Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan… Bir 6 Mayıs günü Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından idam edilmiş üç genç… Türkiye’deki sosyalist mücadelenin öncü isimlerinden, adil olmayan bir düzenin adil olmayan yargılanmalarının akabinde darağacına gönderilen ve son nefesinde bile halkının kurtuluşunu işaret etmiş üç fidan. Ölümlerinin ardından çok yazıldı, çok çizildi. Mücadeleleri öylesine yoğun ve haklıydı ki, kitaplar, şiirler, […]

Üç Fidan’a adanmış şarkılar

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan… Bir 6 Mayıs günü Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından idam edilmiş üç genç… Türkiye’deki sosyalist mücadelenin öncü isimlerinden, adil olmayan bir düzenin adil olmayan yargılanmalarının akabinde darağacına gönderilen ve son nefesinde bile halkının kurtuluşunu işaret etmiş üç fidan.

Ölümlerinin ardından çok yazıldı, çok çizildi. Mücadeleleri öylesine yoğun ve haklıydı ki, kitaplar, şiirler, müzikler hep onları ifade etti. Devrim mücadelesini filizlendirdi. O şiirlerle, o şarkılarla andık o yitip giden üç fidanı. Kimisinde bir eylemde dile getirildi, kimisinde bir kağıda yazıldı da öyle verildi mücadeleye yeni atılmış birisine. 6 Mayıs’ın ardından 1972’den günümüze Üç Fidan için yazılmış iç yakan şarkıları, türküleri derledik:

Grup Yol – Denizlerin Türküsü

Üç yürek, üç fidan, üç güzel insan için devrimin üç gülünü dillere destan eden bir sürecin en güzel, en içten şarkılarından bir tanesi. Gerek vokal olarak, gerekse de müzikal anlamda başarılı eserlerden birisi olan şarkıda Deniz Gezmiş’i kendi sesinden savunmalarını da dinlemek mümkün. Ölüme gülerek gidenlerin ardından şarkıda şöyle diyor: “…ağıtsız, ağlamaksız, halaylı, türkülü uğurlarız gidenlerimizi…”

Aslı Gökyokuş – Üç Cemre

“Yaşayanların susmadığı, konuşanların ölmediği; kimsenin dini, dili, etnik kökeni ya da politik görüşü nedeniyle ezilmediği ve topraklarından göçmediği bir ülkeye özlemle…” diye sunuyor şarkısını Aslı Gökyokuş. Söz ve müziği Erdal Yıldırım’a ait şarkının klibinde Gökyokuş’un hüznünü de öfkesini de görmek mümkün.

“Duvarlarda yazı, haberlerde ölüm, Çocuk aklım ilk kez karıştı. Silahlar satıldı, Denizler asıldı,”

Kardeş Türküler – Denize Yakılan Türkü

Feryal Öney’in sesiyle sesinden bize karanfiller armağan ettiği birçok şarkısı mevcuttur. İşte onların en zarif anlarından birisi de muhtemelen Denize Yakılan Türkü’yü dinlerken alırız. Feryal Öney’den alır da mücadelemizin Denizler’ine veririz. Sözleri Yılmaz Erdoğan’a ait olan ve Vizontele Soundtrack albümünde de yer alan şarkı bize çok şey hatırlatır. Özetle dedirtir ki, “Kederimiz büyüyorsa kuytuluklarda, gideceğimiz bir deniz yoksa, ve bulamadıksa, alıp bu dertten yüreğimizi yağmurlara salmaktan başka yapacak bir şeyimiz yoktur.”

Grup Özgürlük – Deniz’e

Grup Özgürlük’ün 2000 yılında çıkan Onların Sesi adlı albümde yer alan Deniz’e adlı şarkı Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının verdiği mücadeleyi anlatan eserlerdendir. Çok güzel de bir vokale sahiptir. “Sen üzülme günü gelir hesap sorarım / bitmedi deniz gönlümde toprak içinde”

Hüsnü Arkan – 5 Mayıs

O döneme dair yazılmış romanlardan bir tanesi de Hüsnü Arkan’ın Mino’nun Siyah Gülü. Ve o kitaba ek olarak iliştirilmiş Hüsnü Arkan’ın 5 Mayıs şarkısı da kısa zamanda çok sevildi. 6 Mayıs’ın arifesinde mücadelemizi şu dizelerle ifade ediyor Arkan: “Beni eski sokaklardan bir ses çağırıyor / gidince kaybedecek bir şey kalmıyor”

Sevinç Eratalay – Ankara’dan Bir Haber Var

Bir devrimci dayanışma örneğinin hikâye edildiği nadir şarkılardan bir tanesi yıllardır Sevinç Eratalay’ın sesinde can bulmuştur. Ali Asker’in sözlerini yazdığı şarkı, Denizler’den Mahirler’e, İbo’ya uzanan, onları anan şarkılardandır.

“Dediler Deniz asılmış, eyvah eyvah!”

