Siirt Pervari’den zorunlu göçle Antep’in Şahinbey ilçesi Beybahçe Mahallesi’ne yerleşen iki ailenin düğününe bombalı saldırı düzenlenmesinin üzerinden bir yıl geçti. 20 Ağustos 2016’daki saldırıda çoğu çocuk 56 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 100 kişi yaralandı.

İslam Devleti’nin (IŞİD) ‘Antep emiri’ denilen Yunus Durmaz’ın, örgütün ‘sınır emiri’ İlhami Balı’yı Antep’teki Kürt düğünlerine intihar saldırısı planlama konusunda bilgilendirdiği ve onay istediği belge, 10 Ekim’deki Ankara Garı Katliamı’na dair iddianamede yer alıyordu. Bu belge, Antep saldırısından önce kamuya açık iddianameye girmişti.

Ancak polisin Mayıs 2016’da düzenlediği operasyonda baş şüpheli Yunus Durmaz öldürüldü. Antep’teki operasyonda, Türkiye’deki intihar saldırılarını organize etmekten aranan, hatta başına 4 milyon dolar ödül konmasına rağmen halen Antep’te yaşamaya devam eden Durmaz’ın operasyon sırasında üzerine bağladığı bombayı patlatarak öldüğü açıklandı.

Ekim 2016’da da IŞİD’in Antep’te faaliyet gösteren sorumlularından biri olan ve Antep saldırısıyla ilgili de aranan Mehmet Kadir Cebael yine bir operasyonda öldürüldü.

Antep Valiliği’nin 16 Ekim’deki açıklamasına göre, Mehmet Kadir Cebael, Antep Şehitkamil ilçesinin Burak mahallesinde bir eve düzenlenen operasyon sırasında üzerindeki bombayı infilak ettirdi.

İkinci baş şüpheli İlhami Balı da Diyarbakır’da HDP mitingine yapılan bombalı saldırıdan da aranmasına rağmen firari olduğundan ve muhtemelen Suriye’de olduğundan, Antep saldırısının davası, gerçek sorumluları olmadan başladı. Saldırıdan sorumlu tutulan, saldırıyı önlemede başarısız görülen bir kamu görevlisi ise olmadı (Aynen önceki ve sonraki IŞİD saldırıları gibi).

Başlar başlamaz da Kayseri’ye nakledildi. Zaten soruşturma gizli yürütüldüğünden, saldırıyla ilgili bilmediklerimiz, bilgilerimizden çok fazla.

O zaman yetkililere soralım:

»Tüm faillerin, bulundukları kentte hatta yaşadıkları mahallenin biraz ötesinde bombalı saldırı düzenlemelerinin ardından hâlâ aynı kentte kalmaya devam etmeleri nasıl açıklanabilir?

»Sınır ve malzeme trafiği telefon dinlemelerine takılan, en azından kim oldukları, hangi örgüte mensup oldukları ve Antep’te ne yaptıklarına dair hakkında istihbarat olan sorumlular neden daha önce sorgulanmadı, izlenmedi, takip edilmedi?

»Tamam, şüphelileri izlemediniz, diyelim haberiniz yoktu. Kilolarca bomba malzemesi Antep’te, hem de birkaç saldırı düzenleyecek miktarda aylarca durmuşken, nasıl tespit edilmedi? İnsanlar izlenmiyorsa, bombalar da mı takip edilmiyordu?

»IŞİD davalarının bir numaralı sanıkları ya firari ya ‘ölü ele geçirildi’. Böyle ‘tesadüf’ olur mu?

»Antep saldırısı da dahil neden tüm soruşturmalar gizli yürütüldü, neden yetkililer soruşturma süreciyle ilgili kamuoyunu bilgilendirmedi, neden davalar arasında – saldırganlar ortak olmasına rağmen – bağlantı kurulmadı?

»Neden IŞİD saldırılarıyla ilgili, en azından dahli olduğu ispatlanmasa da önlemedeki başarısızlığından dolayı kamu görevlileri soruşturulmadı?

»Neden IŞİD davalarının, saldırının bulunduğu kentte görülmesinin güvenlik tehdidi yaratacağını düşünüyorsunuz? Şimdiye kadar hangi mahkemede ‘güvensizlik’ hâsıl oldu?

»Ve bundan sonrası için: Takip edilmeyen daha kaç IŞİD mensubu ve kaç bomba var?

»Yoksa IŞİD saldırılarıyla ilgili genel hafızasızlığa mı güveniyorsunuz?