Savaş üç günde unutulur demişlerdi. Öyle de oldu. Ancak savaş bitecek gibi durmuyor. Kimseden savaşın biteceğine ilişkin bir söz ve umut içeren cümleler duymadım.

Unutulan savaş
Fotoğraf: BirGün

Ukrayna’dan İzlenim
İsmail DAYE/Zaporojye​

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının Türkiye’de birinci gündem olduğu günlerde memleketten bir arkadaşımla konuşurken bana “Üç gün sonra Türkiye’deki insanlar Ukrayna’daki bu savaşı unutur” demişti. Oğlu Odessa’da üniversite öğrencisi olan bir başka arkadaşım önceki gün beni aradı “Savaş bitti mi? Türkiye’de sanki oradaki savaş bitti gibi bir hava var” dedi. Bir yakınım da bir hafta önce aynı şeyleri söylemişti.

Savaş Türkiye’de üç günde unutulmadıysa da üç ay da unutuldu sanıyorum. Arkadaşa dedim ki, “Ben de Türkiye’de yaşasam bu savaşı unutur giderdim.” Neden diye sordu. “Tabii ki açlıktan, geçim sıkıntısından ve geleceksizlikten.” Dört yıl sonra Türkiye’ye gittiğimde nasıl bir ülke bulacağımı hayal bile edemiyorum. Burada savaşın ortasında, çevremden bomba sesleri geldiği bir ortamda, hala maddi olarak insanca yaşıyorum.

Türkiye’ye gitmememin bir nedeni de bu insanca maddi olanaklar içinde yaşama ortamımı kaybetme korkusu. Ukrayna’ya ilk geldiğimde emekli maaşım 400 dolardı şu an 180 dolar bile değil. Altı yıl önce buraya geldiğimde kendimi buranın Almancısı gibi hissediyordum. Göğsümü gere gere dolaşıyordum. Şu an ise kendimi emekli maaşım açısından fakir, yoksul bir insan olarak duyumsuyorum. Emekli maaşındaki erime Türkiye’deki durumu anlatması açısından çarpıcı örnek.

KENTE DÜŞEN BOMBALAR

Geçen hafta Zaporojye’ye sabah beş sularında, dört roket saldırısı oldu. Birisinin etkisiz hale getirildiği ve üçünün ise ciddi hasarlara yol açtığı haberi yapıldı. Bir kadın öldü ve yaralılar vardı. 115 evin hasar gördüğü yazıldı. Büyük bir alışveriş mağazası, motor fabrikası ve bir bölge vuruldu. İlk kez Zaporojye’ye bu kadar kapsamlı bir saldırı oldu. Daha önce de roket saldırısı olmuştu ama bu saldırı farklı bir mesaj içeriyor gibiydi.

Öncesinde Zaporojye merkeze yönelik bir saldırı olmayacağına yönelik çeşitli gerekçeler ileri sürülüyordu. Bu son saldırı bütün bu gerekçeleri tuzla buz eden türdendi sanıyorum.

Zaporojye’de son günlerde çok hızlı gelişmeler oluyor. Önce nükleer santral bölgesindeki Vasilavska kasabasında Rus askerlerin sayısının oranın nüfusunu geçti haberleri yapıldı ve sonrasında da orada çatışmalar ve ölüm olayları birden arttı. Bu kasaba, yaşadığım yerin tam karşısında. Bizi bir nehir ayırıyor.

Yeniden yoğun bir şekilde gece gündüz kulaklarım bomba sesleri duymaya başladı. Bu sesler evlerin pencerelerini sarsacak türden. Şu anda bile karşıdan gelen bomba seslerini güçlü bir şekilde duyuyorum.

PAHALILIK CAN YAKIYOR

Yaşadığım on bin nüfuslu köyde akaryakıt istasyonu neredeyse iki haftadır kapalı. Hafta sonları şehre gidiyorum. Savaşın başlarında bile olmayan yoğunlukta şehre giren ve çıkan özel ve toplu araçları tek tek durdurup kimlik denetimi yapılıyor. Özellikle erkeklere. Şehir merkezi Baburka’da da benzin istasyonlarında bir hareket yok. Benzin ve gaz fiyat panoları kapalı ve istasyonlar bomboş. İki hafta öncesinde 17-18 TL olan benzin fiyatlarının 35-40 TL olduğu söyleniyor. Onu da bulabilirseniz. Bu yöreye yakın bir tuz üretim işletmesinin üretimi durdurması sonucu tuz fiyatları iki katından fazla satılmaya başlandı. Ortada sofra tuz fiyatı ile ilgili inanılmaz rakamlar dolaşıyor.

Yol ücretleri de bu gelişmeler paralel olarak inanılmaz olarak artmış durumda. Köyden bir ay öncesinde toplu taşıma ile 16-17 TL’ye taksi ile de 18 TL’ye gidilebiliyordu. Şu an bu rakamlar Toplu taşımada 21 TL taksi de ise 25 TL oldu. Bunlar da hala son akaryakıt sıkıntısının yansıtılmamış rakamları. Resmi kurda 1 dolar 29 grivna gözüküyor ama piyasada 1 dolar 38 grivna civarında. 40 grivnayı da gördü. Dolar kuru 2014 olayları dönemindeki 50 grivnaya doğru sanki koşar adım gidiyor.

ÇEVRE İLLERDEN BÜYÜK AKIN

Zaporojye çevre il ve ilçelerden çok sayıda göç aldı. Bu rakamın yüz binin üzerinde olduğu söyleniyor. Bu sığınmacıları yaşadığım köyde de görüyorum. Halk ve esnaf bu insanlara giysi, ayakkabı, konut vs gibi yardımlarda bulunuyor. Tüm bu gelişmelere karşın hayat devam ediyor. Parklardaki su havuzlarının fıskiyesi yeniden çalışmaya başladı. Zaman zaman müzik gurupları şarkılar söylüyor. Ordu için para topluyorlar. Bilgisayar ve beyaz eşya satış mağazalarını, altın, gümüş satış reyonunun açıldığını gördüm. Henüz restoran ve kafeteryalarda ciddi bir hareketlilik yok, ama bazı açılış hazırlıkları var.

Şimdilerde Harkov, Dinyeper şehirlerinde artan saldırılar ve bu saldırılara paralel olarak bu bölgede de yoğunlaşan çatışma ve bombalamalar buraya daha fazla dikkat çekmiş durumda. Yarın ne ile ve nasıl uyanacağımıza olan kaygı ve endişe daha bir arttı. Son günlerde bölgeden insanlar ile daha bir rahat konuşur oldum. Hiç kimseden bu savaşın bir an önce biteceğine ilişkin hiçbir söz ve umut içeren cümleler duymadım. Ayrıca Rusya lideri Putin yakınlarda Zaporojye ve benzer bölgelerde Rus pasaportu alacaklara ilişkin kolaylaştırıcı bir girişimde bulundu. Bu ise Rusya’nın bu bölgelerde yapacağı bir referandumla kendisini kalıcı mı yapmak istiyor sorusunu akla getiriyor.