Tarımın içinde bulunduğu olumsuz tablodan Konyalı üreticiler de etkilendi. Ektiği domateslerin doludan zarar gördüğünü söyleyen Yücel Altin, “3 milyon TL zarardayım, sigorta 50 bin TL para ödeyecekmiş” dedi.

Üretici yapayalnız

Nisa KÜÇÜK

Yerli üreticinin desteklenmemesi tarımda dışa bağımlılığı artırıyor. Emeklerinin karşılığını alamayan çiftçiler-besiciler, üretimden uzaklaşıyor. Üreticinin doğal afetlerde, girdi maliyetlerinde tek başına bırakıldığını kaydeden Konyalı üreticiler, sorunlarını BirGün’e anlattı.

Konya’nın Ereğli ilçesinde çiftçilikle yaşamını sürdürmeye çalışan Yücel Altin, tarlasına domates ekiyor. Artan maliyetlerden dolayı sezona gergin başladıklarını aktaran Altin, çiftçinin zor günler geçirdiğini söyledi. Bu yıl bin 500 dönüme ekim yaptığını dile getiren Altin, “Geçen hafta dolu yağdı. 500 dönüme ektiğim domates heba oldu. Bir aydır kullandığım gübre, su, zirai ilaç boşa gitti” dedi.

TARSİM ÇİFTÇİDEN YANA DEĞİL

Emeklerinin yok edildiğini kaydeden Altin, şunları ifade etti:

“Girdilerle boğuşurken bir de dolu vurdu. Doludan kaynaklı 3 milyon TL zarardayım. Tarlam, devlet destekli Tarım Sigortaları Havuzu’na (TARSİM) sigortalı ancak sigorta zararımın tamamını karşılamıyor. Çiftçiye para ödememek için binbir çeşit sebep buluyorlar. Bize, ‘Ödeme yapabilmemiz için kökünden kırılmış olması gerek’ gibi cümleler kuruyorlar. Sonuç ortada, TARSİM çiftçiden yana değil. Zarar gören 300 dönüm tarlama poliçe yazdım. Sigorta sadece 17 dönüme para vereceğini söyledi. 17 dönüme 50 bin TL para ödeyeceklermiş. Bu da dönüm başına ortalama 3 bin TL zarar tespit ettikleri anlamına geliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Oysa bir dönüm arazinin maliyeti 13 bin TL. Nasıl 3 bin TL zarar yazabilirler aklım almıyor. Bir aylık emeğimizin yanında tarladan da olduk. Zarar gören 500 dönüme şu an ekim yapamam, toprak zarar gördü. Toprağı tekrardan verimli hale getirmem için gübre kullanmam gerekiyor. Bu da başka bir masraf demek. İşin içinden nasıl çıkacağım bilmiyorum. Bu yıl TARSİM’e 450 bin TL sigorta parası yatıracağım. Ben sigortaya para yatırıyorum ama sigorta zararımı karşılamıyor. Artık sigorta yaptırmayacağım çünkü bir anlamı yok. Artık karnımızı değil borçlarımızı düşünüyoruz. Ben toprağı çok severdim, beni küstürdüler. Önümüzdeki yıl kesinlikle bu işi yapmayı düşünmüyorum. Çiftçi olarak doğal afetlerle, girdilerle bir başımızayız. Bu işin sonu nereye varacak bilmiyorum. İşimizi borçla yapıyoruz. Geçen yıl 3 TL’ye aldığım gübreyi şu an 17 TL’ye almak tadımı kaçırıyor. Gübre atarken, sulama yaparken iki kere düşünüyorum.”

uretici-yapayalniz-1019840-1.
Yücel Altin

YENİ TESİSE İHTİYAÇ YOK

Bu yıl domates, kavun, karpuz eken Ali Acer de maliyetlerden yakınıyor. 2016 yılında hayvancılığa başladığını söyleyen Acer, “Bin 400 tane küçükbaş hayvanım vardı. Piyasadaki dalgalanma bizi de vurdu. Hayvanları kesime göndermek zorunda kaldık. 3 bin hayvan kapasiteli ahırım bomboş. Şu an sadece tarımla uğraşıyorum” dedi. Üreticinin desteklenmesi gerektiğine dikkati çeken Acer, “Türkiye’deki tesislerin yüzde 45’i kapalı. Bizim yeni tesise ihtiyacımız yok. Mevcut tesisler canlandırılırsa sorunların büyük bir kısmı çözülür. Dediğim gibi ahırlar boş, tarlalar nadasta. Hayvancılığa dönebilmem için yem fiyatlarının düşmesi ve emeğimin karşılığını alabilmem gerekiyor” ifadelerini kullandı.

uretici-yapayalniz-1019843-1.
Ali Acer