Bugün29 Ekim, Cumhuriyetin 100’üncü yılına dört yıl kaldı.

Cumhuriyet eşit haklar ve eşit yurttaşlık demekti.

Nitekim Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasası “Her türlü grup, sınıf, aile ve kişi ayrıcalıkları kaldırılmıştır ve yasaktır” diyordu.

Cumhuriyet başlangıçta herkese yasalar önünde eşitlik sağlamıştı. Tıpkı Anatole France’ın dediği gibi “Yasalar o muhteşem eşitliği ile köprü altında uyumayı, sokaklarda dilenmeyi ve ekmek çalmayı fakirlere olduğu gibi zenginlere de yasaklar.”

Bu biçimsel eşitlik yetmezdi elbette. Sonra Cumhuriyet’in laik, demokratik bir sosyal hukuk devleti olduğu yazıldı anayasaya. Cumhuriyet aynı zamanda sendika hakkı, toplu pazarlık hakkı, grev hakkı, çalışma hakkı ve hatta özgürce yürüyüş yapma hakkıydı. Aradan 96 yıl geçti, işte size üç fotoğraf altı ile kısa bir Cumhuriyet tarihi.

Cumhuriyet ve işçiler 1: Yıl 1970, yer: Adana BOSSA Fabrikası

Sendika değiştirmek isteyen işçiye uygulanan inanılmaz şiddet.DİSK’e üye olmak isteyen tekstil işçilerini vazgeçiremeyen BOSSA patronu devreye güvenlik güçlerini sokuyor. Polis ve bekçilerden oluşan bir grup ellerinde sopa, cop ve tabanca ile yere yuvarladıkları bir işçiyi kıyasıya dövüyor. 1961 Anayasası yürürlükte. Sendika seçmek hak, toplantı gösteri yürüyüşleri serbest. İşbaşında sivil Demirel hükümeti var. Fotoğraftakiler devletin güvenlik güçleri değil, adeta sermayenin bodyguardı…

uc-fotograf-alti-ve-bir-cumhuriyet-642660-1.

Cumhuriyet ve işçiler 2: Yıl 2019, yer: Bolu-Ankara Karayolu

31 Mart 2019 yerel seçimlerden sonra Bolu Belediyesi’nden üyelerinin atılmasını protesto eden Hak-İş’ bağlı Hizmet-İş Sendikası üyesi işçiler, güvenlik güçlerinin refakatinde Bolu’dan Ankara’ya yürüyor. Ankara’da ana muhalefet partisinin önünde güvenlik güçlerinin refakatinde miting yapıyor. Güvenlik güçleri olması gerektiği gibi oldukça nazik, yapması gerektiği gibi yürüyüşün güvenliğini alıyor, cop sallamıyor, bağırmıyor, biber gazı sıkmıyor. Oysa aynı günlerde işten atılan bir kamu emekçisi iktidar partisinin önüne yaklaştırılmıyor bile. Birkaç hafta önce Soma’dan Ankara’ya yürümek isteyen Bağımsız Maden-İş üyesi işçilerin yolu ise jandarma tarafından kesiliyor. Cumhuriyet’in işçi yurttaşları eşit değil mi?

uc-fotograf-alti-ve-bir-cumhuriyet-642664-1.

Cumhuriyet ve işçiler 3: Yıl 2019, yer: Eskişehir

Cumhuriyet Bayramı’ndan bir hafta önce, aylardır ücretlerini alamayan DİSK Birleşik Metal-İş üyesi işçiler seslerini duyurmak için Ankara’ya yürümek istiyor. Polis yürümek isteyen işçilere biber gazı, cop ve kalkanlarla “müdahale” ediyor. Sendika Başkanı Adnan Serdaroğlu dâhil, çok sayıda işçi hastanelik oluyor. Yürüyen Hak-İş üyesi işçilere şefkatle yaklaşan hükümet, DİSK üyesi işçilere en kaba şiddeti uygulamakta beis görmüyor.

uc-fotograf-alti-ve-bir-cumhuriyet-642665-1.

Cumhuriyet’i kuranlar “Her türlü grup, sınıf, aile ve kişi ayrıcalıkları kaldırılmıştır ve yasaktır” diyerek işe başladılar. Bir devrim yaparak ahaliyi bir sülalenin kulu olmaktan kurtarıp yurttaş yapmaya çalıştılar.

Cumhuriyet’in 100’üncü yılına yaklaşırken hâlâ demokratik laik bir sosyal hukuk devleti olmaktan çok uzaktayız. Cumhuriyet’in öyküsü, yukarıdaki üç fotoğrafta saklı.

Yurttaşlara karşı hoyrat, ayrımcı ve baskıcı değil, Anayasa’da ifade edildiği gibi “demokratik laik bir hukuk devleti olan bir Cumhuriyet” özlemiyle, Cumhuriyet’in 96’ncı yılı kutlu olsun.