Genç bilim kadınları bilimde çığır açacak projeler üzerinde çalışmalar yürütüyor. Bilim kadınları “Denemekten asla vazgeçmeyin, gerçekten istiyorsanız geç de olsa bir gün başarı gelecektir. Kendinize inanın ve kararlı olun” diyerek kadınlara mesaj veriyor.

Ülkenin genç ve değerli dört bilim kadını seslendi: Hedefinizde ilerleyin
Sırayla: Dr. Burcu Bakır Güngör / Doç. Dr. Duygu Ağaoğulları / Doç. Dr. Damla Eroğlu / Dr. Buse Cevatemre

Sibel BAHÇETEPE

Doç. Dr. Damla Eroğlu Pala, Doç. Dr. Duygu Ağaoğulları, Dr. Burcu Bakır Güngör ve Dr. Buse Cevatemre Türkiye’nin önemli genç bilim kadınlarından yalnızca dördü. Kimi prostat kanserinde kemoterapiye direnci kırmayı, kimi kalın bağırsak kanserinin hızlı teşhis edilmesini, kimi daha yüksek enerjiye sahip ve daha uzun çalışan bataryalar geliştirmek, kimi ise ileri teknoloji bor ürünlerinin ortaya çıkarılması üzerine çalışıyor. Bilime ışık tutan genç bilim kadınları “Denemekten vazgeçmeyin, gerçekten istiyorsanız geç de olsa bir gün başarıya ulaşır, ulaşmak istediğiniz hedefe varırsınız. Kendinize inanın" diyor.

Dr. Burcu Bakır Güngör, dünyadaki en yaygın üçüncü kanser türü olan kolorektal (kalın bağırsak) kanserin daha hızlı teşhiş edilmesi ve kişiye özel tedavi geliştirilmesi için çalışıyor. Biyoloji Bilimleri ve Biyomühendislik Bölümü’nden mezunu Güngör, dünya çapında üçüncü yaygın kanser türü olan kolorektal kanserin (CRC) genetik mutasyonlar, çevresel koşullar ve bağırsak mikrobiyotasındaki anomalilerin etkisiyle oluştuğuna dikkat çekerek, geliştireceği model sayesinde CRC teşhisi için kullanılabilecek mikrobiyotayı en aza indirmeyi, dolayısıyla teşhis için gereken maliyeti ve zamanı azaltmayı amaçladığını anlatıyor. Güngör, kadınlara da şu mesajı iletiyor: “Denemekten vazgeçmeyin, gerçekten istiyorsanız geç de olsa bir gün başarıya ulaşır, ulaşmak istediğiniz hedefe varırsınız. Odaklanın, hayatta çok şey isteyebiliyoruz ama hepsi birden olmuyor, bazı dönemlerde bazı alanlara öncelik verip bazı dönemlerde başka alanlarda enerjinizi kullanabilirsiniz. Kendinize inanın, içinizdeki potansiyele güvenin ve bunu kullanın, kendinizi sürekli geliştirin. “

KENDİNİZİ GELİŞTİRİN

Dr. Buse Cevatemre ise prostat kanserinde kemoterapiye karşı gelişen direnci kırmak için çalışıyor. Biyoloji eğitimi alan Cevatemre, kemoterapi alan hastaların bir kısmının zaman içerisinde kullanılan ilaca direnç geliştirebildiğini ve hastalarda gözlenen bu ilaç direnç gelişiminin tedavi önünde büyük engel teşkil ettiğini söylüyor. Cevatemre, şöyle devam ediyor: “Araştırmamıza ‘İlaç direncini nasıl kırarız? Nasıl kanser hücrelerini yeniden ilaca duyarlı hale getirebiliriz?” sorusuyla başladık. Bu soruyu yanıtlamak için, kanser hastalarında gözlenen bu problemi öncelikle laboratuvarda taklit etmemiz, yani üzerinde çalışabileceğimiz bir model oluşturmamız gerekiyordu. Yaklaşık bir sene sonunda, elimizde bulunan prostat kanseri hücrelerine kemoterapi direnci geliştirmeyi başardık. Akabinde deneylerimiz sonucunda, ilaç-dirençli prostat kanseri hücrelerinde aynı ilaca yeniden cevap vermelerini sağlayacak bir hedef keşfettik.” Cevatemre, kadınlara ise “Kıymetli zamanlarını kendilerini geliştirme yolunda harcamalarını öneririm. Kendilerini kimseyle kıyaslamamalılar. Bu anlarda yol gösterici kişilerin tecrübelerinden faydalanmanın önemli olduğunu düşünüyorum" mesajını veriyor.

KARARLI OLUN

Doç. Dr. Damla Eroğlu Pala da çok daha yüksek enerjiye sahip ve daha uzun süre çalışabilen lityum-sülfür bataryalar geliştirmek için çalışıyor. Geleneksel bataryalara kıyasla çok daha yüksek kapasiteli olan lityum-sülfür bataryalar, karbon emisyonlarını ve benzine olan bağımlılığı azaltacak. ODTÜ Kimya Mühendisliği mezunu olan Pala "Elektrikli arabalarda ve akıllı şebekelerde kullanılmak üzere yüksek enerji yoğunluğuna sahip, düşük maliyetli şarj edilebilir bataryalar geliştirilmesinde, lityum-sülfür bataryalar sülfürün yüksek özgül kapasitesi, ucuzluğu, doğada bol miktarda bulunması ve toksik olmaması sebebiyle büyük önem kazandı. Çalıştığım proje ile lityum-sülfür bataryaların ileride ticarileşebilmesi için katkı sağlamayı hedefleyerek yüksek performans gösterebilecek bir lityum-sülfür hücresi tasarlamayı ve sürdürülebilir çevre ve enerjiye katkı sağlayarak hem ülke hem de dünya düzeyinde önemli bir soruna çözüm getirmeyi hedefliyorum. Kadınlara da yaptıkları işi en iyi şekilde ve heyecanla yapmalarını, kararlı olmalarını, kendilerine güvenmelerini öneriyorum" diyor.

Doç. Dr. Duygu Ağaoğulları da dünya bor rezervinin yaklaşık yüzde 75’ine sahip olan Türkiye’nin, ileri teknoloji bor ürünlerinin kullanım potansiyelini ortaya çıkartan çalışmalar yapıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü mezunu Ağaoğulları, projesine ilişkin "Araştırma konum, dünya genelinde ortaya çıkan ve araştırmaları henüz başlamış olan yeni tip malzeme gruplarını Türkiye’nin bor gerçeği ile birleştirerek ulusal anlamda kullanım potansiyeli yüksek ürünler sentezlemek ve ürün yelpazesi oluşturmak adına oldukça büyük bir öneme sahip" diyor. Ağaoğulları, kadınlara da “Belirledikleri hedefe sıkı sıkıya bağlanmalarını ve aynı zamanda hedefi gerçekleştirmek için çok çalışmanın, çok sabırlı olmanın ve akılcı davranmanın anahtar niteliğinde olduğunu unutmamalarını öneririm” mesajını veriyor.

4 genç bilim insanı çalışmalarını sürdürürken, 20 yıldır dünyada ve Türkiye'de genç bilim kadınlarının çalışmaları, UNESCO jürisi tarafından değerlendiriliyor ve bir kozmetik firma tarafından çalışmaları destekleniyor. Genç bilim kadınlarının projele çalışmaları sürüyor.