Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi için kaleme alınan bir yazıda Hizbullah’ın “değişimi” ele alındı. Hizbullah değerlendirmeleri yapılan yazıda, “Yaşadığı dönüşüm, bir ılımlaşma olarak değerlendirilebilir” denildi.

Üniversitede Hizbullah reklamı
Fotoğraf: Depo Photos

Hüseyin ŞİMŞEK

Zekat ve fitre adı altında esnaftan ve halktan zorla para toplayan, vatandaşları kıyafetleri ve görüşleri nedeniyle çeşitli işkence yöntemlerini kullanarak katleden, yakalanıp yargılanmalarına rağmen kısa süreli tahliye sürecinin ardından üst düzey kadroları firar eden ve hala yakalanmayan Hizbullah, bir üniversite yayınında ılımlı bir örgüt olarak anlatıldı.

Siirt Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Dr. Ahmet Aktaş, İlahiyat Fakültesi Dergisi için bir yazı kaleme aldı. Aktaş, Türkiye Hizbullahı'nın Siyasal Dönüşümü isimli yazısında, Hizbullah’ın artık ılımlı bir hareket olduğunu öne sürdü. Örgütün kanlı eylemlerine değinmeyen Aktaş, örgütü, “İslamcı muhalefet” olarak adlandırdı.

DOLAYLI YÖNTEMLE SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEK

Hizbullah’ın HÜDA-PAR’ı kurdurarak siyasal hayata giriş yaptığını da bildiren Aktaş, yazısında, “Hizbullah, İslami muhalefetin sağlıklı bir şekilde yürümesi ve arzulanan hedeflere ulaşması için organize bir şekilde hareket etmenin zorunlu olduğuna inanmaktaydı… Hizbullah’ın kuruluş felsefesinde mevcut gayr-i İslami düzenin yerine İslami bir yönetim tesis etme ideali vardır” sözleriyle örgütü tanıttı. Örgütün kanlı eylemlerinden söz etmeyen Dr. Aktaş, yazısında şu ifadeleri kullandı: “Hüda-Par’ın kurulması, Hizbullah’ın ılımlaşması olarak değerlendirilebilir. Kuruluş aşamasında katı bir şekilde sistemi eleştiren ve hiçbir suretle sisteme dahil olmayı kabul etmeyen Hizbullah’ın artık daha ılımlı bir tavır içerisinde faaliyet yürüttüğü söylenebilir. Hizbullah’ın ılımlaşma süreci siyasi partinin kurulmasından daha önceye dayanmaktadır. 2002 yılında silahlı eylemlerine son verdiğini açıklaması, bu ılımlaşma sürecinin ilk adımı olarak değerlendirilebilir. Bu tarihten sonra Hizbullah tabanının dernek gibi legal yapılar çerçevesinde faaliyet gösterdiği görülmektedir. Kurulduğu dönemden 2000’li yılların başına kadar daha radikal söylemlere sahip olan Hizbullah’ın geçmişle kıyaslandığında daha ılımlı bir dil kullandığı görülmektedir. Örneğin, daha önce Türkiye’deki mevcut siyasal düzenin gayr-İslami yani tağuti bir sistem olduğunu, bu sistemin yıkılıp yerine şeriata dayalı yeni bir sistemin kurulması gerektiği ifade edilirken; günümüzde mevcut sistemin içerisinde bir siyasal parti ile faaliyet yürütülmektedir. Yine daha önce İslami bir devrim hedeflenerek mevcut sisteme açıktan bir cephe alınırken gelinen noktada sisteme dahil olarak daha dolaylı bir yöntemle sistemi değiştirme hedeflenmektedir.”

Ahmet AktaşAhmet Aktaş