SOL Parti’nin Uşak’ta düzenleyeceği Üretici Mitingi bugün gerçekleşecek. Üreticilerden Gülşen Bozkurt, “Üretip emeğimizin karşılığını almak istiyoruz” derken SOL Parti PM Üyesi Mahmut Uludağ, "Bu miting bir başlangıçtır. Halkımızla birlikte bu umudu büyütmek için, bu düzeni değiştirinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Üretmek için birleşiyor
Fotoğraf: BirGün

Berkay SAĞOL

SOL Parti’nin düzenleyeceği Üretici Mitingi bugün Uşak’ta “Üzüm, tütün, buğday bizim canımız” sloganıyla gerçekleşecek. Bu süreçte Uşak Merkez ve tüm ilçelerdeki pazaryerlerini dolaşarak üreticileri ve halkı mitinge davet eden SOL Partililer, kentin dört bir yanında halkla da bir araya geldi ve çözüm önerilerini paylaştı.

Miting öncesi üreticiler BirGün’e konuştu. Uşak’ın Ulubey ilçesi Kurudere Mildi Köyü’nde üreticilik yapan Gülşen Bozkurt, “Önceden tütün ekerdik artık tütünü tamamen bıraktık. Maliyetler neredeyse tütün şirketlerinin verdiği avansı bile karşılamıyor. Çalışıp her yıl şirkete borçlanacağımıza üretmeyi bıraktık. Tütün dışında nohutta ekerdik ama onu da tamamen bıraktık. Bu sene arpa ve buğday ektik onlardan da para kazanamadık desek yeridir. Eşimin köyü Eşme’ye bağlı Karacaahmet Köyü. Orada da aynı şeyler yaşanıyor. Üretici ektiğini kaldıramıyor, kaldırsa satamıyor, satsa bile sonra mazot ve gübre fiyatlarından dolayı tekrar yerine nasıl ekeceğini düşünüyor” diye konuştu.

Bozkurt, “Köylerimizde altın madeninin olumsuz etkisi çok” dedi ve ekledi:

“Eskiden köylerde elma olurdu. Artık hiçbir ağaçta elma yetişmiyor ve köylerdeki herkes hastalanıyor. Burada Adıgüzel Barajı var, biz oradaki balıkları yiyorduk ama artık yiyemiyoruz çünkü su zehirli. Fabrikalar atıklarını oraya bırakıyor. Gerçekleşecek olan mitingde taleplerimizi dile getireceğiz ve altın madeniyle ilgili sözlerimizi söyleyeceğiz. Öncelikli olarak mazotun ve gübrenin ucuz olmasını istiyoruz. Çiftçi olarak emeğimizin karşılığını almak istiyoruz.”

Uşak’ta arpa üreticiliği yapan Ertan Metin de çiftçinin artık günlük yaşamak zorunda kaldığını söyledi. Metin, “Önceden tüm köylüler hasat zamanını beklerdi. Şimdi bırakın hasat zamanını beklemeyi artık ekmiyoruz bile. Benim 250 dönüm yerim var. Önceden para kazanıyorduk. Bu kazancımız her yıl giderek azaldı. Bu yıl ise hiç para kazanmadık. Mazot ve gübrenin bu derece zamlanması bizi çok zor durumda bıraktı. Tohumun fiyatı da çok arttı. Köylerde komşularımız artık ekmiyor. Yanlış tarım politikaları bizi bu noktaya getirdi. Pazara gidip kendimiz satarak günlük yaşamaya çalışmaya devam ediyoruz. Talebimiz girdi maliyetlerinin azalması artık başka bir şey düşünemiyoruz” ifadelerini kullandı.

SOL Parti Uşak İl Başkanı Fikri Mıdık, “Çalışmalarımız boyunca yüzlerce üretici ve tüketiciyle buluştuk. Herkes ortak bir şekilde pahalılıktan şikâyet ediyor. Buluştuğumuz herkese çözüm önerilerimizi anlattık. Üreticiler artık tamamen bir değişim istiyor. Herkes sorunun farkında. Üretici Mitingi’nde herkes sözünü ve taleplerini söyleyecek. Buradan mücadeleyi büyüteceğiz” dedi.

40 GÜNLÜK BİR ÇALIŞMANIN SON GÜNÜ

40 günlük bir maratonda SOL Parti Uşak İl Örgütü’nün yoğun bir çalışma yaptığını vurgulayan SOL Parti PM Üyesi Mahmut Uludağ, “Uşak halkı aslında SOL Parti’yi 90’lı yıllardan beri tanıyor. Çünkü birçok mücadeleyi Uşak halkıyla birlikte başardık. Hangi dağ efkârlıysa, hangi köyün sorunu varsa Uşak SOL Parti hep orada oldu. Bugüne kadar insan sömürülmesine ve doğa sömürüsüne karşı mücadele ettik. Kışladağ’da siyanüre karşı, yöre halkıyla beraber mücadele ettik. Şu anda yörenin su sorunu başladı. Çünkü Uşak halkının kullandığı suyun dört katını madenci şirket kullanıyor. Suyu kesilen köylülerle birlikte mücadele ederek köyün suyunun geri getirilmesini sağladık” şeklinde konuştu.

Uludağ, sözlerine şöyle devam etti:

MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK

“80’li yıllardan beri zehir akan Ulubey Deresi’nin temizlenmesi için çalıştık ve mücadelemiz dere temizlenene kadar sürecek. Banaz Çayı’nın kirletilmemesine karşı yine oradaydık. Murat Dağı’nda altın madeni açtırmamak için tüm halkımızla birlikte kitlesel birçok etkinlik düzenledik. Gürpınar halkıyla taşocağına mücadelesinde birlikte olduk. Miting çalışmasında 50’ye yakın köyde, köy halkıyla dertleştik. Bizimle sofralarını paylaştılar. Bu mücadelemizi hep anlattık. Pazaryerlerinde hem üreticinin hem tüketicinin feryadıyla, isyanıyla buluştuk. Çözüm önerilerimizi dile getirdik. Halkın tepkisini afişlerimizde, pankartlarımızda gördük. Bu miting bir başlangıçtır. Halkımızla birlikte bu umudu büyütmek için, bu düzeni değiştirinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bu güzel çalışmayı yüksek katılımlı bir mitingle taçlandırmak istiyoruz.”