ABD'deki Biden yönetimi öncülüğünde Batı; baş müsebbibi olduğu Ukrayna savaşını en keskin bicimde sanal ortamda verirken, tarihin belki en büyük yanıltma operasyonuna imza atıyor. Bu durum en son geçen hafta NBC News'ün üç Amerikalı yetkiliye dayanarak yayınladığı haberle daha bir belirginleşti. Haberde, Biden yönetiminin Rusya'ya yönelik 'istihbarata dayalı' iddialarının 'önleme' amaçlı yapıldığı ve 'sağlam olmasının gerekmediği' pişkinlikle aktarıldı. Dünyanın en güçlü hükümeti, psikolojik savaş operasyonunda taktik avantaj için dünyanın en güçlü medya kuruluşlarını yanlış bilgilerle beslerken, dijital dünya tekeliyle karşı anlatıyı sansür ve karartmaya tabi tutunca geriye inanılmaz bir aldatmaca kalıyor.

Elbette savaşta ilk zaiyat hakikatler olur. Ancak açık bir ırkçılık ve faşizmi harlama eşliğinde Batı'da benimsendiği iddia edilen tüm değerlerin sistematik olarak çöküşü ile karşı karşıyayız. Bu yüzden bu büyük 'yanıltmayı' aşmak icin dönüp Batı'nın sayıları giderek azalan 'selim seslerine' bakmakta fayda var.

Geçen hafta kaldığım yerden devam edeceğim... Bu hafta Jacques Baud'dan aktaracağım. Ziyadesiyle önemli bir figür. İsviçre stratejik istihbaratının eski üyesi, genelkurmayın eski bir albayı. Amerikan ve İngiliz istihbarat servislerinde eğitim almış. BM Barış Operasyonları Politika Şefliği yürütmüş. BM uzmanı olarak Sudan'daki ilk BM istihbarat birimini tasarlayıp yönetmiş. NATO'da küçük silahların yayılmasına karşı birimin eski sorumlusu. NATO içinde 2014 Ukrayna krizini takip edip yardım programlarına katılmış. İstihbarat, savaş ve terörizm üzerine kitapları var.

PANİK BÖYLE YARATILIR

Baud, 1 Nisan'da The Postil Magazine'de 'Ukrayna'da Askeri Çözüm' başlıklı yazısında önemli değerlendirmelerde bulundu. Bundan parcalar aktaracağım. Yazı, dikkat çekici bir ikazla başlıyor.

"Mali'den Afganistan'a yıllarca barış için çalıştım ve hayatımı riske attım. Dolayısıyla mesele savaşı haklı çıkarmak değil, bizi ona neyin götürdüğünü anlamak. Televizyona çıkan 'uzmanların' durumu güvenilmez bilgiler temelinde analiz ettiğini, çoğu zaman olgu diye sunduklarının hipotezlere dayandığını fark ettim. Bu durumda neler olduğunu anlayamıyoruz. Panik böyle yaratılır."

ÇATIŞMANIN TEMELLERİ

Baud, Ukrayna Çatışmasının 2014'te 'Kiev'deki darbeyi' Donbass'ta kabul etmeyen 'ayrılıkçılar' ile başlatıldığını ancak bunun doğru olmadığını söylüyor. Asli taleplerin ilk başta sorunun Ukrayna icinde Rusçanın resmi dil olarak kullanımını garantileyecek bir özerklikte arandığını belirtiyor. Örneğini İsviçre'de darbecilerin Fransızca ve İtalyancayı resmi dil olmaktan çıkartmaya kalkışmalarının tahayyül edilmesi üzerinden veriyor.

• "Bu karar, Rusça konuşan nüfusta fırtınaya neden oldu. Sonuçta, Şubat 2014'ten itibaren Rusça konuşulan bölgelere (Odessa, Dinepropetrovsk, Harkov, Lugansk ve Donetsk) karşı şiddetli bir baskı, durumun askerileştirilmesi ve katliamlara (en dikkate değerleri Odessa ve Marioupol'da) yol açtı. 2014 yazının sonunda, yalnızca Donetsk ve Lugansk kalmıştı."

Baud, 2014'te NATO icinde isyancılara giden silahları araştıran ekipte görev yapmış. Polonya istihbaratının kasıtlı yalanlarına atıf yapıp, Rusya'nın isyancılara silah tedarik etmediğini söylüyor. İsyancılara giden silahların büyük bölümünün Ukrayna ordusundan saf değiştirenlerden kaynaklandığını belirtiyor. Ukrayna ordusundaki bu kopuşların Kiev'deki yönetimi Minsk anlaşmalarına zorlayan süreci yarattığını vurguluyor.

• "Ancak Minsk 1 anlaşması imzaladıktan sonra, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Donbass'a büyük bir terörle mücadele operasyonu başlattı. NATO subaylarının kötü yönlendirmesiyle Debaltsevo'da ezici yenilgiye uğrayıp Minsk 2 anlaşmasına zorlandılar."

