Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, üniversiteleri bölen tasarının arka planında, “Rant, Cumhuriyet ile hesaplaşma, kadrolaşma ve rektörlük pazarlıkları” olduğunu söyledi

Üniversiteleri bölen tasarıya ATO'dan tepki: Dertleri Cumhuriyet ile hesaplaşma, kadrolaşma

BURCU CANSU burcucansu@birgun.net @burcu_cansu

10 üniversitenin bölünmesini öngören kanun tasarısıyla ilgili tepkiler sürüyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut, bölünme ile ilgili tasarının arka planında, “Rant, Cumhuriyet değerleri ile hesaplaşma, kadrolaşma ve rektörlük pazarlıkları” olduğunu söyledi.

Gazi Üniversitesi’nin ikiye bölünerek bazı fakülte ve yükseköğrenim birimlerinin yeni kurulacak Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne bağlanmasını BirGün’e değerlendiren Bulut, “Tıp, eczacılık, diş hekimliği, sağlık bilimleri, mühendislik ve mimarlık fakülteleri tasarı dışına çıkarıldı. Fakat iletişim, iktisadi idari bilimler, hukuk, güzel sanatlar fakülteleri de tasarıdan çıkarılmalıdır” diye konuştu.

Bölünmenin arka planı
Bulut, üniversitenin bölünerek birçok bölümünün Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne bağlanmasının arka planı ile ilgili şunları söyledi:

»Cumhuriyet değerleri ile hesaplaşma: Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlanma yolunda ışığını gençlerden alması bilinci ile eğitime yönelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatı üzerine 1926 yılında Gazi Üniversitesi’nin temel atıldı.
Atatürk’ün kurduğu üniversiteyi küçülterek Cumhuriyet değerleri ile hesaplaşılmak isteniyor.

»Rant: Hukuk fakültesi Ankara Şehirlerarası Terminali’nin tam arkasında, iktisadi idari bilimler fakültesi kentin en merkezi yerlerinden Beşevler Kavşağı’nın tam köşesinde yer alıyor. Bu alanlar peşkeş çekildiğinde ciddi bir rant getirisi olacaktır.

»Rektörlük pazarlıkları: Üst düzey bir Milli Eğitim Bakanlığı bürokratı ile hukuk fakültesinden bir profesörün yeni kurulacak olan üniversiteye rektör olma hayali olduğunu biliyoruz.

»Kadrolaşma: Yeni üniversiteye gerekli olan çok sayıda yeni kadro dolayısıyla yeni üniversite kadrolaşmanın aracı olacak.”

“Bilimsel çalışmalar sekteye uğrar”
Bulut, tasarının TBMM’de kabul edilerek yasalaşması durumunda “Küçülen Gazi Üniversitesi’nin araştırma üniversitesi kapsamından çıkması, pek çok fakültede ve birimdeki akreditasyon, İSO bilgilendirme süreçlerinin etkilenmesi, uluslararası projeler ve geliştirilen pek çok stratejik değerdeki projelerin olumsuz etkilenmesi, uluslararası laboratuvar hibesi anlaşmalarının duraksaması hatta iptali, binlerce araştırma, patent, telif hakkı ve bilimsel yayın çalışmasının sekteye uğraması” gibi sonuçlarla karşılaşılacağı uyarısında bulundu.

***

Üniversitelerin direnişi sürüyor

YAŞAR GÖKDEMİR

Üniversiteleri bölen tasarıya tepkiler sürüyor. Birçok üniversitede öğrenciler ve öğretim üyeleri tasarıya karşı tepkilerini dile getirmeye dün de devam etti.

İstanbul Üniversitesi’nin bölünmesine yönelik tepkiler 6. gününde kitlesel bir katılımla sürdü. Aralarında İstanbul Tabip Odası, üniversite öğrencileri, akademisyenler ve üniversite çalışanlarının bulunduğu İstanbul Üniversitesi Bileşenleri, Beyazıt ana kapısında bir basın açıklaması düzenledi.


Orman Fakültesi’nden Prof. Dr. Ünal Akkemik, “Üniversitemizin bölünmesine karşıyız. İstanbul Üniversitesi bilimin beşiğidir. Diğer üniversitelere esin kaynağıdır. İstanbul Üniversitesi’ni bölmek büyük bir hatadır” ifadelerini kullandı.
TTB Yöneticisi Osman Öztürk, “50 günü kalmış Meclis, kalkmış üniversitemizi bölecek karar alıyor. Buna müsaade etmeyeceğiz. Üniversiteyi bilmedikleri için bilmiyorlar. Üniversitelerin ruhu vardır” şeklinde konuştu.

İstanbul Üniversitesi Bileşenleri adına açıklamayı okuyan TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sesleniyoruz. Bu tasarıyı geri çekin, hiç değilse ulusumuzun kısa bir zaman sonra yapılacak seçimlerde yetkilendireceği yeni parlamentonun bu kritik kararı müzakere edebilmesi için fırsat verin. Milletvekillerimizi bu sorumluluk duygusuyla davranmaya davet ediyoruz. Tasarıyı geri çekin” diye konuştu.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde de protesto gerçekleşti. Dekanlık binası önünde toplanan gruba katılan Prof. Dr. Hilmi Apak ve Prof. Dr. Abdi Özarslan birer konuşma yaptı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde de öğrenciler basın açıklaması yaptı. Öğrenciler “Üniversiteme Dokunma” dedi.