi rapora göre, 2020 yılında hiç denetim yapılmamış. Dünyanın en güvenli ulaşım aracı olan demiryolları, ülkemizde AKP iktidarında ne yazık ki güvenliğini yitirdi" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sözcüsü Murat Ongun ise Twitter’dan şu açıklamayı yaptı: "Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’yla sıklaşan kazaların sebebini araştırma ve en aza indirmeyle ilgili ortak çalışma yapmaya hazırız."

BU ÜLKEDE ŞANS ESERİ HAYATTA KALIYORUZ

Kaza sırasında trende bulunan Fatih Batal isimli bir yolcu, BirGün’e yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Eskişehir’e gitmek için saat 08.02’de Söğütlüçeşme’den kalkacak olan İstanbul-Konya hızlı trenine binmiştim. Yüksek Hızlı Trenler Gebze’ye kadar, yani İstanbul’dan çıkana kadar oldukça yavaş gittikleri için biz de yavaş gidiyorduk. Saat 08.45 civarında makinistimiz iyice yavaşlayıp durmuştu ki birden bir patlama gibi bir ses duyduk. Vagonların birleşim yerleri yamularak akordiyon gibi oldu. Ön vagonlardan panik ve bağırma sesleri geliyordu. Hemen önümüzdeki vagonda bir kadın bağırıyordu. Görevliler ellerinde ilk yardım çantalarıyla ön vagonlara doğru koşuşturuyorlardı. Bir görevliye yaralı ya da ölü olup olmadığını sordum ve ‘Ölü yok ama birçok yaralı var’ yanıtını aldım. Tahminim şu ki diğer tren bize çok hızlı çarpmadı; ancak binlerce tonluk 2 demir yığınının birbirine çarpması tüm yolcuları fazlasıyla korkutup tedirgin etmeye yetti. Kaza sonrasında bizi başka bir trene naklettiler ve Gebze’ye götürdüler, oradan da başka bir hızlı trene bindirdiler. Faciadan döndük. Ülkemizde şans eseri hayatta kalıyoruz.”