Ülkelerin anayasaları ele alındı

Haber Merkezi

TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığının "Konularına Göre Karşılaştırmalı Dünya Anayasaları" adlı kitabında, devlet yapısı ve yönetim sistemleri bakımından farklılaşan ve dünyada anayasal gelişmelere örnek olan 23 ülkenin anayasası, konu odaklı incelendi.

Kitapta ABD, Almanya, Avusturya, Belçika, Brezilya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Macaristan, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya ve Yunanistan anayasaları yer aldı. Farklı hükümet sistemlerinin anayasalarının yer aldığı çalışmada, ülkelerin anayasal geçmiş deneyimleri, anayasa yapım süreçleri ve yürürlükteki anayasalarında yapılan önemli değişiklikler ele alındı.

Kitapta, birçok konu başlığının yanı sıra anayasayı değiştirme yöntemleri, temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması ve olağanüstü yönetim usulleri, seçimler ve siyasi partiler, yasama sorumsuzluğu ve dokunulmazlığı, din ve inanca ilişkin hükümler, hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı ile suç ve cezalara ilişkin esaslara da dikkat çekildi. Çalışmada 23 ülkenin 15'inde seçmen yaşının 18, Avusturya ve Brezilya'da ise 16 olduğuna yer verilirken, 20 ülke anayasasında seçimlerde "gizli oy", Avusturya ve İtalya'da "oyun şahsiliği" ilkesinin benimsendiği belirtilirken ABD, Avusturya, Finlandiya'nın aralarında bulunduğu 13 ülkede devlet başkanını halkın seçtiğine yer verildi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, kaleme aldığı kitabın takdim yazısında, bir hukuk devletinde toplumsal ihtiyaçların karşılanmasına ve kamusal düzenin teminine hizmet eden yasal düzenlemelerin ancak anayasaya uyumlu olarak çıkarılabilmesinin, bu temel uzlaşı metinlerinin önemini ortaya koyduğunu belirtti. Anayasaların, bu ayrıcalıklı konumları nedeniyle herhangi bir konunun bir ülke anayasasında düzenlenmiş olması, konunun o ülke için taşıdığı önemi ve söz konusu ülkede konu hakkında belirli ölçüde bir toplumsal mutabakatın var olduğunu gösterdiğine işaret eden Şentop, "Zaman içinde toplumsal yaşantıda meydana gelen değişimler ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar insanların önem verdiği konuların çeşitlenmesini netice veriyor, bu da dönemin ihtiyaçlarının ve hassasiyetlerinin bu en temel mutabakat metinlerine dâhil edilmesi suretiyle anayasaların yenilenmesini gerektiriyor” ifadesini kullandı.