Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Kimi yanlış söz kalıplarını düşünmeden kullanıyoruz. Her kesimden insan düşüyor bu yanılgıya. Şimdilerde hukukçular da katılmış kervana. Örneğin yargıyı oluşturan öğeleri tanımlarken, genellikle “üç ayaklı sacayağı” diyorlar! Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, yeni “Yargı Reformu Strateji Belgesi”ni açıklamasından sonra daha çok duymaya başladık bu klişeyi. AKP Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkan Vekili Yılmaz Tunç, […]

Kimi yanlış söz kalıplarını düşünmeden kullanıyoruz. Her kesimden insan düşüyor bu yanılgıya. Şimdilerde hukukçular da katılmış kervana. Örneğin yargıyı oluşturan öğeleri tanımlarken, genellikle “üç ayaklı sacayağı” diyorlar!

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, yeni “Yargı Reformu Strateji Belgesi”ni açıklamasından sonra daha çok duymaya başladık bu klişeyi.

AKP Bartın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Başkan Vekili Yılmaz Tunç, “Avukatlar Günü” dolayısıyla verdiği demeçte şöyle demiş: “Avukatlık mesleği, adaletin tecellisinde önemli rolü olan iddia, savunma ve karardan oluşan yargının üç sacayağından biridir.”

-Sakarya Üniversitesi Hukuk Topluluğu’nun düzenlediği panelin başlığı da aynı: “Yargının Üç Sacayağı”…

Bilgisunarda küçük bir gezinti yaparsanız, benzer tümcelerle çok sık karşılaşırsınız. Birkaç örnek:

-“Kırklareli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı tarafından 9. Kariyer Günleri etkinlikleri kapsamında düzenlenen  ‘Yargının Üç Sacayağında Kariyer Basamakları’ konulu söyleşiye yoğun ilgi…”

“Hâkimler, savcılar ve avukatlar yargının tamamlayıcı unsurlarıdır. Yargıdaki bu üçlü sacayağı, çağlar boyunca büyük deneyimler soncu ortaya çıkmıştır.”

-“Bu çalışmanın amacı, yargı erkinin üç önemli sacayağından biri olan avukatlık mesleğinin …” 

-Bu da Ankara Barosu’nun bir açıklamasından: “Yargının üç sacayağından biri olan avukatlar…”

“Sacayak” sözcüğünün anlamı, Türkçe Sözlük’te şöyle açıklanıyor: “1. Üzerine tencere, tava gibi şeyler koymaya yarayan, ateş üzerine oturtulan, üç ayaklı çember ya da üçgen biçiminde demir destek. 2. mec. Üç kişinin oluşturduğu grup.”

Tanımdan da açıkça anlaşılacağı gibi, “sacayağı” sözcüğü, “üç” kavramını zaten kendi içinde barındırıyor. Bu nedenle “üç ayaklı sacayağı” demek yanlıştır. Böyle bir söylem, “atlı sipahi” demekten farksızdır!

“Üç ayaklı sacağı” kalıbının yargı üyeleri ve akademisyenlerce böylesine yaygın kullanılması gerçekten çok şaşırtıcıdır. Doğru anlatım şöyle olmalı: “Yargı sistemi sacayağına benzer. Avukatlık, bu sistemin üç ayağından biridir.”

***

HAFTANIN NOTU

ÇGD’de yeni dönem

Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin 24. Olağan Genel Kurul Toplantısı 26 Mayıs’ta yapıldı. Ankara, Eskişehir, Bursa, Antalya, Malatya, Zonguldak ve Rize şubelerinden gelen delegelerle gerçekleştirilen geniş katılımlı kongre, tüm güçlüklere karşın bağımsız gazetecilik yolunda mücadele kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. 

Gazetecilik mesleği günümüzde ağır saldırılar altında. Süregelen ekonomik, siyasal, yasal ve yönetsel baskılara son günlerde fiziksel saldırılar da eklendi. Gün geçmiyor ki bir meslektaşımız linç girişimiyle karşılaşmasın! Siyasal iktidarın “cezasızlık” politikası, bu saldırıları cesaretlendiren en önemli etkendir.

Öte yandan basın kartları konusunda da kaygı verici gelişmeler gözleniyor.

Başbakanlığa bağlı BYEGM’nin kaldırılmasıyla basın çalışanları bir oldubittiyle karşılaştı. Gazetecilerin resmi kimlik belgesi niteliğindeki Sarı Basın Kartları, artık Cumhurbaşkanlığı’nca verilecek. Çok sayıda arkadaşımızın, kazanılmış haklarını bu süreçte soyut ve keyfi gerekçelerle yitireceklerinden kaygı duyuluyor. Geçmişte basın kartları, basın meslek örgütlerinin temsilcilerinden oluşan bir kurulca veriliyordu. Bu yetkinin şimdi Saray’da oluşturulan İletişim Başkanlığı bürokratlarına bırakılması kabul edilemez. Nitekim meslek örgütümüz  ÇGD de yeni yönetmeliğin basın özgürlüğüyle bağdaşmayan maddelerinin iptali için Danıştay’da dava açmıştır.

41 yıl önce Ankara’da “Rüzgârlı’nın Paryaları” tarafından kurulan ve onurlu bir mücadele geleneği olan ÇGD, kuruluş amacından sapmadan, evrensel gazetecilik ilkelerinden ayrılmadan, “gençleşmiş ve yenilenmiş” olarak yoluna devam ediyor…