'UKRAYNA ORDUSU ACINASI HALE GELİNCE KİEV PARAMİLİTERLERE YÖNELDİ'

Baud 2018'de Ukrayna ordusunun uyuşturucu ve alkol kullanımı, cinayet ve intiharlardan icler acısı hale düştüğünü, ordunun nüfusun desteğini yitirdiğini, yedeklerin yüzde 70'inin göreve gitmediğini ve Donbass'ta savaşmak istemediklerini belirtiyor. Ukrayna Savunma Bakanlığı NATO'dan yardım istiyor. Bizzat kendisi NATO icinde ordunun imajını restore edecek bir programı önermiş ancak başka bir şey tercih edilmiş:

• "Asker eksikliğini telafi için Ukrayna hükümeti paramiliter milislere başvurdu. Esasen bunlar yabancı paralı askerler de dahil genellikle aşırı sağcı militanlardan oluşuyor. Reuters'e göre, 2020'de kuvvetlerin yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyorlardı ve sayıları 102 bini buluyordu. ABD, Britanya, Kanada ve Fransa tarafından silahlandırıldılar, finanse edildiler ve eğitildiler."

Baud, bugün 'nazi' terimi tartışmalı olsa da bu paramiliterlerin 'mide bulandırıcı' bir ideoloji taşıdıklarını, bunun siyasi olmaktan ziyade kültürel bir anti-semitizm barındırdığını anlatıyor. 2014 Euromeydan'da var olan bu fanatiklerin en namlı grubunun SS Das Reich'ı anımsatan Azak taburu olduğunu belirtiyor.

• "Ukraynalı paramiliterlerin 'nazi'/'neo-Nazi' olarak anılması Rus propagandası olarak kabul ediliyor. Belki de. Ancak bu, Times of Israel, Simon Wiesenthal Center veya West Point Academy'nin Terörle Mücadele Merkezi'nin görüşü değil. 2014'te Newsweek dergisi onları daha çok IŞİD ile ilişkilendiriyor gibiydi. Dilediğinizi seÇin!"

Baud, Batının 2014'ten bu yana sivil nüfusa karşı tecavüz, işkence ve katliamlara başvurarak sayısız suc işlemiş bu paramiliterleri desteklediğini, bunların orduya entegrasyonunun nazizmden arındırmayı getirmediğini belirtiyor.

'BIDEN 16 ŞUBAT'TA SAVAŞIN BAŞLADIĞINI KASITLI OLARAK SAKLADI'

Baud İsvicre istihbarat servisindeki Varşova Paktı güçlerinin eski başkanı olarak, Ukrayna'daki askeri durumun anlaşılamamasından üzüntüsünü ifade ediyor. Özellikle Putin'in mantıksız davrandığı iddiasını yanlış buluyor. NATO 2021'de Karadeniz ve Baltıklar Denizi'nde pek cok tatbikat yaparken, Zelenskiy'nin taa 24 Mart 2021'de Kırım'ı yeniden ele gecirmek icin kararname imzaladığını ve Ukrayna kuvvetlerini ülkenin güneyine konuşlandırdığını anımsatıyor. AGİT'in sahadaki durumun tırmandığına dair raporlarına işaret ediyor.

• "AB ve bazı ülkeler, bir Rus müdahalesine yol açacağını bilerek, Donbass nüfusunun katledilmesine bilinçli olarak sessiz kaldı."

• "Donbass'ta sabotaj raporları vardı. 18 Ocak'ta Gorlovka'da Donbasslı savaşçılar kimyasal vakalar yaratmaya çalışan Lehce konuşan ve Batı ekipmanlarıyla donatılmış sabotajcıları yakaladı. Bunlar Amerikalılar tarafından yönlendirilen Ukraynalı veya Avrupalılardan oluşan CIA paralı askerleri olabilir."

Baud Donbass'ta 19-20 şubat'taki ağır topcu saldırılarının grafiğini vermiş. Putin'in BM Şartı'nın 51. Maddesine dayanarak müdahale kararında rol oynadığını söylüyor.

• "Aslında, Biden daha 16 Şubat'ta Ukraynalıların Donbass'ın sivil nüfusunu bombalamaya başladığını ve Putin'i zor bir seçimle karşı karşıya bıraktığını biliyordu: Donbass'a askeri olarak yardım ederek uluslararası bir sorun yaratmak ya da kenarda durup Rusça konuşan halkının ezilmesini izlemek."

Baud, Putin'in Koruma Sorumluluğu (R2P) ilkesiyle müdahaleye karar verdiğinde bu operasyonu Donbass bölgesiyle sınırlı tutsa dahi ödenecek bedelin değişmeyeceğini bildiğini belirtiyor.

