Helal kayak merkezi konseptiyle tanışın. Helal kayak, teknolojinin ve en güzel duyguların en harika birlikteliği. Helal kayak…

Bakın yetkili abiler neler diyor helal kayak konusunda: “Bir Arap ülkesine gittiğimizde ezanı duyarak istediğimiz restoranda sorgusuz sualsiz nasıl yemek yemekten keyif alıyorsan, aynı imkânları kayak yapan ÜST PROFİL KESİMİNİ oluşturan kardeşlerimize de teklif ediyoruz”… Çok güzel bir yaklaşım. Üst profil kardeşlerimiz gelsin, dilediklerince kaysınlar. Ayrıca pistte her 10 metrede bir otomatik olarak “Helal olsun!” diyen sistemler de eklemeleri lazım. Sonuçta yol parasının üstünü vermeyip, üzerine yatan taksici kardeşlerimizin en sevdiği cümlelerden biri de budur “Helal et”… Öyle bir ülke istiyorum ki, seçimlerden sonra seçilen kişilere komple “Helal olsun” desin. Bu sistemi kullanırsak, yolsuzluk, çulsuzluk, sefalet ve parasızlık sorun olmaz. Bir “Helal olsun” bin ayıp örter. Zaten kandırılanlar kandırıldıklarını kandırılmadan anlayamaz… Helal olsun. Maaşallah çok güzel yiyiyor ama. İnsan izlemeye doyamıyor.

Yalnız benim gördüğüm üst profil kardeşlerimiz nedense hep yatlarda, özel uçaklarda, villalarda, Rihanna’yla filan takılıyorlardı, helal melal çok da şey etmiyor çoğu üst profil kardeşimiz. Üst profil kardeşlerimiz en pahalı saatleri hediye olarak alabiliyor. Önce çıkıp “Bu saati aldığımı söyleyen topazdır, sincaptır!” diye kükredikten sonra da “Parasını verdiğimin belgesini peçeteye ıslak imzayla attım” diyebiliyor. Üst profil kardeşlerimizin bazılarından hatta prens ya da veliaht filan olanlar ülkelerine “Cesaret hapı” olarak da bilinen uyuşturucu hapları tonlarca özel jetlerinde sokmaya filan da çalışıyor. Zaten profil yükseldikçe edep, ar, utanma, sıkılma, ilkelerimizi bağladığımız değerler filan çok da kalmıyor. Sen üst profilsin büyük düşün.
Üst profilli kardeşlerimiz denizaltılarıyla bir yandan keyif yaparken bir yandan da bazı ülkelere uygulanan ambargonun açıklarını bularak başka üst profilli kardeşlerimizi 40 olur 50 olur milyon yuroluk güzellikler yapabiliyor. Üst profil kardeş olmak lazım şu hayatta.

Bakın başka bir üst profil güzellemesi. Dünyanın en güzel belediyesi İBB, Zeytinburnu bölgesinde imar planını değiştirdi. –Neden? Çünkü üst profil kardeşlerimizden bazıları kaçak yapılaşma sevdalısı çıktı. Şimdi üst profilli kardeşlerimiz kaçak yaptıkları katları yıksınlar mı yani? Bu ülkede herkes neden yıkmaya uğraşıyor? İşte İBB sanırım kendine bu soruyu sormuş olacak ki artık Zeytinburnu ortamlarında zirve 42.5 metreden, 55 metreye çekilmiş. Zaten birçok üst profilli kardeşimizin yuvası 42.5 metreden yukarıda olduğu için, ani bir yasallık gelmiş ortamlara. Huzur bu değil de nedir? Zengin olmak ve zenginlikle daha da zengin olmak. Her şeyi kefenin ceplerine doldurmadan önce bir de dövize yatıralım ki üst profilimiz daha yükselsin…
Ya şu güzelliğe ne demeli? Hürriyet’in haberine göre Zeytinburnu Merkezefendi mahallesinde, D-100 Karayolu’nun kenarında 3 bin 425 metrekare büyüklüğündeki inşaat alanı şirket mülkiyetinde. Tapu kaydında “20 Aralık 2013 tarihli 6306 sayılı kanun gereğince riskli yapıdır” şerhinin bulunduğu belirtilen parsel üzerinde şu anda inşaat halinde 15 katlı yapı bulunuyor. Yüksek profilli bir inşaat şirketi tarafından yapılan kabası bitmiş inşaatın üzerinde ‘Komple Satılık Bina’ pankartı bulunuyor. Söz konusu parsel, İBB Meclisi’nde 2007 ve 2009 tarihli planlarda 42.50 metre yapılaşma şartlarında “Konaklama+Otel Alanı” ve “Özel Açık Otopark Alanı” fonksiyonuna alınmıştı. Ne gerek var, değil mi? Şimdi cillop gibi yeni plan değişikliğiyle bina sosyo-kültürel ve ticari amaçlı yapılar için ayrılan merkezi iş alanına çevrildi… Tek imzaya bakar bir yerin riskli mi risksiz mi olduğu.

Yeter ki ülkemizin üst profilleri iyice üst profillere doğru yelken açsın.

Alt profillere ise yine ezilmekten ve fakirleşmekten başka bir rol biçemiyorum. Haydi siz de kadere boyun eğin. Bırakın insanlar özel jetleriyle özgürce uçsun.