Müzik, dans ve çevirinin bir araya geldiği İmvrosFest bugün başlıyor. Festivalin organizatörlerinden Erdoğan “Şenlikler, insanların neşeyi içlerinde tekrar yeşertebilmeleri için gereken barışıklığa yaklaştırır” diyor.

Umudun coşkusu için festivallere
Alihan Erdoğan (soldaki), Ezgi Ceylan (ortadaki), Gökhan Fırat (sağdaki). (Fotoğraf: BirGün)

Oğuzcan ÜNLÜ

Ülkede festival yasaklarının ardı arkası kesilmezken bir yandan umut veren organizasyonlar da gerçekleştiriliyor. Bunlardan biri de Gökçeada’da düzenlenen İmvrosFest. 18-21 Ağustos tarihleri arasında müzik, dans ve atölyelerin bir arada olacağı festival, ücretsiz gerçekleştirilecek. Katılım için tek koşul ise imvrosfest.org’dan kayıt yaptırmak. İlki 2018’de düzenlenen İmvrosFest bu sene 7 müzik grubu, 2 DJ performansı, 10 müzik-dans atölyesi ve 3 çeviri atölyesine ev sahipliği yapacak. Gökçeada halkının emekleriyle birlikte festivali gönüllü bir şekilde düzenleyen ekibin parçası olan Alihan Erdoğan, Ezgi Ceylan ve Gökhan Fırat’la bu seneki heyecanlarını konuştuk.

DAYANIŞMA VE NEŞE

Bu sene beşincisi düzenlenen İmvrosfest kültürel birikime sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Alihan Erdoğan festivalin geçmişten bugüne uzanan serüvenini şu sözlerle özetliyor: “2018’de düzenlenen Çeviri, Müzik ve Doğa Festivali yine bir dizi konser, çeviri ve kültür alanından atölyeler ve jam session’ların yer aldığı üç günlük bir şenlikti. Konserlere yerelden ilgi büyüktü. Öte yandan elbette farklı illerden gelen gerek çeviri alanında faaliyet gösteren gerekse çeviri alanından olmayan, yalnızca şenlik ruhuna iştirak etmek isteyen katılımcılar da Yıldızkoy’da bu şahane atmosferin bir parçası oldu. Tıpkı İmvrosFest 2022 gibi o festival de gönüllü emek ve dayanışma ile gerçekleştirilmişti. Şenlikler, bence, insanların birlikte güzel vakit geçirerek yaşamlarımızda her an ihtiyaç duyduğumuz ‘neşeyi’ içlerinde tekrar tekrar yeşertebilmeleri için gereken ‘barışıklığa’ bir adım daha yaklaştığı alanlar. İmroz’un ‘İmroz olarak’ mazisi bize birlikte olmanın, birlikte üretmenin, keyif almanın zor bulunan ve kıymetli bir örneğini teşkil ediyor. Onun için diyebiliriz ki bu festival de ilhamını bizzat İmroz’un kendisinden alıyor.”

KARNAVAL HAVASI

İmvrosFest müziği ve dansı konserler ve atölyelerle yan yana getirmeyi amaçlıyor. Festivalde Anadolu, Avrupa, Balkan dans atölyeleriyle birlikte farklı kültür ve dillerde konserler yer alıyor. Ezgi Ceylan içerikteki karnaval havasına dikkat çekerek, “Festival, üç ana konseptten oluşuyor. Çeviri, dans ve müzik temalarının ön plana çıktığı festival programında, Yıldızkoy’daki kamp alanında ikinci ve üçüncü gün yoga oturumlarıyla güne başlanıyor. Sonrasında dans, müzik ve çeviri atölyeleri öğlene kadar devam ediyor. Farklı bölgelerden dans atölyelerini takiben köylerin taş meydanlarında gerçekleşecek dans performansları için her gün başka bir köyde bir araya gelinecek. İkinci ve üçüncü günün akşamı Yıldızkoy’da gerçekleşecek konserler ve DJ performansları ile devam edecek festivalin son ana kadar müziğin ve dansın hız kesmeden süreceği bir karnaval havasında geçmesi son derece önemli. Festivalin farklılıklara saygılı, hoşgörülü, farklı ve dezavantajlı kesimleri kapsayıcı ve doğa dostu niteliğine vurgu yapmak mühim” diyor.

SES VE NEFES

İmvrosFest çeviriye ve çevirmenlerin çalışma koşullarına verdiği önemle diğer birçok festivalden ayrılıyor. Gökhan Fırat yıllardır emek verdiği Çeviri Köyü projesini şu sözlerle anlatıyor: “Çeviri Köyü, öğrencilik yıllarından bu yana çeviri alanında çeşitli çalışmalar yapan ve hayalleri olan bir grup insanın yürüttüğü bir proje. İlk buluşma 2017’de Çeviri ve Doğa Yaz Kampı adı altında gerçekleşti. Diller ve kültürlerarası iletişim işimizin önemli bir parçası olduğu için 2018 yazında İmvros/Gökçeada’da bu sefer herkesin katılımına açık festival konseptini denemek istedik. Festival kapsamında çok dilli ve çok kültürlü müzik konserleri, dans ve çeviri atölyeleri düzenledik ve devamının gelmesi için yoğun bir talep aldık. İki yıl önce İmvros’un kaybolmaya yüz tutmuş müziklerini ‘Duvarlar Bile Biliyor’ projesi altında yeniden derledik ve Ada’ya dair önemli bir hikâyeye ses ve nefes vermiş olduk.”

FESTİVAL PROGRAMI

KONSERLER: Festival katılımcılarını kültürler ve diller arası yolculuğa çıkaracak 7 farklı müzik grubu ve 2 DJ performansı olacak.

Sahne alacak isimler şöyle: Ayanbeyan, Deli Reçel, Imvros Ensemble, Ruşen Alkar, Serbest Bölge, Seyyah, Sinafi Trio Naranjaman ve Gülsemin DJ performansı

DANS ATÖLYELERİ: Festival boyunca herkesin katılıp kolayca öğrenebileceği 7 tane dans atölyesi ve performansı gerçekleştirilecek. Ada’nın köylerinde, meydanlarında ve sokaklarında danslar edilecek.

Katılımcılar şöyle: Balfolk (Avrupa Halk Dansları), Balkanlardan Danslar, Bakûr’dan Danslar, Ermenistan’dan Danslar, İmvros’dan Danslar, Karadeniz’den Danslar, Yunanistan’dan Danslar

ÇEVİRİ ATÖLYELERİ/FORUMLARI: Çalışma koşulları üzerine 3 tane atölye ve forum düzenlenecek, kooperatif ve dayanışma ekonomisi modellerini tartışılacak. Forumlarda sesimizi duyurup çeviri yoluyla beynelmilel dayanışmayı örgütlenmesi hedefleniyor.