İş insanı Osman Kavala’nın yeniden tutuklanması, AKP’nin yargının her katmanına eriştiğini bir kez daha açığa çıkardı. Hukukçu Prof. Dr. Metin Günday’a göre ülkede hukukun zerresi yok: “Türkiye bugünkü kadar bir hukuksuzluğu daha önce yaşamadı.”

Ülkede hukukun zerresi yok

Dilan ESEN

Gezi Davası’nda hakkında beraat kararı verilen iş insanı Osman Kavala’nın aynı gün içinde 15 Temmuz Darbe Girişimi’yle ilgili yürütülen ikinci bir dava kapsamında yeniden tutuklanması yargının iktidar bağımlılığını tekrar gözler önüne serdi. 17 yıl boyunca yargının üzerindeki elini bir an olsun çekmeyen AKP’nin yargının tümünü ele geçirdiği kanıtlandı.

İstanbul Nöbetçi 8. Sulh Ceza Hâkimliği, Cumhuriyet Savcılığı'nın, “Kavala'nın şüpheli Hanrey Barkey ile görüştüğü, PKK irtibatlı kişilerle iletişim kurduğu ve darbe teşebbüsünün karar sürecine katıldığı” iddiasını onayladı ve Kavala hakkında 'kaçma şüphesi' gerekçesiyle tutuklama kararı verdi.

Ancak Kavala daha önce 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili ikinci soruşturmada da tutuklu sanık sıfatıyla ifade verdi. 11 Ekim 2019'da da bu dosyada re'sen tahliye kararına hükmedildi.

Kavala’nın tekrar tutuklandığı belirtilen resmi açıklamada ise yeni bir suçlama bulunmuyor. Dava kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Hanrey Barkey ile Kavala’nın görüşme yapmadığına dair HTS analiz raporu mevcut.

Öte yandan Kavala savunmasında yaklaşık 2 yıl 4 aydır hukuksuz bir şekilde tutuklandığını hatırlattı. Sıra dışı bir hak ihlaline maruz kaldığını aktaran Kavala, daha önce belirttiğini ve darbe girişimine destek olmakla ilgili tüm iddiaların asılsız olduğuna dikkat çekti.

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Genel Sekreteri İbrahim Fikri Talman, BirGün’e konuştu.

Tutuklama kararının son derece adaletsiz olduğunu dile getiren Talman, “Aynı suçlamadan daha önce tutuklanmış ve tahliye edilmiş. Yeniden tutuklanması için yeni deliller ve nedenler olması lazım” dedi.

TUTUKLAMA NE İŞE YARIYOR?

“HTS raporu göz önüne alındığında aynı suçlama nedeniyle verilen tutuklama kararı hukuka aykırıdır” diyen Talman, şöyle konuştu:

“Bu durum uygulamada çok görülmez ancak son senelerde çok kez görür olduk. Hukuka şeklen uygunluğu söylense bile adalet duygusunu zedeleyici kararlar bunlar. Varsayalım Kavala yargılandı ve hapis cezası aldı. Beraat ettiği Gezi davasındaki tutukluluk süresi de mahsup edilmiş sayılacak. O zaman tutuklama kararı ne işe yarıyor anlaması zor. Özellikle terör suçlarına bakan mahkeme ve savcılıklardan saçma sapan sonuçlar çıktığı için artık bir şey demek çok güçleşti. Hukuka uygunluğu çok tartışılır bir tutuklama kararı. Son 10 yılda hukukun, hâkim ve savcıların çok zorlandığı, hukuka aykırı pek çok kararın çıktığı bir dönem yaşıyoruz. Bu ülkede ‘hukuk vardır’ demek çok zorlaştı.”

AİHM KARARI BU DOSYAYI DA BAĞLAR

Hukukçu Prof. Dr. Metin Günday ise Kavala’nın tutuklanmasıyla ilgili olayın ilk kez yaşanmadığına dikkat çekti. Selahattin Demirtaş ve Metin İyidil örneklerini hatırlatan Günday, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) derhal tahliye edilsin diyor, bu dikkate alınmıyor. Hatta tutuklama devam etsin kararı veriliyor. Aynı mahkeme beraat kararı veriyor. Sonrasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, Kavala hakkında başka bir soruşturma var diyor. Bu iddia nedeniyle yeni bir gözaltı kararı çıkartılıyor ve tutuklanıyor” diye konuştu.

HUKUKÇU OLARAK UTANIYORUM

AİHM’in verdiği tahliye kararının ikinci tutuklama için de geçerli olduğuna dikkat çeken Günday, şu ifadeleri kullandı: “Bundan sonraki olaylarsa çok vahim. Cumhurbaşkanı’nın yapmış olduğu açıklamalar; ‘Bunları beraat ettirdiler’ demesi ve ardından Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun beraat kararı veren hâkimler hakkında soruşturma başlatması. Yani deniyor ki: İstenmeyen bir karar verildiği takdirde, bu kararı veren hâkimlerden hesabını sorarız. Türkiye’de hukuk devletinin zerresi kalmadı. Türkiye için halen kim hukuk devleti diyorsa ya yalan söylüyordur ya da cahildir. Başka hiçbir şekilde izah edilemez. Türkiye’de her şeyi bitirdiler. 40 yıllık profesör ve idare hukukçusuyum, böyle yargıçlar üretilmiş bir ülkede hukuk profesörü olmaktan utanıyorum. Onlar hakkında soruşturma başlatan HSK üyeleri için de utanıyorum.”

Yargıya güvenin tazelenmediğini aktaran Günday, “Kazanan sadece Gezi ve dayanışma oldu. Tayyip Bey’in de tarihe geçecek ilginç açıklamaları var. Türkiye 12 Mart, 12 Eylül faşizmini, çok kötü günler yaşadı ama bugünkü kadar bir hukuksuzluğu bu ülke yaşamadı” şeklinde konuştu.