• "Putin, 24 Şubat'taki konuşmasında, operasyonunun iki hedefini açıkladı: Ukrayna'yı “silahsızlaştırmak” ve “denazize etmek”. Dolayısıyla mesele Ukrayna'yı ele geçirmek, hatta muhtemelen onu işgal etmek değil; ve kesinlikle onu yok etmek değil."

• "Rus müdahalesini kamuoyunun gözünde yasadışı kılmak için savaşın aslında 16 Şubat'ta başladığı gerçeğini kasıtlı olarak sakladık. Ukrayna ordusu, Rusya ve Bazı Batılı istihbarat servislerinin farkında oldukları gibi Donbass'a saldırya hazırlanıyordu."

İSRAİL'İN 67 SAVAŞINA BENZİYOR, UYGULADIKLARI STRATEJİ CLAUSEWITZCİ

• "Vladimir Putin, 24 Şubat'taki konuşmasında, operasyonunun iki hedefini açıkladı: Ukrayna'yı “silahsızlaştırmak” ve “denazize etmek”. Dolayısıyla mesele Ukrayna'yı ele geçirmek, hatta muhtemelen onu işgal etmek değil; ve kesinlikle onu yok etmekten değil."

Baud, Rusya'nın 'demilitarizasyon' ve 'denazifikasyon' hedeflerini 'klasik' icra ettiği görüşünde. İsrail'in 1967 savaşına benzetiyor. İlk saatlerde hava savunmasının yerde mıhlanması. Ardından şehirleri bırakıp direniş sergilenen her yere 'akılması'.

• "Rusya'nın Zelenskiy'i ortadan kaldırmak için başkent Kiev'i ele geçirmeye çalıştığı fikri Batı kaynaklı - Afganistan'da, Irak'ta, Libya'da ve Suriye'de İslamcıların yardımıyla yapmak istedikleri buydu. Ancak Putin asla Zelensky'yi vurmayı veya devirmeyi amaçlamadı. Bunun yerine, Kiev'i kuşatarak onu müzakereye zorlamaya çalıştı."

• "Birçok Batılı yorumcu, Rusların askeri operasyon yürütürken müzakereli etmesine şaşırıyor. Bunun izahı Sovyet döneminden bu yana Rusya'nın stratejik görünümünde yatmakta. Batı için, siyaset bittiğinde savaş başlar. Rus yaklaşımı ise Clausewitzci ilhamı izler; savaş, siyasetin sürekliliğidir ve kişi, muharebe sırasında bile değişebilir."

• "Operasyonel bakış açısından, Rus saldırısı türünün örneğiydi: altı gün içinde Wehrmacht'ın 1940'ta elde ettiğinden büyük bir ilerleme hızıyla Birleşik Krallık büyüklüğünde bir bölgeyi ele geçirdiler."

• "Ukrayna ordusunun büyük kısmı güneye konuşlandırılmıştı. Bu nedenle Rus kuvvetleri, mart başından itibaren Slavyansk, Kramatorsk ve Severodonetsk arasındaki kazanı kuşatmaya girişti."

• "Rus kuvvetleri zaman baskısı altında değiller. Askerden arındırma hedeflerine neredeyse ulaşıldı ve kalan Ukrayna kuvvetleri artık operasyonel ve stratejik komuta yapısına sahip değil."

• “Uzmanlarımızın zayıf lojistiklere atfettiği yavaşlama, yalnızca hedeflerine ulaşmış olmanın sonucu. Aslında, Rusya'nın ilerlemesini ülkenin dil sınırıyla sınırlamaya çalıştığı görülüyor."

AB ÜÇÜNCÜ REICH'IN FECİ DENEYİMİNİ TEKRARLIYOR

• "Harkov, Mariupol ve Odessa gibi şehirlerde savunma, paramiliter milisler tarafından sağlanmakta. 'Denazifikasyon' hedefinin kendilerine yönelik olduğunu biliyorlar."

• "Kentsel bölgelerde siviller saldıran taraf için sorundur. Bu nedenle Rusya, sivil şehirleri boşaltmak ve sadece paramiliterleri bırakmak için insani koridorlar oluşturuyor. Tersine, bu milisler sivilleri şehirlerde tutmaya çalışıyor. Azak taburunun Mariupol'ü terk etmeye çalışan sivillere muamelelerinin videoları elbette dikkatle sansürleniyor."

Baud, Kiev'in Batı'nın romantik direniş teması eşliğinde sivil nüfusu gelişigüzel silahlandırma taktiğinin büyük sorunlara yol acağını vurguluyor.

• "AB, Berlin Savaşı'nda Üçüncü Reich'ın feci deneyimini tekrarlıyor. Savaş orduya bırakılmalı ve bir taraf kaybettiğinde kabul edilmelidir. Bir direniş olacaksa, yönlendirilmeli ve yapılandırılmalıdır. Ancak biz tersini yapıyoruz; vatandaşları savaşmaya zorluyoruz."

