Antalya'da, aşçı İhsan Güney tarafından üniversite öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul'un öldürüldüğü Antalya İlim ve Kültür Derneği’ne ait tarikat yurdunun kaçak olduğu ortaya çıktı. Cinayet sırasında "Deccal’i vurdum" diyen aşçı Güney tutuklanırken, "mala zarar verme" suçundan sabıka kaydı bulunduğu öğrenildi.

Üniversite öğrencisinin katledildiği tarikat yurdu kaçak, cinayeti işleyen sabıkalı çıktı

Antalya’da üniversite öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul’un öldürüldüğü tarikat yurdunun kaçak olarak faaliyet gösterdiği öğrenilirken, cinayeti işleyen aşçı İhsan Güney'in de sabıkalı olduğu ortaya çıktı.

Antalya’da Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul’un kaldığı Antalya İlim ve Kültür Derneği’ne ait bir tarikat yurdunda başı kesilerek öldürülmesiyle ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı.

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre, cinayeti işleyen aşçı İhsan Güney’in "mala zarar verme" suçundan sabıkası bulunduğu öğrenildi. Olayın meydana geldiği tarikat yurdunun ise "kaçak" olduğu bildirildi. Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri, kaçak olduğu için bu yerin İçişleri Bakanlığı tarafından denetlenmesi gerektiğini kaydetti. Antalya Valiliği ise yurdun bu zamana kadar neden kapatılmadığı sorusuna yanıt vermedi.

Bu yurdun, Nakşibendi Tarikatı’nın Erenköy Cemaati koluna ve Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı’yla bağlı olduğu iddia edildi. Vakıf yetkilileri bu konuya ilişkin soruya net yanıt vermekten kaçındı.

Bu yeri işleten Antalya İlim ve Kültür Derneği’nin amaçları arasında ise "Milli, manevi ve ahlaki vasıflı gençlik yetiştirmek" ibaresi dikkat çekti. Derneğin tüzüğünde bu konuda yapılacak faaliyetler olarak "yurt, pansiyon ve misafirhane işletmek" sıralandı.

YETKİLİLER NEDEN DENETLEMEDİ?

DW Türkçe’nin ulaştığı Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri, bu yerin ruhsatlı bir yurt olmadığına dikkat çekerken, bakanlığın ancak kendisine kayıtlı yerleri denetleme yetkisi olduğunu savundu. Kaçak yurdun bir derneğe bağlı olduğuna işaret eden yetkililer, derneklerin denetim yetkisinin ise İçişleri Bakanlığı’nda olduğunu kaydetti. Antalya Valiliği ise bu kayıt dışı yurdun neden denetlenmediği sorusuna yanıt vermedi.

Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği'nde "ruhsat alınmadan öğrenci barınma hizmeti veren yerlerin valiliklerce kapatılacağı" belirtiliyordu.

CHP’Lİ ARI: BÖLGEDE DENETİMSİZ ÇOK YURT VAR

Konuya ilişkin CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, kaçak yurdun Akdeniz Üniversitesi’ne yakın bir noktada olduğuna dikkat çekerek, "Bölgede çok sayıda kontrolsüz, denetimsiz yurt var. Hiçbir kurum onları denetlemiyor" dedi. Arı, bu yurtların İçişleri Bakanlığı tarafından denetlenmesi gerektiğini de vurguladı.

TARİKAT VE CEMAAT YURTLARI DENETİMSİZ

Antalya'daki cinayetin bir tarikat yurdunda işlenmesi, gözleri bir kez Türkiye’deki tarikatlara ait, çoğu kaçak yurtlara çevirdi. Bu yurtlarda geçmişte de birçok olay yaşanmıştı.

Aladağ’da Süleymancılara ait bir yurtta meydana gelen yangında 11 öğrenci yaşamını yitirmişti. Karaman’da Ensar Vakfı ve KAİMDER’e ait evlerde kalan 45 çocuk cinsel istismara uğramıştı. Konya’nın Taşkent ilçesinde 2008’de ruhsatsız Kız Kuran Kursu yurdunda yaşanan gelen patlamada 17 öğrenci ölmüştü.

Bu olaylara rağmen Türkiye’deki tarikatlara ait yurtların denetlenmemesi ise eleştiri konusu oldu. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı 2 bin 70 özel yurt bulunuyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre ise dernek ve vakıflara ait toplam 3 bin 310 yurt var. Ancak merdiven altı olarak adlandırılan kayıt dışı yurtların bu sayının çok daha üstünde olduğu tahmin ediliyor. Bu yurtların önemli bir bölümünün ise tarikat ve cemaatlere ait olduğu iddia ediliyor.