İktidarın korkusu Gezi Direnişi’nin üzerinden 9 yıl geçti. Gaz fişeğiyle yaşamını yitiren Berkin’in kardeşi Gamze Elvan, “Umut bizi diri tutacak” derken Avukat Özen, “Gezi’nin toplumsal meşruiyeti dimdik ayakta” diye konuştu.

Umudumuz bitmez

Sercan MERİÇ

Gezi Direnişi’nin 9. yılına Gezi Davası’nda yargılananlara yönelik verilen adaletsiz cezalarla ve yıldönümünde yaşanan polis şiddetiyle girildi. Gezi Davası’nda yargılanan ve aynı zamanda Berkin Elvan’ın da avukatı olan Can Atalay ile diğer sanıklara 18 yıl ceza verilirken, Berkin’in katili polis Fatih Dalgalı ise hâlâ görevine devam ediyor ve tutuklanmadı. Gezi Direnişi’nde öldürülen Berkin Elvan’ın kardeşi Gamze Elvan ve Sosyal Haklar Derneği’nden Avukat Deniz Özen, Gezi Davası’nda verilen cezaları, Gezi’de başlayan umudun hâlâ Türkiye’deki etkisini anlattı. Gezi Davası’ndaki sanıkların tutuklanmasını beklemediğini ifade eden Gamze Elvan, “Çok sevdiğim, değer verdiğim ve benim yanımda mücadele eden insanlar tutuklandı ve bunu sindiremedim. Bu hukuksuzluğun bir an önce son bulmasını istiyorum. 9 yıl geçti ve çok uzun bir süre. Her şey çok güzel başlamıştı benim açımdan. Sonrasında çok zor ve kötü bir hale dönüştü bizim açımızdan. Ülke için adalet istiyorduk. Sadece ülke için kalmadı. Kendimiz için de adalet istemeye başladık. Yani biraz daha bireyselleşti ve böyle olunca da tabii bizim için çok daha zor oldu. Gezi hepimizin bir arada olduğu, kimsenin finanse etmediği, aslında hepimizin bireysel olarak katıldığı bir toplumsal hareketti” dedi.

DİRENMEYE DEVAM

Berkin Elvan Davası’nın avukatlarını anımsatan Elvan, “Can (Atalay) abiden önce bizim avukatlarımız arasında Selçuk Kozağaçlı da vardı. Oya Aslan da vardı. Ebru Timtik de vardı. Ebru abla hayatını kaybetti. Selçuk Abi ve Oya Abla hapiste. Birlikte çalışarak delilleri ortaya çıkaran ve bu dosyanın çözülmesine sebep olan insanlar. Can abi gerçekten bizim elimiz, ayağımız oldu. Arkadaşımız oldu, dostumuz oldu. Avukatlıkla kalmadı o hikâye. Onun yokluğunu hissediyoruz. Berkin hastaneye kaldırıldığında bizim yanımızdaydı. Keşke daha farklı koşullarda tanışsaydık. Berkin’in anması yaklaşıyor. 16 Haziran’da ilk kez Can abi olmadan geçireceğiz. Bu bizi güçlendirecek. Çünkü Can abi bizi güçlü olmamızı ister. Mücella (Yapıcı) teyze de öyle. Tayfun (Kahraman) abi de öyle. Hiçbiri ağlayıp sızlamamızı istemez” diye konuştu.

Gamze Elvan, Gazeteci Gamze Elvan, Gazeteci

GEZİ DİMDİK AYAKTA

Avukat Deniz Özen ise Gezi Davası’nda verilen cezaların ardından çok yoğun bir toplumsal tepki oluştuğunu kaydederek, “Bu da Gezi’nin toplumsal meşruiyetinin aradan geçen 9 yıla rağmen hâlâ dimdik ayakta olduğunu bize bu gösteriyor. Yani işte Can Atalay’ın müvekkili olan Adanalı Aladağlı aileler destek videoları çektiler. Çorlu’da hayatını kaybedenlerin aileleri aynı şekilde destek açıklamalarında bulundu. Tayfun Kahraman’ın öğrencileri destek açıklamalarında bulundu. Mücella Abla’nın bugüne kadar elinin değdiği herkes destek dayanışma gösterdi. Bu da Gezi’de sokağa çıkan milyonlarca insanın buhar olup uçmadığını, hâlâ bir kıvılcımın beklediğini ve Gezi ruhunu kalbinde taşıdığını bize gösteriyor” diyerek sözlerine başladı.

Deniz Özen, Avukat Deniz Özen, Avukat

Davaların hukuki bir zeminde değerlendirilmesinin zor olduğunu ifade eden ve kararların siyasi emellerle verildiğini anlatan Özen, şunları söyledi: “Gezi Davası’ndaki tutuklamalarla başlayan sürecin hemen arkasından Canan Kaftancıoğlu kararı geldi. Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen bir dava var. Gezi açısından ilk günden beri devam eden bir gizli soruşturma var. 2013 esaslı bir ana soruşturma dosyası var. Bu ana soruşturma dosyasının içinden çıkan bizimkilerin yargılandığı bir dava vardı. Bu davada hüküm verildi, tutuklandılar. Ama devam eden bir soruşturma dosyası daha var. Bu soruşturma dosyasında yer alan kişi sayısı bilinmiyor. Belki yüzlerce kişi olabilir, belki üç kişi olabilir. Hiç sayısını bilmememizin sebebi dosyada hâlâ gizlilik kararı olması. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda bekletilmeye devam. Acaba buradan yeni Gezi davaları, ikinci, üçüncü dalga davalar, ki daha önceki siyasi davalarda bunun örneklerini, çıkabilir mi sorusunu akıllara getiriyor. AKP iktidarı ve Erdoğan olduğu günden bu yana Gezi’nin toplumsal meşruiyetini kırmak için yeni bir tarih yazımına soyunmuş durumda. ‘Bütün musibetler Gezi’yle başladı. Ondan sonra 17-25 Aralık oldu. 15 Temmuz oldu. Ekonomik darbeler oldu, şu oldu, bu oldu.’ Bunu bugün 9 yıl sonra kendi tabanını konsolide etmek için ısrarla sürdürdüklerini görüyoruz. Gezinin toplumsal meşruiyeti bunu boşa çıkarmış durumda.”

CEZASIZLIK PRATİĞİ

Berkin Elvan Davası’na da değinen Özen, “Polis Fatih Dalgalı için Berkin’in katili diyebiliriz. Mahkeme kararı nedeniyle. 16 yıl 8 ay ceza aldı. Aldığı ceza taksirden değil, kasıttan. Bugün hâlâ polislik görevine devam ediyor. Türkiye’de bir cezasızlık pratiği oldu. Türk Tabipleri Birliği’nin raporlarına göre Gezi’de binin üzerinde kafa travması var. Türkiye’deki cezasızlık pratiğiyle kıyasladığınızda aslında etkili denebilecek bir ceza verildi. Ama bu ceza verilirken bile olayın üzerinden 9 yıl geçmiş olmasına rağmen o kişi bir gün hapis yatmış değil. O kararın kesinleşmesini bekliyoruz” açıklamasını yaptı.