AYNUR KULAK “Yeryüzü, güneşten koparak bağımsız bir gezegen olmasının ardından en az beş milyon yıldır üzerinde yaşam barındırmadan varlığını sürdürmekteydi.” Beş milyon yılını ‘insansız’ geçirmiş dünyayı yedi milyar nüfuslu dünyamızın içindeyken düşünmek biraz zor. ‘İnsansız Dünya’ bilgisi ütopik bir bilgi gibi bulunduğumuz yerden düşünüldüğünde fakat insanın dünyadaki var oluş serüveni bu bilgiyi destekler nitelikte. Sel […]

Uçsuz bucaksız dünya tarihi

AYNUR KULAK

“Yeryüzü, güneşten koparak bağımsız bir gezegen olmasının ardından en az beş milyon yıldır üzerinde yaşam barındırmadan varlığını sürdürmekteydi.”

Beş milyon yılını ‘insansız’ geçirmiş dünyayı yedi milyar nüfuslu dünyamızın içindeyken düşünmek biraz zor. ‘İnsansız Dünya’ bilgisi ütopik bir bilgi gibi bulunduğumuz yerden düşünüldüğünde fakat insanın dünyadaki var oluş serüveni bu bilgiyi destekler nitelikte.

Sel Yayınları’nın yayınladığı Chris Brazier’in kitabı dünya tarihi üzerine başka birçok bilgiyi barındırıyor. Yukarıya başlangıç notu olarak düştüğüm bilgiler zaten bilinir olmakla beraber Brazier’in bu bilgileri kitaba başlar başlamaz başlangıç girişiyle vermek istemesinin sebebi öncelikle bilgilerimizi tazelemek sonrasında da dünya tarihi ile ilgili vereceği bilgilere sağlam bir zemin hazırlamak.

Dünya Tarihi kitabı 20 bölümden oluşuyor. Brazier dünya tarihini 40 bin kelimede anlatmanın imkânsızlığından bahsetse de dünyanın karmaşık fakat cezbedici; yorucu fakat merak uyandırıcı taraflarından kendini alamadan bilgilerini bizlerle paylaşmaya başlıyor.

BÜYÜK İNSANSI MAYMUNLAR

İnsan biçimine yaklaşan ilk memelilerin Orta Afrika’da insansı bir familyadan türediği bilgisini ediniyoruz kitabın başlangıç bölümünde. Bu insansıların iki ayağının üzerinde yürüyüp ellerini kullanıyor olması insanlık tarihinin gelişimi için olağanüstü bir adım. Zira bunu izleyen dönemler tarihte milat olarak belirtiliyor. MÖ ve MS olarak ikiye ayrılan dönemler dünya tarihi için sıçrama tahtası niteliğinde. ‘Büyük insansı maymunlar’ olarak nitelenen insanlar MÖ yıllarda Afrika, Avrupa ve Asya’da yerleşmiş olsa da gelecek olan M.S yüzyıllarda Avustralya ve Amerika’yı keşfedecekti. Bu keşifler insanoğluna çok şey kazandıracak fakat ‘kadim eşitsizlik’ ilk olarak baş gösterecekti. İnsanlar kentlerde toplanmaya başladıkça salgın hastalıklar artacak, yaşam süreleri kısalacak, insanoğlu ‘ekonomik imkân’ denen olguyla karşılaşacaktı.

AĞIR EMEK SÜREÇLERİ

Firavunlar ve Rahibeler bölümünde ilk uygarlıkların kuruluyor olmasından, ağır emek süreçleri ve büyüklük hastalığından, yazıyı bulan uygarlıklardan, uygarlıkların gelişmesiyle ortaya çıkan inanç sisteminden, ortaya çıkan ilk mesleklerden olan rahipliğe kadar dünya tarihinin başlangıcını oluşturacak meselelerden bahsediliyor. Süper Güçler ve Barbarlar bölümünde şehir devletlerinin imparatorluğa dönüşüyor olması, göçebelik, bin yıl süren savaşlar, istilacılık, Hindu kastı, Pers İmparatorluğu, feodal yapı ve Çin’in doğuşunun dünya tarihindeki kilometre taşı olma etkileri inceleniyor.

