İktidar pandemi gerekçesiyle 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına kısıtlama getirmeye hazırlanıyor. Muhalefet dini bayramlardan, Malazgirt ve Ayasofya’ya kadar uygulanan çifte standarda dikkat çekti.

Ulusal bayram sıkıntısı bitmiyor

POLİTİKA SERVİSİ

AKP, iktidara geldiği tarihten bu yana ulusal bayramlar ve Atatürk’ü anma etkinlikleriyle ilgili negatif tutumunu sürdürüyor. Abdullah Gül’ün tüm hastalık süreçlerinin ulusal bayramlara denk gelmesi, Çanakkale Zaferi’nden Atatürk’ün çıkarılması, Malazgirt’in 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı gölgede bırakacak şekilde kutlanması sadece birkaç örnek.

Ulusal bayramların es geçilmesi ya da şeklinin değiştirilmesi yeni bir durum değil. Yeni olan sadece gerekçe. Pandemi resmi olarak mart ayında ilan edildi. Ardından gelen 23 Nisan ve 19 Mayıs salgının gölgesinde kaldı. Meclis 15 Nisan’a kadar aralıksız çalıştırılırken 23 Nisan’la ilgili resepsiyon dahil onlarca etkinlik iptal edildi.

Mayıs ayı ile birlikte kademeli olarak gevşetilen pandemi yasakları 19 Mayıs kutlamaların içermedi. 19 Mayıs Bayramı’nı kutlamayanlar, söz konusu ‘İstanbul’un Fethi’ olunca pandemide alınacak önlemleri bir kez daha rafa kaldırmayı uygun gördüler. Benzer yasaklar İçişleri Bakanlığı genelgesiyle Lozan Antlaşması kutlamaları için de uygulandı.

Ulusal gün ve bayramlarla ilgili gelen yasaklar AKP ve iktidarın etkinlikleri için geçerli olmadı. Bu tarih aralığında Erdoğan onlarca kitlesel toplantı ve açılışa katılırken, bakanların her ziyareti mini miting havasında gerçekleşti. Milyonlarca öğrencinin katıldığı sınavlar yapıldı. Ayasofya’nın açılışı için ülkenin onlarca noktasından araçlar kaldırılarak İstanbul’a taşındı. Kendi açıkladıkları rakamlara göre 350 bin kişi Sultanahmet Meydanı’nda bir araya geldi. Son olarak Malazgirt Zaferi’ni anmak için yüzlerce kişi yan yana geldi, konuşmaları takip etti, spor gösterilerini izledi. Erdoğan, kabinesi, ailesi ve AKP’lilerin katıldığı tüm bu organizasyonların hiçbiri korona yasaklarından etkilenmedi. Ayasofya buluşması gibi sonuçları itibariyle salgının yayılmasında katkı yaptığı belli olan etkinliklere rağmen tüm programlar planlandığı gibi gerçekleştirildi.

KENDİ TARİHLERİNİ YAZMAK İÇİN

Son olarak 30 Ağustos için kısıtlamalar getirildi. Ülkenin tamamına yayılan salgın karşısında izleyici olan iktidar, bir kez daha ulusal bayramla birlikte önlem almak aklına geldi. Gerek Afyon’da gerekse ülkenin garklı noktalarında yapılması planlanan etkinlikler ya iptal edildi ya da yasaklandı. AKP iktidarı boyunca farklı gerekçelerle bu ve benzeri yöntemleri sürekli hayata geçirdi. Muhalefet partileriyle yeni bir gerilim başlığı yaratma pahasına atılan adımın arkasında yatan temel amaç 100 yıllık tarihi, bu tarih içinden çıkan önderleri ve uygulamaları unutturmak.

Öte yandan CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Tekirdağ’da konuştu: “Bizler, milli bayramlarımızı ‘senin bayramın, benim bayramım’ diye bölenlerden olmayız, olmayacağız.”

***

30 Ağustos kararı yargıda

GAZİANTEP Barosu, İçişleri Bakanlığı’nın 30 Ağustos Zafer Bayramı’na ilişkin genelgesinin ‘yürütmesinin durdurulması’ ve ‘iptali’ için yargıya başvurdu. Dilekçede, Ayasofya’nın ibadete açılışına binlerce kişinin katıldığı ve Malazgirt etkinliklerinin kısıtlanmadığının altı çizildi. Dilekçede şöyle denildi: “30 Ağustos Zafer Bayramı etkinliklerinin kısıtlanması işleminin Anayasa’nın 13., 26. ve 34. maddeleri ile AİHS’nin m.10 ve m.11 ışığında iptaline karar verilmesini ivedilikle talep ederiz.”