Uludağ’daki rant yasası iptal edilmeli
Uludağ’ı talana ve ranta kurban verecek kanun teklifi, AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi. Çevre örgütleri “Uludağ alan başkanlığı kanunu bir rant projesidir. Yasa iptal edilmeli, Uludağ milli park olarak kalmalı” dedi.
BirGün/ANKARA
AKP milletvekillerinin imzası ile TBMM Başkanlığı’na sunulan, ülkenin en önemli doğal değerleri arasında gösterilen Uludağ’ı ranta açan düzenleme, tüm itirazlara rağmen Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Çevre örgütlerinin ve siyasilerin tepkisine neden olan yasaya ilişkin "Uludağ Alan Başkanlığı kanunu bir rant projesidir. Talancı zihniyete ve yasaya rağmen Uludağ’ın yok edilmesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz" denildi.
ONAY YETKİSİ BAŞKANLIKTA
Önemli tarihi ve turistik değere sahip Uludağ’da Alan Komisyonu’nun kurulmasını öngören düzenleme kapsamında, korunması gerekli taşınmaz ve tabiat varlıklarına yönelik planlar, projeler, iş ve işlemler hayata geçirilebilecek. Bu yönde atılacak adımlar için Uludağ Alan Komisyonu’ndan izin almak yeterli olacak. Uludağ sınırları içerisinde yer alan ve Hazine’nin özel mülkiyetindeki veya devletin tasarrufundaki yapılar ile orman alanları içerisindeki tüm yapı ve tesisler, komisyona devredilecek. Bu yapıların satışı, kiraya verilmesi, işletilmesi, irtifak hakkı kurulması gibi işlemler, komisyonun izin vermesi durumunda hayata geçirilecek. Komisyon ayrıca Uludağ’da turizm amaçlı sportif faaliyetlere, eğlenme ve dinlenme hizmetleri için gerekli tesislerin inşasına onay verme yetkisine de sahip olacak.
Ayrıca Uludağ alanının sınırları, Kültür ve Turizm Bakanlığının teklifi üzerine Cumhurbaşkanı kararı ile değiştirilebilecek. Erdoğan isterse sınırları genişleterek yapılaşmayı artırabilecek. Düzenlemeye karşı çıkan CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, AKP’ye talan ve rant eleştirileri yöneltti. Hem Bursa halkının hem de çevre örgütlerinin düzenlemeye karşı çıktığını anımsatan Karabıyık, AKP ve MHP Milletvekillerine seslenerek, “Tarihte bu talana izin vererek yerinizi almış olacaksınız. Çocuklarınıza, torunlarınıza bunu aktarmak zorunda kalacaksınız. ‘Evet, bu kararı ben verdim’ diyebilecek misiniz?” diye sordu. Kapadokya’daki yıkımı örnek gösteren Karabıyık ayrıca, “Kapadokya örneği var, birkaç örnek daha var önümüzde. Hangisi başarı oldu? Hangisi talan edilmedi? Makineler girdi, istila etti. Kararlar da siyasi bir tercihtir, siyasi tercihler ya iyi şeylere ya kötü şeylere vesile olur ama siz maalesef kötü şeylere vesile ediyorsunuz… Çok kısa bir süre sonra zaten gidiyorsunuz, biz geleceğiz ve bunu düzelteceğiz” dedi.
***
HUKUKİ SÜREÇ BAŞLAYACAK - (Haber Merkezi)
Tepkilere neden olan yasaya ilişkin çevre örgütleri ve siyasi partiler de açıklamalar yaptı. Bursa Su Kolektifi, söz konusu yasanın Anayasa’ya, hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek "Çok yakın bir zamanda hukuki süreç başlayacaktır. TBMM ziyaretlerimiz sırasında muhalefet partilerinden Uludağ Alan hakkındaki kanun teklifinin Anayasa Mahkemesi’ne taşınacağı sözünü aldık. Bu sürecin de takipçisi olacağız. Bundan sonra da mücadeleye devam edeceğiz" denildi. Doğa Derneği de yaptığı açıklamada "Uludağ’ı yok edecek bu yasa iptal edilmeli ve Uludağ Milli Park olarak kalmalı. Barındırdığı ekosistemlerle yaşamaya devam etmeli. Bu tür kanunlara karşı doğanın var olma hakkı anayasal güvence altına alınmalı" değerlendirmesini yaptı.
SOL Parti Bursa İl Örgütü de yaptığı değerlendirmede, özetle şu ifadelere yer verildi: "Yüzde 71’i orman ekosisteminden oluşan bölgede, Türkiye için toplam 137 endemik tür tespit edilmiştir, bunların 30’u Uludağ endemiğidir. Tatlı su kaynakları açısından da zengin olan bölge, Bursa için önemli bir içme suyu kaynağıdı. Orman ekosistemini ve endemik türleri yok edecek, su kaynaklarını kirletecek, Uludağ’ı sermayenin talanına açacak olan bu yasa Uludağ’ın korunması gereken eşsiz güzelliklerini her türlü talana ve ranta açık hale getirmiştir. Bu yasayla Uludağ’ın milli park statüsü kaldırılmış, ‘Alan Başkanlığı’ adlı sistem uygulamaya geçirilmiştir, Uludağ Milli Parkı’nın endemik türlerinin ağırlıklı olarak bulunduğu 2 bin 100 hektarlık bölümünün yönetimi, kurulması istenen Alan Başkanlığı’na devredilmiştir. Kabul edilen yasayla birlikte bölgedeki ekolojik dengeyi, yaban hayatını koruyan, toprak, hava, su kirlenmesine sebep olabilecek işlemleri ve bölgede yapılaşmayı engelleyen Milli Parklar Kanunu’ndan kaçarak ve Uludağ’ı talana ve yapılaşmaya açmak amaçlamaktadır. T(alan) Başkanlığı’nın ne olduğunu bizler 1’inci Derece Arkeolojik ve Doğal Sit alanı Kapadokya’ya yapılanlardan biliyoruz. Bu ülkenin ormanını, suyunu, havasını rant uğruna yok etmeye çalışan talancı zihniyete karşı yasaya rağmen bizler Uludağ’ın yok edilmesine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu eko-kırımın hayata geçirilmesine izin vermeyeceğiz."