Aynı toprakların insanlarıydık.Sevgiyi, hoşgörüyü, özgürlüğü birlikte tattık… Aynı pınardan doldurduk testimizi, Aynı fırında pişirdik nefsimizi! Güç bizim, hedef bizim, yol bizimdi. Ayrımız gayrımız yoktu. Çünkü hepimiz birdik, insandık!. Farklıydık! Ama kucaklaşmasını da bilirdik! Gökyüzünün altında, kırlarda bayırlarda el eleydik.. Çiçeklerimizi güneşten, duygularımızı Ay’dan birlikte toplardık.Sevgi içer, barış isterdik. Kim ne dedi ki bizi acımadan yaktınız!.Bu […]

Aynı toprakların insanlarıydık.
Sevgiyi, hoşgörüyü, özgürlüğü birlikte tattık…
Aynı pınardan doldurduk testimizi,
Aynı fırında pişirdik nefsimizi!
Güç bizim, hedef bizim, yol bizimdi.
Ayrımız gayrımız yoktu.
Çünkü hepimiz birdik, insandık!.

Farklıydık! Ama kucaklaşmasını da bilirdik!
Gökyüzünün altında, kırlarda bayırlarda el eleydik..
Çiçeklerimizi güneşten, duygularımızı Ay’dan birlikte toplardık.
Sevgi içer, barış isterdik.

Kim ne dedi ki bizi acımadan yaktınız!.
Bu nasıl nefret,
Ve bu nasıl kindi ki?
Yakarken naralar attınız!
Ama farkında mısınız?
Aslında kendi vicdanlarınıza saldırdınız!

Unutmadık!
Madımak hep aklımızda!

Hep yananlardan bahsediyorsunuz!
“Yakanlar da insan! Dava düştü gözleri aydın” diyenlere son söz!
Bilin ki vicdanlardaki sönmeyen kor, yaşadığınız sürece hep sizleri yakacak!
Alnınızda taşıdığınız “katil damgası” mezarlarınızda bile silinmeden kalacak!
Unutmadık!
Madımak hep aklımızda!

***

“Kindar ve dindar gençlik yetiştirecekler,”
“Şan, şöhret ve para için onurlarını satanlar,” 
“ İslam faşizmini oluşturmaya çalışanlar,”
“Laik demokrasi, eşitlik ve hak, hukuku yok sayanlar,”  
Görsünler ki; dün yok ettiğinizi sandığınız değerlerimiz, yaşamağa devam ediyor! Hemen yanı başımızda, akılları, düşünceleri, sanatları ve gençlikleriyle biz yol yordam öğretiyorlar! Işıklarıyla geleceğimizi aydınlatıyorlar!

***

Çok yaşayın. Ama çok! Emi!
Sizler;
Muhlis Akarsu,
Muhibe Akarsu,
Gülender Akça,

Metin Altıok,
Mehmet Atay,

Sehergül Ateş
Behçet Sefa Aysan,
Erdal Ayrancı,
Asım Bezirci,
Belkıs Çakır,
Serpil Canik,
Muammer Çiçek,
Nesimi Çimen,
Carina Cuanna Thuijs,
Serkan Doğan,
Hasret Gültekin,
Murat Gündüz,
Gülsüm Karababa,
Uğur Kaynar,
Emin Buğdaycı,
Asaf Koçak,
Koray Kaya,
Menekşe Kaya,
Handan Metin,
Sait Metin,
Huriye Özkan,
Yeşim Özkan,
Ahmet Özyurt,
Nurcan Şahin,
Özlem Şahin,
Asuman Sivri,

Yasemin Sivri,
Edibe Sulari,
İnci Türk,
Cengizhan Demir,

***

Sizler;
Nasıl da bize gülerek bakıyorsunuz!
Gözlerinizde kin yok!.
Dudaklarınızda sevgi sözcükleri çok!

***

Şimdi sizler; Hacı Beştaş Veli’nin dergâhında, hoşgörüyü yaymak, nefreti yok etmek için uğraşıyorsunuz! 
Bir olmak, diri olmak ve iri olmak için çaba gösteriyorsunuz.
İnsanlara iyi ve kötüyü kendilerinde aramalarını öğütlüyorsunuz!
Yani insanlığa hizmet ediyorsunuz…

***

Ya yakanlar! Ne yazık ki bu anlayış, ülkemizde hala varlığını sürdürüyor!
Demokrasi ve adalet düşmanı olarak ülkede nifak tohumları serpmeye devam ediyor!
İnançlar üzerinden ayrımcılık yaparak, insanları birbirlerine yabancılaştırmak için uğraşıyor!
Bölgeleri, kentleri, mahalleleri hatta toprakları bölmeye çalışıyor!
Emek sömürerek, kan dökerek iktidarda kalmanın yollarını arıyor!
Birliği dirliği yok edip, ülkenin kaynaklarını emperyalist güçlere peşkeş çekiyor. Aydınları, yurtseverleri, haklarını korumak ve özgürlük isteyen yurttaşları baskı altında tutuyor!
Korkutuyor, hapse atıyor! Can ve mal güvenliğini yok sayıyor!. Kısaca çıkar ve rant uğruna her şeyi yapıyor!.

***

Bir kez daha söylemek gerekir;
Madımak’ta yanan kültürümüzdü!
Değerlerimizdi!
Duygularımızdı!
Geleceğimizdi!
Türkiye idi!
Madımak‘ta yanan insanlıktı!

***

Madımak unutulamaz!.
Tıpkı “Çorum, Maraş ve Sivas katliamlarının” unutulmadığı gibi…
Bilinmeli ki; kin, nefret, vahşet ve katliam arzusu sonunda ölümü getirir.
Ölümden uzaklaşmak sevgi, hoşgörüyle ve eşit olmakla mümkündür.

***

Bu nedenle 23 Haziran İBB seçimi, Türkiye’nin yeniden uyanışının ilk günü olmalı!
Parlamenter demokrasiye dönerek, çağdaş, mutlu, refah ve barış içinde yaşayan yurttaşların sevgiyle kucaklaştığı bir ülke haline gelmeli!