Üç bakan Narin Güran'ın köyüne gidiyor
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran'ın köyüne gidiyor.
Diyarbakır'da kayboluşundan 19 gün sonra cansız bedeni Eğertutmaz Deresi kenarında bir çuval içinde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın katledilmesine ilişkin soruşturma devam ederken, üç bakanın olayın yaşandığı Tavşantepe Köyü'ne gideceği öğrenildi.
Halk TV'nin haberine göre, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Narin'in katledildiği Tavşantepe Köyü'ne gidecek.
Narin Güran'ın kaybının ardından açıklama da bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Bakanlık olarak olaydan etkilenen çocuklar için psikososyal destek hizmeti sağladıklarını söylemişti.
Öte yandan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde aile fertlerinin de aralarında olduğu 22 şüpheli, jandarmadaki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edildi.
Şüpheliler arasında yer alan köy imamı, jandarmadaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Diğer şüphelilerin ise, savcılık sorgusuna alınması bekleniyor.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında Narin Güran'ın annesi, babası, iki ağabeyi, dört amcası ve tutuklanan amcası Salim Güran'ın eşi gözaltına alınmıştı.
Narin'i çuval içinde götürüp gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar tutuklanmıştı.
ADALET BAKANI: HESAP VERECEKLER
Adalet Bakanı Tunç ise son olarak dün "Narin kızımızın ölümünden sorumlu olan kim varsa adalet önüne çıkarılacak ve hak ettikleri cezaya çarptırılacaktır" ifadeleriyle şunları söylemişti: "Hepimizin yüreğini derinden yakan Narin Güran evladımızın öldürülmesi ile ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma çok yönlü ve titizlikle devam etmektedir."
İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal medya hesabından Narin'in cansız bedeninin bulunduğunu kamuoyuyla paylaştığı açıklamasında aileye başsağlığı dilemediğinin hatırlatılması üzerine "Oldukça açık yani, daha fazla bir şey demeye gerek yok. Yani herkesin okuduğu zaman, anladığı, hissettiği bir durum. Tekrar anlatmaya gerek var mı? İnşallah bir daha insanlığımızdan utanacağımız tablo ile karşı karşıya gelmeyiz. Burada basın da çok önemli bir görev üstlendi. Görevini yaptı. Son sözü artık hakimler söyleyecek, savcılar söyleyecek. Biz tespit edilen suçu aydınlatıp suçluyu götürüp adalete teslim ediyoruz. Benim görevim bu. İçişleri Bakanlığının görevi, suçu önlemek ama önleyemiyorsa suç işlendiyse yakalayıp adalete teslim etmek. Gelinen noktada artık konu tamamen adliyenin" diye konuştu.