Umut gençliğin yürüyüşünde
19 Mart’ta ayağa kalkan öğrenciler baskılara, tutuklamalara karşı mücadeleyi büyütecek.

Ebrar ÖZDEMİR
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan süreçte gençler hem kampüslerini hem de ülkedeki tüm sokakları direniş alanına çevirdi. İktidarın saldırılarına karşı ‘Artık yeter’ diyen gençler geleceksizliğe ve rejime dur dedi. Böylece 19 Mart Darbesi’nin daha da ileri gitmesini engelledi. Bu süreçte binlerce genç gözaltına alındı, yüzlercesi tutuklandı. Hâlâ yaklaşık 50 genç cezaevinde. Haksızlığa isyan eden gençler bugün de kendi bayram gününü direnişle karşılayacak.
Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde okuyan 4 gençle sosyoekonomik koşullar, siyasal baskılar karşısındaki tutumları ve birlikte mücadele deneyimleri hakkında konuştuk. Gençler 19 Mart’tan itibaren yürüttükleri mücadeleyle tüm barikatları yıkacaklarını söyledi.
Edanur Kılıç - İstanbul, Boğaziçi Üniversitesi:
Bu sene yaklaşık 50 sıra arkadaşımız gençlik bayramını cezaevlerinde geçirecek. İmamoğlu’nun diploma iptali ve tutukluluğuyla başlayan süreçte yüzlerce öğrenci gözaltına alındı. Her gün yeni bir krize uyanırken gençliğin dinamizmi ve kararlılığı, ülke genelinde başlayan seferberliğe öncü oldu. Bir yandan okuyup bir yandan çalışarak harçlığını çıkarmaya çalışan biz öğrenciler, bu direniş sürecinde emekçilerle daha da yakınlaşma fırsatı bulduk. Üniversitelerden ‘İşçi Gençlik El Ele, Mücadeleye!’ sloganları ile sesimizi yükselttik. Özellikle son kertede yakıcı biçimde hissettiğimiz toplumsal kriz ve yozlaşma, biz gençleri hayatı yaşayarak öğrenmeye iten faktörlerden biriydi.
Deniz Saygın Dede - Eskişehir, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
19 Mart’tan 19 Mayıs’a, gençliğin geleceğe dair umutlarını, mücadele azmini ve değişim arzusunu dile getirdiği bir dönüm noktasına geliyoruz. Bugün; derinleşen ekonomik kriz, artan işsizlik, ifade özgürlüğüne yönelik baskılar ve toplumsal kutuplaşma, gençlerin omuzlarına ağır bir yük bindiriyor. Ancak tüm bu karanlık tabloya rağmen gençlik, daha adil, özgür ve eşit bir toplum hayalini diri tutuyor!
Zeynep Hilal Yamandağ - Ankara, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi
Biz gençler, uzun bir süredir çok yönlü bir baskıyla mücadele ediyoruz. Bunun en somut örneği 19 Mart süreciydi. Bu adaletsizliğe karşı duran arkadaşlarımızı gözaltına aldılar, tutukladılar. Eğitim hakkımıza, özgürlüklerimize ve geleceğimize yönelen tehditlere karşı susacağımızı sandılar ama öyle olmadı. Yaşanan tüm bu adaletsizlikleri, bize reva görülen 3 bin liralık KYK kredi/bursunu, okurken çalışmak zorunda bırakılmamızı kabullenmeyerek sokaklara çıktık.
Ücretsiz ve nitelikli barınma hakkı istiyoruz. Hiçbir arkadaşımızı cemaat yurtlarına teslim etmek istemiyoruz. Öğrencilik yıllarımızı hayatta kalma savaşı vererek değil; bilimsel, laik ve özgür eğitimle, üreterek geçirmek istiyoruz. Üniversitelerimizde atanmış rektörler değil, akademisyenlerin ve öğrencilerin seçtiği demokratik temsilciler görmek istiyoruz. Biliyoruz ki 19 Mart’ta barikatı nasıl yıkıldıysa, ODTÜ’de nasıl direndiysek bu düzenin önümüze koyduğu tüm barikatları da mücadelemizle yıkacağız.
İrem Kara-Kocaeli, Gebze Teknik Üniversitesi
Gençler olarak ülkemizde uzun yıllardır birçok sorun yaşıyoruz. Hem okuyup hem çalışmak, gelecek kaygıları ve cinsiyet eşitsizlikleri gibi daha birçok sorun ile yıllardır mücadele ediyoruz. Son birkaç ayda yaşadıklarımız, mücadelemizi ülke gençliği olarak ortaklaştırma gerekliliğini tüm gerçekliğiyle yüzümüze vurmuş oldu. Gençler olarak yaşanan olayları kabul etmediğimiz ve hep beraber ses çıkarmamız gerektiği noktasında buluşup sokakları doldurmamız direnişin umudu oldu. "Gençlik bitmiş" cümlelerine inat anlamlı bir yol yürünüyor. Umut da bayram da gençliğin yürüdüğü bu yolda.


