Esad’ın iktidarda kalacağı netleştikçe politik süreç devam ediyor. Fakat uzlaşma sorun olacak. Suriye içinde kendine gelecek bulmak isteyen çeşitli gruplarla çeşitli politik anlaşmalar yapılması gerekecek

Unutulan Suriye krizi

Vijay Prashad - Tarihçi, Ortadoğu Uzmanı

Geçen altı yılda, ‘Suriye’ denildi mi akla savaş ve mülteci krizi geldi. Suriye’yle ilgili haberler gazetelerin birinci sayfalarından verildi. Ülkedeki yıkım tüm dünyanın zihinlerini kuşattı. Bu savaş neyle ilgiliydi? İstikrarlı görünen bir ülke nasıl oldu da bu kadar hızlı kaos girdabına düştü. Peki ya evlerinden hızla çıkarılan, aile bireyleriyle beraber Suriye’de saklanan ya da Ürdün, Lübnan ve Türkiye’deki mülteci kamplarına sürüklenen milyonlarca Suriyeli’ye ne oldu?

Bütün bunlar artık değişti. Suriye’deki savaş, barış görüşmeleri ve mülteci kriziyle ilgili çok az kaygı var. Çok az haber kuruluşu devam eden krizle ilgili haber yapıyor. Trump’ın ‘Müslüman Yasağı’na biraz ilgi var. Suriyeli mültecilerin ülkeye girişlerinin fiilen yasaklanmasıyla birlikte, ABD’ye mülteci başvurularında yüzde 83 azalma yaşandı. Trump yönetiminin ekimden beri ülkeye aldığı göçmenlerin yüzde 60’ı Hıristiyan. ‘Müslüman Yasağı’ haber olmaya devam ediyor; fakat ülkelerinden kaçmak zorunda kalan Suriyeliler’in gerçek sorunları değil…

Suriye’nin savaşı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin son olarak IŞİD’e karşı savaşın Fırat Nehri’nin iki yakasında da bittiğini açıkladı. IŞİD’in başkent yaptığı Rakka, hâlâ harap durumda. Şehrin dört bir yanında patlamamış bombalar duruyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD savaşçılarının Mısır’daki Sina Çölü’ne doğru gittiğini söyledi, Mısır Baş Müftülüğü’ne (Darül İfta) göre ise IŞİD savaşçıları Libya’ya kaçtı. IŞİD’in ortaya çıkardığı sorunlar Kuzey Suriye’den Kuzey Afrika’ya ihraç edildi.

Suriye’nin batı cenahında tamamlanmamış bir savaş var. Suriye Ordusu, zayıflatılmış Heyet Tahrir el Şam’a (HTŞ) karşı kazanımlar elde etmeye devam ediyor. HTŞ, El Kaide unsurlarından oluşan bir grup fakat geçen yıllarda ana akım bir grup olarak görünmeye çalıştı. Son aylarda, HTŞ’nin pek çok vaizi ve lideri -çoğu Suudi- suikasta uğradı. Türkiye dahil, bölgesel destekçilerinden izole olan HTŞ, zayıfladı. Suriye’deki son büyük silahlı grup HTŞ’nin kendi içindeki savaşı gruba yönünü şaşırttı ve bu da Suriye ordusunun hızlı kazanımlar elde etmesine neden oldu. HTŞ’nin El Kaide’yle ilişkisini kesip kesmeyeceği de net değil. Suriye’de silahlar yavaşça susarken, Cenevre’deki barış görüşmeleri devam ediyor. Bu hafta Birleşmiş Milletler (BM) sekizinci tura ev sahipliği yapacak. Suriye hükümetinin katılımıyla ilgili bir kesinti yaşandıktan sonra, toplantının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belirsiz. BM yetkilileri ana sonucun çatışmasızlık alanlarının sağlamlaşması ve belki de genişletilmesi olmasını bekliyor.

Suriyeli mülteciler
Kriz Suriye halkının hayatını felç etmeye devam ediyor. 5 milyonun üzerinde Suriyeli, dünyadaki büyük mülteci nüfusuna katıldı. Suriye içinde 13 milyon kadar kişi muhtaç durumda. BM bu yılın başında 2017’nin ülkedeki çocuklar için en kötü yıl olduğunu açıkladı. 3 milyon çocuk okula gönderilemiyor. Ölüm oranları bilinmiyor. Düzgün bir sağlık hizmeti verilemiyor. Ortalama yaşam süresi 15’lere düştü.

Fakat aynı zamanda, Avrupa’da ve ABD’de mülteci karşıtı düşünce doruk noktasında. Geçen ay BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Ürdün, Lübnan ve Türkiye’de yaşayan mültecilerin yüzde 10’unun korunmasız olduğunu söyledi. Çarpıcı olan, altı senede, bu üç ülkede yaşayan 5 milyon mültecinin sadece yüzde 3’ünün Avrupa’ya yerleştirilmiş olması. Türkiye’de neredeyse 3 milyon kayıtlı mülteci bulunuyor. Yarım milyondan fazla mültecinin Suriye’ye döndüğü doğru. Savaş yavaşça durulurken, Suriyeli mülteciler evlerine ya da en azından ülkelerine döndüler. Suriye’ye dönenlerin çoğu Lübnan’dan Suriye’nin batısındaki köy ve kasabalara geldiler. BM ülkenin geri dönüş için hazır olmadığını söyledi. Yine de Hizbullah, Suriye’nin batısındaki Kalamun Dağları bölgesinin güvenli olduğu konusunda garanti veri. Burası çoğu Suriyeli mültecinin döndüğü yer.

Suriye’nin geleceği
Türkiye, artık Beşar Esad hükümetinin düşürülmesi gerektiğine inanmadığını açık etti. ABD ve Batı ülkelerinden de benzer sesler yükseldi. Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri şu anda kendi krizleriyle meşgul. Silahlı isyancılara lojistik ve politik destek 2011’den beri en düşük seviyede.

Esad’ın iktidarda kalacağı netleştikçe politik süreç devam ediyor. Fakat uzlaşma sorun olacak. Suriye içinde kendine gelecek bulmak isteyen çeşitli gruplarla çeşitli politik anlaşmalar yapılması gerekecek. Bu geçen ay Suudiler’in ev sahipliği yaptığı Suriye muhalefeti toplantısında da görüldü. Şu anda zaferle coşan Suriye hükümetinin herhangi bir ödün vermeye hazır olup olmayacağı belli değil. Rusya açıkça Suriyelilere muhalefete karşı açık olmaları gerektiğini ifade etti.

Ülkenin yeniden inşa edilmesi için kontrat yapmak isteyen akbabalar şimdiden Suriye üzerinde dolaşmaya başladı. İran ve Rus parası kullanılabilir. Lübnan bankaları ve Brezilyalı yol inşaatçıları cazip kontratlar için hazır. Suriyelilerin bu yeniden inşanın merkezinde olmaları önemli; sadece fiziksel inşaanın değil, aynı zamanda politik olanın.

Çeviri: Ömür Şahin Keyif