Rusya’nın saldırısı sonrası Ukrayna’da halk can pazarı yaşarken iş insanlarının özel jetlerle ülkeyi terk ettiği belirtiliyor.  Bölgede mahsur kalan Türkiyeli öğrenciler ise, “Ankara bizi yalnız bıraktı” diyor.

Ukrayna'da mahsur kalan Türkiyeli öğrenciler: "Ankara, bizleri yüzüstü bıraktı"

Mert GÜNER

Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı askeri harekât sonrası insanlık dramı yaşanıyor. Binlerce Ukraynalı sığınaklara akın ederken savaştan en çok siviller etkileniyor. Can pazarının yaşandığı Kiev’de sosyal medyaya düşen görüntüler savaşın halklar üzerindeki olumsuz etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Benzin istasyonlarında, marketlerde kuyruklar oluşurken oligarkların ve iş insanlarının aileleriyle birlikte özel uçaklarla ülkeyi terk ettiği belirtiliyor.

Öte yandan savaş Ukrayna’da üniversite eğitimi alan Türkiyeli öğrencileri de etkiledi. Çatışmalar arasında kalan öğrenciler, Türkiye’ye dönmek istiyor ancak konsolosluk ve Dışişleri Bakanlığı’nın kendileriyle ilgilenmediğini belirleterek, bu duruma tepki gösteriyorlar.

BirGün’e konuşan Ukrayna’da mahsur kalan öğrenciler, yetkililer tarafından seslerinin duyulmasını istiyor.

Bogomolets Medical University Diş Hekimliği öğrencisi Hüseyin Topal: "Bizim tek bir isteğimiz var; cümlelerimizin ve kelimelerimizin bir karşılık bulması. Burada olup konsolosluklara ulaşamamış aynı zamanda konsolosluk tarafından aranmamış bir sürü insan var. Bu olay insanları panik ve telaşa sürüklüyor. Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın sığınakta olduğu durumda bizler nasıl telaşlanmayız? İşgalin başlamasından iki gün geçti fakat hâlâ acil toplanma noktası bile belirtilmedi. Acil tahliye talep ediyoruz."

Taras Shevchenko National University Tıp öğrencisi Yağmur Bayın: "Bizim öğrencilerimize günler önce “Doğu’dan uzak durun” denildi. Diğer ülkeler, öğrencileri için önlemler aldı ve özel uçaklar gönderdi. Şimdi hepimiz endişe içinde arkadaşlarımızdan haber almaya çalışıyoruz. Hepimizin aklında ise arkadaşlarımızın nasıl döneceği, eğitimimize ne olacağı var. Birçok öğrenci kendi imkânları ile gelmeye çalışıyor fakat bu imkânları olmayan olsa bile korkan kişiler var. En kısa sürede lütfen yetkililer olması gereken açıklamaları yapsın ve arkadaşlarımızı kurtarsın."

Taras Shevchenko National University Tıp öğrencisi Sevi Gedikoğlu: "Telefonlarımızın ardında stres ve panikle bekleyen ailelerimiz var. Belki kendimizden çok onlar için üzülüyor, onlara moral vermeye çalışıyoruz. Öyle bir durumdayız ki en kötü senaryoları kafamızda çizmekten başka bir şey konuşamaz olduk. Kendimizi güvende hissetmiyoruz. Ve nedense tahliye olacağımıza inanmıyoruz. Belki bunun sebebi alamadığımız açıklamalar ve açılmayan telefonlardır.
Üniversite Öğrencisi Can Kaya: Yetkili makamlardan gerekli açıklamalar yapılmadığı için tren terminalinde bekleyişteyim. Trenler hareket edecek mi, bilmiyoruz. Bizi böyle bir durumda bırakmaları mı gerekiyordu?"

Igor Sikorsky Kiev Polytechnic İnstitute Elektrik Mühendisliği öğrencisi A.E.: "Tüm ülkeler vatandaşlarını geri çağırırken bizlere burada yapayalnız bıraktılar ama biz ülkemize güvenmeye devam ettik. Fakat şimdi görüyorum ki boşuna güvenmişiz."

"ŞANSLIYDIK KENDİ ÇABAMIZLA DÖNDÜK"

Taras Shevchenko Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Sevran Güney: "Türkiye’de olduğum için defalarca, yüzlerce aradım, cevap vermediler. Nitekim ben Kiev’deyken de aynı belirsizlik ve çaresizlik yaşanıyordu. Biz biraz daha şanslıydık 3-4 gün erken döndük Türkiye'ye. Dönme şeklimiz tamamen kendi irademizden ve korkularımızdandı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hiçbir desteği olmadı. Arkadaşlarımız açısından yaşanan travmalar, hissettikleri yalnızlık, çaresizlik, sorumluluğu alınması gereken süreçlerdir. Şu anda yaşanan tek sorun savaş değil çünkü. Halihazırda nakit para sıkıntısı, ulaşım sıkıntısı, yer yer iletişim problemleri yaşanıyor. Sürecin devamında erzak problemi de öngörülebilen sorunlar arasında. Bir kurum düşünün ki yirminci aramada cevap alınan -nihayet- konsolosluk görüşmesinde gündemi Twitter'dan takip edebileceğimizi söylüyor. Güvende hissettirmeye dair bile hiçbir adım yok."