Bazen detay üzerine çok düşünmeyiz. Twitter’ı kullanıyoruz. Onun da bir retweet özelliği var ve işleri kolaylaştırıyor. O zaman iyi ki de var. Peki, sadece bu özellik, seçimlerin sonuçlarını etkiliyor, insanların haksızca linç edilmesini sağlıyor ya da hakikatin önemsizleşmesine büyük katkı veriyorsa? Bu sorulara döneceğiz ama daha yakın bir heyecandan devam edelim. Zaten bu konuyu aklıma düşüren de Twitter’a gelmesi beklenen edit yani düzeltme özelliğinin heyecanı oldu. Pek çok kişi, bu yeni özelliğin yaratacağı sonuçlar üzerine düşünmese de yararlı olacağından emin. Çünkü özellikle tweeti yazıp paylaştıktan ve etkileşim de almaya başladıktan sonra göze takılan imla hatalarını, harf eksikliklerini düzeltmemizi sağlayabilir. Riskleri üzerine çok düşünülüyor mu emin değilim. Tıpkı geçmişte olduğu gibi.

RETWEET’İN TARİHİ

2009 öncesinde Twitter’da olanlar bilir. Retweet özelliği yoktu. Yani birilerinin yazdığını tek bir tuşa basarak hemen paylaşamazdık. Bu yüzden, paylaşmak istediğimiz tweetin metnini kopyalayarak yeni bir tweet oluşturur ve başına da RT: @KullaniciAdi eklerdik. Haliyle zahmetli bir işti. Üstelik, 140 karakter sınırı yetmezdi. Bu yüzden Twitter’ın bunu otomatikleştirecek bir özellik getirmesi yönünde homurdanmalar başlamıştı. Bunun üzerine Twitter ilk kez 6 Kasım 2009 tarihinde sınırlı bir kullanıcı için Retweet özelliğini açtı ve sonra da devamı geldi. Bu yenilik, Twitter’da akışı hızlandırdı, viralleşme dediğimiz olgunun önünü açtı. Hatta o kadar hızlandırdı ki, Twitter son ABD seçimi öncesinde, insanların paylaşmadan önce birkaç saniye daha düşünebilmesi için -geçici olarak- alıntılı retweet’i varsayılan özellik yapmıştı. Sanki seçimden sonra insanların doğası değişmiş gibi bu yavaşlatma özelliğini geri aldılar. Oysa sürat her zaman felaket demekti.

MUCİTLERİN PİŞMANLIĞI

2009 yılında Twitter’ın Retweet butonunu geliştiren ekibin liderliğini yapan Chris Wetherell’in bu özellikle ilgili sonradan çok pişman olduğunu belki duymuşsunuzdur. 2019 yılında BuzzFeed’e verdiği bir röportajda “4 yaşındaki bir çocuğa dolu silah vermiş gibiydik” benzetmesini yapıyor ve bu özelliğin hem platformu hem de interneti mahvettiğini söylüyordu. Çünkü dezenformasyon, nefret söylemi ve linçler için müthiş bir hızlandırıcı olmuştu. Bir zamanlar “bu özelliğin gücü insanların eline verdiğini” düşündüğünü söyleyen Wetherell, şimdilerde bu cümleyi biraz değiştiriyor: “Ah hayır, gücü insanların eline verdik.” Wetherell, 2020 ABD seçimi öncesi gelen alıntı retweet’e zorlama çözümünü de faydasız buluyor. Onun çözüm için iki önerisi var. Birincisi; devamlı kötü içerikleri yayan hesapları tespit edip retweet yapma haklarını geçici veya kalıcı olarak ellerinden almak. (iyi moderasyon gerektiyor tabii) İkincisi; bir tweetin, en fazla ne kadar retweetlenebileceğine sınır koymak. Diyelim ki bu sayı 100 olsun. İşte o zaman bir tweet, 101’inci kişi tarafından retweet edilemiyor ve viralleşme kontrol altına alınıyor. Bu biraz Whatsapp’taki bir mesajı aynı anda 5 kişi ya da gruptan fazlasına gönderememe özelliğine benziyor. Benzer bir pişmanlığın, biraz daha çekingence ifade edilse de aşağı yukarı aynı tarihlerde Facebook’un beğen tuşunu geliştiren Justin Rosenstein’da da olduğunu söyleyebiliriz. Bu insanlar, belki biraz geç de olsa neye yol açtıklarının farkındalar. Sorun, dünyanın her yerinde, hayatlarının bu basit özelliklerle ne kadar değişmiş olabileceği üzerine hiç düşünmeyen milyonlarca kullanıcının olması. Oysa bir saniye bile düşünmeden yapılan bir retweet, kelebek etkisi metaforunun gerçeğe dönüşmesi anlamına gelebilir. Belki takipçi sayınızın önemsiz olduğunu düşünerek buna ikna olmayabilirsiniz ama bazen bir takipçiye sahip olmak bile çok şeyi değiştirebilir.

ŞİMDİ DE DÜZELTME ÖZELLİĞİ

Twitter’ın retweet butonunu geliştirmeden önce platformda yükselen homurtunun bir benzeri, birkaç yıldır düzeltme özelliği için yükseliyor. Hatırlanacak olursa bu özelliği, Twitter’ı satın alıp sonra vazgeçen ve bu yüzden de platformla davalık olan Elon Musk da gündeme getirmişti. Hâlihazırda bu proje için çalışmaya başlamış olan Twitter, Eylül ayının başında özelliği test ettiğini duyurdu. İlkin Twitter Blue isimli hizmete abone olanlara sunulacak özellik, muhtemelen sonrasında herkese açılacak. İlk gelen bilgilere göre, bir tweet atıldıktan sonraki ilk 30 dakika içinde birkaç kez düzenlemeye açılabilecek, eğer düzenlendiyse yanında beliren bir ikonla bununla ilgili uyarı geçilecekmiş. Yazının girişinde de belirttiğim gibi bu özellik, ilk anda kulağa hoş gelse de kötüye kullanıma çok açık olduğunu görmek zor değil. Örneğin; tweet belli bir virallik kazandıktan sonra, dezenformasyon ve dolandırıcılık amacıyla değiştirilirse, ilk anda bu tweeti paylaşanların ya da beğeni bırakanların kaçı bundan haberdar olacak? Kötüye kullanım nasıl engellenecek? Evet, bir yazım hatası yaptığımda ve tweet yayıldığında onu silmek bana da zor geliyor; sadece bir virgül koymak ya da harf eksiği olan bir kelimeyi tamamlamak, bir imla hatasını düzeltmek çok hoş olur. Bu yüzden düzeltme özelliğinin gelmesini kendi adıma heyecanla bekliyorum ama platformların eklediği özelliklerle birlikte aldıkları riskler de endişe verici. Bu nedenle, özelliğin potansiyel zararının faydasından daha fazla olduğunu düşünüyorum. Belki yıllar sonra da bu özellikle ilgili geliştiricilerin pişmanlığını okuruz, kim bilir?