Selda Bağcan – Denizlerin Dalgasıyım

Denizler’i ve Türkiye devrimci hareketini özetle anlatabilecek en net, en yerli yerinde şarkılardan bir tanesi ne diye sorsalar muhakkak ki Selda Bağcan’ın Denizlerin Dalgasıyım adlı şarkısı akla gelir. Hele ki şarkıya şarkı içerisinde sesiyle can veren Yusuf Hayaloğlu çok başka eder, ayağa kaldırır kavgasını türküleştiren gençleri, yarın bakışlı çocukları.

“pîr aşkına, hak aşkına, halk aşkına/ kim söyleyebilir öldüğümü kim?”

Hüseyin Karakuş – Adı Deniz Olmalı

Yer aldığı albümüyle aynı ismi taşıyan şarkıyla “Deniz kadar engin, deniz kadar coşkun” bir hikâyeyi dillendiriyor Hüseyin Karakuş. 1994’de çıkan albümde buna benzer birçok şarkı yer alsa da “Adı Deniz Olmalı” bir nesle Deniz isminin verilişinin sembollerinden olmuştur.

Mazlum Çimen – Aşk Olsun

Sözleri Can Yücel’in Mare Nostrum şiirinden olan ve bestesi Mazlum Çimen tarafından yapılmış şarkı Aşk Olsun, Denizler’in ardından yapılmış en önemli eserlerden birisidir. Can Baba’nın efsaneleşmiş sözleri mücadelemize güç verir: “En uzun koşuysa elbet Türkiye’de de devrim/ O, onun en güzel yüz metresini koştu.”

Zülfü Livaneli – Şarkışla

Grup Yorum, Tülay German ve Ali Ekber yorumlarıyla da bilinse de Zülfü Livaneli ile beraber günyüzüne çıkmış ve güncelliğini yaratmış anonimleşmiş bir türküdür Şarkışla. Deniz’in, Yusuf’un ve Hüseyin’in Sivas’ın Şarkışla’da yakalanmalarını konu alır. Livaneli’nin ve German’ın yorumunda diğerlerine ek olarak şu dizeler yer alır: “yaşa türk ordusu yaşa oy/ dünya şaştı böyle işe/ ordu madalya göndermiş/ yusuf’u vuran çavuşa.”

Metin – Kemal Kahraman – Deniz Koydum Adını

Metin Kemal Kahraman kardeşlerin ilk albümlerine de ismini vermiş şahane bir şarkı vardır: Deniz Koydum Adını. Sözüyle, müziğiyle ve son olarak şiiriyle “ölümün acımasızlığını” öğretti bize. Sözü Kemal Kahraman ve Gürkan Sarıgül’e ait olan şarkının bestesi Metin Kahraman’a aittir.

Ahmet Kaya- Mahur Beste

Attila İlhan’ın Denizler için yazdığı şiiri şöyle anlatıyor: “12 Mart sonrasının kahır günleriydi. Bir sabah radyoda duyduk ağır haberi: Deniz’lere kıymışlardı. Karşıyaka’dan İzmir’e geçmek için vapura bindim. Deniz bulanıktı; simsiyah, alçalmış bir gökyüzünün altında hırçın, çalkantılı… Acı bir yel esintisinin ortasında aklıma düştü ilk mısra… Vapurda sessiz bir köşe bulup yüksek sesle tekrarladım. Vapurdan indikten sonra da rıhtım boyunca bu ilk mısraları tekrarlayarak yürüdüm”. Sonra şarkıyı Ahmet Kaya öyle bir bestelemiş, öyle bir söylemiştir ki, hepimizin aklına mıh gibi çakılmıştır şu dizeler: “Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı/ Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı/ Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı/ Gittiler akşam olmadan ortalık karardı.” Ondan sonradır hep güneşten ışık yontan fidanlara hasretiz.

Sertab Erener – Lâ’l

“ah şişede la’l/ hem de ay hilal/ bir daha da görmedim öyle yazı” Fahir Atakoğlu’nun Sezen Aksu’nun sözlerinden bestelediği şarkı Sertab Erener ile hayatımıza girdi. Gelmiş geçmiş en iyi albümlerden birisi olarak da sayabileceğim albümün en güzel şarkılarından birisi. Aksu’ya sözleri için mi teşekkür etmeli, Atakoğlu’na beste için mi, yoksa eşsiz vokali için Erener’e mi? “Küçük Prens’e” diye yazar albüm kartonetinde. Prens, elbette ki Deniz Gezmiş’tir.

Yeni Türkü – Fırtına

Yeni Türkü’nün en çok kulağımızda çınlayan şarkılarından birisidir Fırtına. Meydanların, sokakların en güzel şarkılarındandır. “Yıllardan sonra, yol’lardan sonra yeniden yan yana onlar/ Geçse de yolumuz bozkırlardan/ Denizlere çıkar sokaklar”