Ülkeme dönersem hapse atılacağım
Kadın ve LGBTİ+ odaklı haberler yapan gazetecilerin hedef alındığı Azerbaycan’da basın özgürlüğü de askıda. Yıllardır ülkesine dönemeyen Azerbaycanlı Gazeteci Aghayev, “Dönersem hapse atılacağım” diyor.

Sarya Toprak
saryatoprak@birgun.net30 yılı aşkın süredir Aliyev aile tarafından yönetilen Azerbaycan'da kadın hakları savunucuları ve LGBTİ+’lar hedefte. Seçimlerin göstermelik yapıldığı, muhalefetin susturulduğu ülkede basın özgürlüğü ise fiili olarak askıda. Her sene 8 Mart’ta taleplerini duyurmak isteyen kadınların polis müdahalesiyle ve engellemelerle karşılaştığı Azerbaycan’da kadın ve LGBTİ+ haberleri yapan gazeteciler ise özel olarak hedef alınıyor.
MEDYAYA YÖNELİK CİDDİ BASKILAR VAR
Ülkesinde Gazetecilik mesleğini icra edemeyenlerden biri de Yüksek lisans eğitimi için Türkiye’de bulunan İsmi Aghayev. Aghayev, 12 yıldır Güney Kafkasya bölgesi (Azerbaycan-Ermenistan, Türkiye-Ermenistan ilişkileri) üzerine çalışıyor. Aynı zamanda LGBTİ+ ve kadın hakları konularına odaklanıyor. Yaptığı haberler sebebiyle ülkesine dönemeyen Aghayev BirGün’e konuştu.
Aghayev, “Son bir yılda Azerbaycan’da medyaya yönelik ciddi baskılar yaşanıyor. Tüm bağımsız medya kuruluşlarının kapatıldı ve yaklaşık 257 gazetecinin hapse atıldı” dedi. İnsan hakları, kadın hakları, LGBTİ+ hakları ve savaş konularındaki haberleri nedeniyle ülkesine dönmesinin güvenli olmadığını ifade eden Aghayev, “2016 yılından beri Türkiye’de yaşıyorum. Burası da Azerbaycan ile yakın siyasi ilişkilere sahip bu sebeple tam olarak güvenli görmüyorum” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DE YARGI BAĞIMSIZ DEĞİL
Yaklaşık 9 ay önce Türkiye’de oturum izniyle ilgili bir nedenle gözaltına alındığını belirten Aghayev sözlerine şöyle devam etti: ‘‘34 gün boyunca bir geri gönderme merkezinde tutuldum. Kötü muameleye maruz bırakıldım. Ardından özür dilenerek serbest bırakıldım ancak olayla ilgili resmi bir belge verilmedi. Şikayetçi olmadım çünkü Türkiye'de de yargının bağımsız olduğunu inanmıyorum. Ülkeme dönersem hapse atılacağım.’’
∗∗∗
SUSTURMA POLİTİKALARI
Bağımsız medya kuruluşları üzerinde mali baskılar, hukuki engellemeler ve lisans iptalleri kullanılarak susturma politikaları yürütülüyor. Bu sebeple birçok gazeteci ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Gürcistan, Türkiye ve Avrupa'da sürgünde yaşayan çok sayıda Azerbaycanlı gazeteci bulunuyor. Yurt dışından yayın yapan kurumlar da hedef alınıyor. 2023–2024 arasında en az 10 bağımsız medya çalışanı tutuklandığı belirlendi.
∗∗∗
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DİPTE
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF)’in 2024 Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Azerbaycan, 180 ülke arasında 151. sırada. Ülkede devletin denetiminde olmayan hemen hemen tüm medya organları kapatıldı ya da susturuldu. Televizyon, radyo ve büyük haber portallarının çoğu devlet kontrolünde ya da hükümet yanlısı sermayeye bağlı olmak zorunda.
∗∗∗
YASALAR İŞLEMİYOR
Azerbaycan, 1995 yılında Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ni (CEDAW) onayladı. 2006 yılında ise “Kadın ve Erkeklerin Eşit Hakları” yasasını kabul etti. Ancak bu düzenlemeler uygulamada yetersiz kalıyor. Buna dair haberler yapan gazeteciler ise susturuluyor.
Tüm baskılara rağmen kadın hakları savunucuları ve muhalifler sosyal medya üzerinden örgütleniyor. “Feminist Platform”, “Femkulis” gibi gruplar, kadına şiddet haberlerini duyuruyor, ifşalar yapıyor, bilinçlendirme kampanyaları düzenliyor. Instagram ve Telegram gibi platformlar üzerinden gizli destek grupları kuruluyor.