• "Bazı istihbarat servisleri, bu sorumsuz kararı, Ukrayna nüfusunu Putin Rusyası'yla savaş için yem olarak kullanmanın yolu olarak görüyor. Bu canice bir karar."

KUVEYT'TEKİ HILL&KNOWLTON SENARYOSU CANLANDIRILDI

Baud Mariupol'daki Rusya sivilleri vurmuş gibi gösterilen doğum kliniği olayına özel başlık ayırmış:

• "Sorun şu ki, şehirleri savunan paramiliter milisler, uluslararası toplum tarafından savaş geleneklerine saygı duymamaya teşvik ediliyor. Görünüşe göre Ukraynalılar, BM Güvenlik Konseyi'ni Irak'a Çöl Fırtınası operasyonuna ikna icin Hill&Knowlton firması tarafından 10.7 milyon dolara sahnelenen Kuveyt doğum hastanesi senaryosunu canlandırdı."

Baud, Batılı karar vericilerin istihbarat analizlerini ideolojik saiklerle görmezden geldiğini ve bu çatışmayı istediklerini ısrarla vurguluyor. Rusya'nın saldırısı kınanırken catışma koşullarını yaratan ABD, Fransa ve AB'nin aynı şekilde kınanmaya değer olduğunu belirtiyor.

SOYKIRIM TANIMI BU VAKAYA RAHATLIKLA UYUYOR

Baud, Donbass nüfusuna yönelik 'soykırım' iddiası tartışmaya açık olsa da BM Soykırım Konvansiyonunun tanımının bu vakaya rahatlıkla uygulanabileceğini belirtiyor.

• "Açıkçası, bu çatışma bizi histeriye sürükledi. Ukrayna'nın müzakere ettiğimiz ve onayladığımız Minsk Anlaşmalarına uyması için ısrar etseydik, bunların hiçbiri olmayacaktı."

Baud 24 Şubat'ta savaşın başlaması sonrası Kiev'de uzlaşma arayanların AB'nin mali ve askeri yardım teşvikiyle yok edildiklerini anımsatırken, Ukrayna müzakere heyetinden Denis Kireyev'in 5 Mart'ta, SBU'nun Kiev yöneticisi Dimitri Demyanenko'nun 10 Mart'ta Ukrayna istihbaratının 'neonazi' unsurları tarafından suikastla yok edilmesine atıf yapıyor.

Batı'nın Putin'e yöneltilen öfkeyle tüm Rusya nüfusunun kollektif biçimde cezalandırılmasının Cenevre Konvansiyonu'na aykırı olduğunu belirtiyor. Batı medyasının gazeteciliği profesyonellikten uzak militanca yaptığını söylüyor.

UKRAYNA'DAKİ ÇATIŞMAYI IRAK, AFGANİSTAN VE LİBYA'DAN DAHA FAZLA AYIPLI KILAN NEDİR?

• "Bu çatışmadan çıkarılacak ders, değişken geometrik insanlık anlayışımız. Barışı ve Ukrayna'yı bu kadar önemsiyorsak, imzaladığı ve BM Güvenlik Konseyi'nin onayladığı anlaşmalara saygı duymaya neden teşvik etmedik?"

• "Goethe'nin dediği gibi: 'Işık ne kadar büyükse, gölge o kadar koyu olur'. Rusya'ya yaptırımlar ne kadar orantısızsa, hiçbir şey yapmadığımız vakalar ırkçılığımızı o kadar öne çıkarıyor. Neden hiçbir Batılı politikacı, 8 yıldır Donbass'ın sivil nüfusuna yönelik saldırılara tepki göstermedi?"

• "Nihayetinde, Ukrayna'daki çatışmayı Irak, Afganistan veya Libya'daki savaştan daha fazla ayıplı kılan nedir? Haksız ve kanlı savaşlar yapmak için uluslararası topluma kasten yalan söyleyenlere karşı ne gibi yaptırımlar uyguladık? Irak savaşından önce bize yalan söylediği için (çünkü onlar bir demokrasi!) Amerikan halkına acı çektirmeye çalıştık mı? 'Dünyanın en büyük insani felaketi' Yemen'deki çatışmaya silah veren ülkelere, şirketlere veya politikacılara tek bir yaptırım mı getirdik? Topraklarında ABD yararına en sefil işkenceleri uygulayan AB ülkelerine yaptırım uyguladık mı? Bu soruları yöneltmek, yanıtlamak anlamına gelir. Ve yanıtlar hiç de hoş değil".

*Jacques Baud'un yazısını İngilizcesinden okumak isteyenler icin linki: https://www.thepostil.com/the-military-situation-in-the-ukraine/