Girdi maliyetlerinin artması, vergiler ve borçlar gibi birçok sorunla boğuşan Sarıgöllü çiftçiler, tüccara mahkûm edilmekten şikâyetçi. Borçları için yapılandırma bekleyen çiftçiler, para kazanmak için sanal paralara yatırım yapmaya başladı.

Ürünlerden para kazanamayan çiftçiler yapılandırma bekliyor

Berkay SAĞOL

Covid-19 salgını nedeniyle tedarik zinciri bozulan, ürünlerini ihraç edemeyen, sattığı ürünlerin parasını alamayan çiftçileri bu yıl bir de iklim krizi vurdu. Tarım Kredi Kooperatifi’nden aldıkları kredileri ve bankalara olan borçlarını ödeyemeyen çiftçilere haciz gelmeye başladı. Girdi maliyetleri artan ürünler de elde kalınca, çiftçiler ne yapacaklarını düşünüyor.

Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, çiftçilerin durumunun çok zor olduğunu söyleyerek suya bile ulaşamadıklarını belirtti. Ülgen, barajdan ilçedeki bağlara su getirilmediği için Devlet Su İşleri'ne (DSİ) tepki gösterirken, "Biz sulu tarımla zor geçinen bir ilçeyiz, birde bize sürekli kuru tarım yapın deyip duruyorlar. Rusya'dan Alaşehir'e gaz getiriyorlar, bizim ilçemizdeki bağlara barajdan su veremiyorlar. Devlet Su İşleri'nin sadece adı var kendisi yok" dedi.

Kuru üzüm fiyatlarının erken açıklanmasını talep eden Ülgen, "Çiftçi üzüm fiyatını bilsin ona göre ekim yapsın. Ektikten sonra ürün elde kalırsa çiftçi yanar. Zaten herkesin bir sürü borcu var. Arabalar, traktörler, bağlar hep hacizli. Ekemiyor da satamıyor da. Bizim odamıza kayıtlı 20 tane çiftçi yaşadığı sıkıntılardan dolayı intihar etti. Ben çiftçinin borçları için yapılandırma talep ediyorum. Çiftçilerin maaşları da çok düşük. Asgari ücretin 2 bin 825 TL olduğu ülkede çiftçiler bin 500 TL maaş alıyor. Bu maaş bir de pandemiden önce 800 TL falandı sonradan bu rakamlara çıktı. Pandemidenallah razı olsun dedim bu laf edilmez ama maalesef ettim" diye konuştu.

ÇAREYİ SANAL PARADA BULUYORLAR

Sarıgöl Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Sinan Gençeli de, bölgedeki bağların yüzde 90'ının hacizli olduğunu vurgulayarak, "Ürünlerin birçoğu ya elde kaldı ya da yok pahasına satıldı. Birde girdi maliyetleri çok yüksek olunca çiftçilerin borçları daha da arttı. Yapılandırma talep ettik bizi dinleyen olmadı. Kazandığımız para elektrik, su, mazot ve gübreye gidiyor. Bir de şirketler çiftçileri dolandırmaya çalışıyor. Üzüm bağlarını geçen sene sigortalattık ve sonrasında üzümleri don vurdu. Mahsulün belki de yarısı yandı ama sigorta şirketi gelip yüzde 15'ini ödedi. Çiftçiler üretimden kaçıyor. Yaşı genç olanlar biraz teknolojiyle arası iyi olanlar alternatif yollardan para kazanmaya çalışıyor. İlçedeki ve köylerdeki gençler sanal paralara yatırım yapmaya başladı" dedi.

Üzüm ve domates üreten Sarıgöllü bir başka çiftçi ise, “Eskiden ürün fiyatları açıklanacağı günü dört gözle mutlulukla beklerdik. Şimdi bu hevesimizi çaldılar, artık açıklanırken bakmıyorum bile. 1 kilo tütün, 1 şişe 70'lik rakıyla aynı fiyattı. Şimdi 1 kilo tütün 25 TL. Ürünlerimizin hiçbir değeri kalmadı. Ürünlerin değeri kalmadığı gibi birde köyümüzde ve çevre köylerde zaten köylünün çoğunun malları hacizli. Ürün satılmıyor, satılsa bile değerinin altına gidiyor bazı arkadaşlarımız da sattığı ürünlerinin parasını alamıyor veya çok geç alıyor. Masraflarımız belli ve çok ama satış fiyatımız belirsiz. Tüccara mahkûm ettiler bizi. Çok şükür borcumuz çok. Sürekli masraf ediyoruz ama cebimize para girmiyor. Gübreye yine zam geldi. Bahar için tarlaya atacak gübre alamadık" ifadelerini kullandı.