Üniversite değil apartman dairesi

Türkiye’deki özel üniversitelerin yüzde 65,2’si 2003-2012 yıllarında açıldı. İktidarın, “Her ile bir üniversite” sloganıyla teşvik ettiği özel üniversiteler, ihtiyaca bakılmaksızın hemen her kentte adeta mantar gibi türedi.

Çoğu zaman kendisine ait bir yerleşkesi olmadan, bir apartmanda eğitim hayatına başlayan bazı üniversiteler öğrencileri müşteri olarak görmeye başlayınca büyük tepki çekti. Eğitimi değil, kazancı önceleyen bazı özel üniversiteler akademinin kanayan yarası haline geldi.

BETONA TESLİM

YÖK’ün, “Vakıf Yükseköğretim Kurumları 2021” raporu da “apartman üniversiteleri” eleştirilerinin haklılığını ortaya koydu. Rapora göre, Türkiye genelindeki 77 vakıf üniversitesinden 29’unda öğrenci başına düşen açık alanların metrekaresi 20’yi geçmedi.

Üniversitelerden alınan veriler ile hazırlanan rapora göre, Türkiye’deki 15 üniversite, sahip olduğu toplam açık alan itibarıyla 10 bin metrekareyi geçemedi. En fazla açık alana sahip ilk üç üniversite ise sırasıyla Başkent, Bilkent ve Sabancı üniversiteleri oldu. Başkent Üniversitesi’nin sahip olduğu toplam açık alan metrekaresi kayıtlara, 3 milyon 879 bin 896 metrekare olarak geçti. En az açık alana sahip olan kurum ise yalnızca 841 metrekarelik açık alan ile Ataşehir Adıgüzel MYO oldu.

KAPALI ALANA MAHKÛM

Raporun, “Öğrenci Başına Düşen Açık Alan Dağılımına Göre Vakıf Yükseköğretim Kurumları” bölümü ise olumsuz tabloyu gün yüzüne çıkardı. Aralarında Nişantaşı Üniversitesi, Haliç Üniversitesi ve Üsküdar Üniversitesi’nin de olduğu onlarca üniversite, öğrenci başına 10 metrekare dahi açık alan sunamadı. İstanbul Şişli MYO, Doğuş ve Lokman Hekim üniversitelerinin öğrenci başına yalnızca 1 metrekare açık alana sahip olduğu öğrenildi.

Sabancı, İhsan Doğramacı Bilkent ve Başkent üniversiteleri, öğrenci başına düşen açık alan dağılımında öne çıktı. Sabancı’nın öğrenci başına 311 metrekare, Bilkent’in 264 metrekare, Başkent’in ise 258 metrekare açık alan sunduğu belirtildi.

Öte yandan vakıf üniversiteleri, öğrenci başına düşen kütüphane alanı verileriyle de sınıfta kaldı. Öğrenci başına düşen kütüphane alanı itibarıyla İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi, 7,39 metrekare ile ilk sırada yer alırken en yakın takipçisi Ostim Teknik Üniversitesi’nin öğrenci başına düşen kütüphane alanı 3,24 metrekare oldu. Verilere göre, 77 üniversiteden 65’i öğrenci başına 1 metrekare dahi açık kütüphane alanı sunamadı.