Uzunca bir süredir iş yapan iş bitiren taş üstüne taş koyanların her icraatı ‘ülke yağmalanıyor’ şeklinde karşılandı. İcracılar ise bu söylenenlere gülüp geçmediler.

Etraflarına daha dikkatli baktılar. Her baktıklarında istifade edilecek yeni bir ‘değer’ tespit ettiler.

Gerçekten ülke büyüktü ve yemekle de bitecek gibi görünmüyordu. Ülkenin gelmiş geçmiş en büyük bankeri, topladığı paralarla birlikte yurt dışına kaçıp cezaevinden giriş yaparak geri döndüğünde faaliyetlerine devam ederken bir gazeteciye şöyle demişti:

-Önce bizim bu aç gözümüz doyacak!

Doymak bilmez açgözlüler ordusu için bu söz yazılı olmayan bir Anayasa maddesi halinde baş tacı edildi.

Doyum çıtası da çok yükselmişti. Dikey mimari şaheserleri bile bu ölçünün altında kalıyordu.

Aç gözler bir türlü doyum aşamasına geçemiyordu.

İşte tarihin büyük dönüş yaptığı bu kırılma anlarından birinde Dipsiz Göl ortaya çıktı. Aslında yeni değildi. 12 bin yıldır olduğu yerde, Gümüşhane’nin Taşköprü Yaylası’nda duruyordu.

Dipsiz Göl’ün yakınındaki Dumanlı Köyün muhtarı Hasan Aydınlı eski tarz bir anlayışa sahipti. Dipsiz Gölü bugüne kadar definecilerden koruduklarını, hatta inatçı ve arsız definecileri dövdüklerini söylüyordu.

2019 yılının Kasım ayında Fatih Sözen ve Ahmet Canbakkal isimli iki ‘büyük girişimci’, Dipsiz Göl’de define olduğunu keşfederek gerekli yasal izinleri alıp iş makineleriyle 2200 metre yüksekliğe çıktılar. Bu bir zirve idi. Ama aynı zamanda bir ‘dip’ de oluyordu. Defineye ulaşmak için gölün dibinin bulunması gerekiyordu. Bunun için de Dipsiz Göl’ün suyunu boşaltmak.

Hepsi Roma İmparatorluğunun 15. Apollinaris Lejyonu’na ait define içindi. Romalılar askeri birlik olduğu için define harekâtı da askeri birlik de lazımdı. Jandarmalar geldi. Fakat Romalılar yoktu. Onların yerine Dipsiz Göl’ün köylüleri vardı. Köylülerin kötü huyları bulunuyordu. Definecileri dövüyorlardı. Eğer yine böyle bir saldırganlık gösterirlerse jandarmalar onları Romalılardan beter edebilirlerdi.

Yerli ve milli yüksek teknoloji ürünü dozerler, pompalar, emiş gücü yerinde aspiratörler hızlıca Dipsiz Göl’ün suyunu çekip en dibe indiler. Define için son kepçeler vuruldu.

Sonuç: Define yoktu!

Dipsiz Göl 12 bin yıllık ömrünün sonuna geldi.

Bu kazı çok önemli sonuçları ortaya çıkardı. Ünlü bankerin işaret ettiği aç gözler Dipsiz Göl’de durmak gerektiğini anladılar.

Gümüşhane’nin Taşköprü Yaylası’nda küçük kendi halinde bir doğa harikası gölün dibi bulunmadı. Görüldü ki, sularını boşaltılan zavallı gölün kuru zemin aslında başka bir yerdir:

-Dipsiz Göl ülkenin dibidir!