Tanrı ve Ruh bölümünde M.Ö 6. yüzyıldaki dönemde Asya’nın dört bir yanından peygamberlerin ve kahinlerin ortaya çıkıp günümüz modern dinlerinin temellerini atıyor oluşları Konfüçyüs, Laozi, Buda, İbraniler, Asurlular ve Babilliler özelinde inceleniyor. İnsanların modern bilimin temellerini atıyor olmasını ve günümüz demokrasisinin doğuşunun ilk olarak Büyük İskender zamanında çıkıyor olmasının köle çiftlikleri dönemine insanoğlunun nasıl ve ne şekilde geldiğini Yunan ve Latin bölümünde anlatan Chris Brazier dünya tarihinde hiçbir şeyin pat diye gerçekleşemeyeceğini söylüyor. Ki hemen bu bölümün ardından gelen Dinin Önlenemez Yükselişi bölümü talihsiz başlangıçlara karşılık gönderilen İsa ve Muhammet insanoğlu için öyle bir ilham kaynağı oluyorlar ki bu pat diye gerçekleşmeyen süreçleri daha katlanılabilir hale getirip tahmin edilmeyecek yüksekliklere ulaşıyor diyor Brazier.

Dünya tarihinde Avrupa’nın, feodalizmin hâkim olduğu bir Karanlık Çağ’a sürüklenirken Hintlilerin matematiği keşfediyor oluşunu ve Çin’in hiç durmadan şekillenip parçalanıyor oluşunu 7. bölüm olan Doğudaki Işık’ta okuyoruz.

8. bölüm Haçlı Seferleri Hıristiyanların siyasetin merkezine oturuş serüvenlerinin bizimle paylaşıldığı bölüm. Yeni Dünya’da İhtişam ve Cinayet bölümü Pramitler, Maya’lar, Aztek’ler, İnka’lar ve onuncu bölüm olan Saklı Kıta. Bu bölüm tarihin dönüm noktasını Afrika, Avrupa ve Yeni Dünya olarak nitelenen Amerika kıtası ekseninde anlatırken günümüz modern düzeninin nasıl oluştuğuyla ilgili fikirler veriyor.

ÖZGÜRLÜK, EŞİTLİK, KARDEŞLİK

16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadarki dönemde Avrupa hükümdarlarının çoğunun kişisel güçlerini saplantı haline getirip yönetimsel zaaflarını açık etmelerini Güneş Kral’ın Gölgesi bölümü anlatırken burada Avrupa’ya biraz ara verip Avrupa’dan Amerika kıtasına göç edenlerin Kuzey Amerika yerlilerini, ilk halkların topraklarını nasıl istila ettiği Amerikan Tarzı bölümünde anlatılıyor. Asya’nın Gücü ve Bereketi bölümü Hindistan ve Çin’in bol kaynaklarından bahsederken dünya tarihini ve nihayet Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik bölümü Avrupa’nın Rönesans ve Reform hareketlerini anlatırken hemen arkasından gelen Devrim bölümü devrimlerin dünya tarihinde neye tekabül ettiğini de anlatıyor.

Sonrasında oluşan emperyal kibir Dünyayı Bölüşmek bölümünde; dünyayı bölüşmek isterken oluşan Birinci Dünya Savaşı Topyekün Savaş bölümünde; yeni iktidar Çarlık Rusya’sı ve işçilik hareketleri İşçilerin Gücü bölümünde; ardından gelen İkinci Dünya Savaşı ve etkileri Kapitalizm ve Faşizm bölümünde ve dünya tarihinde 20. yüzyılın önemi, getirdikleri, götürdükleri ise son bölüm olan Radikal Yirminci Yüzyıl bölümünde irdeleniyor.

Chris Brazier organizmaların sümüksü kökenlerinden yirmi birinci yüzyılın asimetrik iktidar ilişkilerine kadar okuru hiç yormadan anlatıyor. Brazier’in anlattığı tarih yeni enternasyonalist tarih. Yaşadığımız yüzyıla öngörüler oluşturacak bir bakış açısı da sunan Brazier Dünya Tarihi’ni masaya yatırırken ayrıntıları kaçırmamamız için uzun mesafe koşucusuna dönüşüyor. Ve böylelikle bize Dünya Tarihi kitabını hediye ediyor.