Üniversiteler özgürleşene kadar mücadeleye devam

Yaren Çolak

Dünya Akademik Özgürlük Günü’nde, üniversitelere yönelik baskı devam ediyor. Ankara Üniversitesi'nde KHK ile ihraçların protesto edildiği gün polisin akademisyenlerin yere serdiği cüppeleri postallarıyla ezmesiyle simgeleşmesi nedeniyle ilan edilen günün ardından akademide olumlu anlamda değişen hiçbir şey olmadı. Hatta akademik özgürlük günden güne daha da geriye gitti.

Son kalelerden biri olan Boğaziçi de kayyum yoluyla ele geçirilmeye çalışılıyor. Dünya Akademik Özgürlük Günü’nde akademinin durumunu BirGün’e anlatan Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı Mutlu Arslan, “Mücadelemiz ihraç arkadaşlarımız aramıza dönene, üniversiteler özgürlüklerine kavuşana kadar devam edecek” dedi.


‘Üniversite özerkliği’nin tarihin her döneminde iktidar ile üniversite bileşenleri arasında bir mücadele alanı olduğuna dikkat çeken Arslan, “İktidarın daima zapturapt altında tutmak istediği üniversiteler akademik özgürlük alanlarını genişletmek için çabalıyor. Bu mücadele sürecinin hiçbir döneminde Türkiye’de gerçek anlamda kurumsal bir üniversite özerkliğinin sağlandığı söylenemez” diye konuştu.

İktidarın akademik özgürlüğü ortadan kaldırmaya yönelik girişimleri olduğuna vurgu yapan Arslan, barış bildirisine imza attığı, sendikalı olduğu, muhalif olduğu, Kürt olduğu için akademisyenlerin ihraç edildiğini hatırlattı.

BİR DAHA HİÇBİR CÜPPE ÇİĞNENMESİN

Polisin öğretim üyelerinin cübbelerini çiğneyerek Cebeci Kampusu’na girdiğine dikkat çeken Arslan sözlerini şöyle noktaladı: “Üniversitelere yönelik müdahalenin en simgesel anıydı belki de. Bir daha hiçbir cübbenin çiğnenmemesi, bilimin ihtiyaç duyduğu özerkliğe sahip olabilmesi için bu günü Dünya Akademik Özgürlük Günü olarak kutluyoruz. Mücadelemiz ihraç arkadaşlarımız aramıza dönene, üniversiteler özgürlüklerine kavuşana kadar devam edecek.”