AKP döneminde tedavi merkezlerine müracaat edenlerin sayısında yüzde 700, madde bağlantılı ölümlerde de yüzde 250 oranında artış görüldü. Son yıllarda bu oranların arttığı tahmin ediliyor. TUBİM veri ve istatistiklerin yayımlanmasını durdurdu

Uyuşturucu bağımlıları ölüme terk ediliyor: Ölümlerde yüzde 250 oranında artış!

MELTEM YILMAZ
@meltemmmylmz

Türkiye’de tahmini rakamlarla 1 buçuk milyonun üzerinde uyuşturucu bağımlısı var. Ancak bu alanda devletin tek resmi kurumu olan Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM), uyuşturucu kullanımına, bağımlılık oranlarına ve uyuşturucuya bağlı ölüm rakamlarına ilişkin veri, istatistik ve güncel çalışmalarını yayımlamayı bu yıl itibariyle durdurdu. Dolayısıyla, şu anda Türkiye’de uyuşturucu konusunda hiçbir resmi bilgiye ulaşılamıyor.

Öte yandan, son verilere göre, AKP döneminde tedavi merkezlerine müracaat eden hasta sayılarındaki yüzde 700, madde bağlantılı toplam ölüm sayılarında da yüzde 250 oranında artış görüldü. Son yıllarda ise bu rakamların katlanarak arttığı tahmin ediliyor.

Bonzai 5 yıl içinde ölüme neden oluyor

Türkiye’deki toplam uyuşturucu bağımlılarının üçte birini oluşturan bonzai, yalnızca köprü altlarında, yol kenarlarında, ara sokaklarda bu maddeyi kullanan gençlerin hayatını karartmakla kalmıyor, beraberinde giderek daha fazla sayıda ölüme yol açıyor. Bonzaiyi birkaç kez art arda tüketmek, kişiyi bağımlı hale getiriyor. Alındığı andan itibaren vücutta ani bir tahribat yaratan maddeyi yaklaşık 7- 8 ay kullanan kişilerin, başlangıçta aldıkları miktarı 20 katına kadar çıkardıkları biliniyor. Madde vücuda girer girmez aşırı stres, çarpıntı, hipertansiyon nöbetleri, hypokalemia (düşük potasyum düzeyi) gibi etkiler gösteriyor. Maddenin yarattığı psikolojik semptomların özellikle psikozize neden olduğuna dair ciddi deliller bulunuyor. Yalnızca bir kez kullanan kişilerin dahi bir yıl boyunca devam eden süreçte konsantrasyon kaybı, görme ve işitme bozuklukları, çarpıntı, ritim bozukluğu, aşırı sivilcelenme gibi etkilerle boğuştuğu biliniyor. Maddenin uzun vadede yarattığı sonuç ise dolaşım sisteminin durması. Uzmanlar, bonzainin ortalama 5 yıl içerisinde ölüme sebep olduğunu belirtiyor.

Tedavi, en az bağımlılık kadar zor

Uyuşturucu bağımlılığının tedavi boyutu da, en az bağımlılığın kendisi kadar sorunlu. Avrupa’da tedavinin en önemli kısmını psikoterapi ve rehabilitasyon oluştururken Türkiye’de madde tedavisinin süresi Avrupa ortalamasının 10’da biri kadar, psikoterapi neredeyse yok, kişiye özel tedavi hizmetlerinden söz etmek mümkün değil. Dolayısıyla, Türkiye’de tedavi anlayışı, “ilaç yazıp göndermek”le sınırlı. Görüştüğümüz madde bağımlıları ve aileleri arasında, gerek devlette gerekse özelde uygulanan tedavi biçimlerinin kapsamı ve yöntemine dair olumlu görüş bulmak mümkün olmadı. Madde bağımlıları, özel merkezlerde uygulanan tedaviyi “çok pahalı”, AMATEM’lerde uygulanan tedaviyi ise “göstermelik” olarak değerlendiriyorlar.

*****

Yıllarımı verdim, yine de kurtulamıyorum

14. yaşgününde uyuşturucuya başlayan Ayşe’nin tüm hayatı adım adım kararmış, usul usul dibe batmış. Hatta o kadar ki, aldığı tüm ilaçlara rağmen karşımda gözyaşları içinde anlatıyor dehşet verici hikâyesini...

»Nasıl bir hayatınız var?

Annem ve iki şizofren hastası abimle birlikte yaşıyorum, babam öldü. Ben ise iki kez evlenip boşandım. İlk evliliğimden bir oğlum var, onu da çocuk esirgeme kurumuna verdim mecburen. Çünkü bağımlılığımdan ötürü ona bakacak durumum yok.

»Bu durumun sebebi olarak gördüğünüz bir olay var mı?

Olmaz mı... Her şeyin bir sebebi var tabii. 14 yaşındaydım. Doğumgünü kutlamam vardı ve orda ilk kez, çevremdeki insanların yönlendirmesiyle hap içtim. Sonra da kendim gibi bir madde bağımlısıyla evlendim. Sonra da o çek senet işlerine girmiş. Eve haciz geldi, aç kaldık. Ve ben bedenimi satmaya başladım. Düşünün, örtülü bir kadındım. Her fuhuştan sonra kendimi kestim. Bu sırada girdiğim ortamlarda bonzaiyi denedim. İlk kullandığımda kustum. Başka bir tribe girmedim ama sonra kullanmaya devam ettim. Ama bilmiyordum bağımlısı olacağımı.

»Hayat, gelecek... Bunlar sizin için ne ifade ediyor?

Benim için artık hayat bitti, devamını göremiyorum. Yalnızca son bir kapı istiyorum, her şeye hazırım ben. Çünkü nereye kadar kaçabilirim, nereye kadar gerçeklerle yüzleşmeyebilirim ki... Artık fuhuş yapmıyorum. Annem ve abimlerim yanında kalıyorum ve pet şişe toplayarak geçiniyoruz. . Ben madde kullandığım yıllar boyunca yaşadıklarımı unutmuşum, hiçbir şey hatırlamıyorum. Nereye gittim, kiminle ne yaptım, hiçbir şey... Hayatım büyük bir kayıptan ibaret.

»Şimdi nasılsınız?

AMATEM’in verdiği ilacı kullanıyorum. Günde bazen 2, bazen 4 tane ilaç içiyorum. Bu arada bonzaiden sonra eroine de başladım, elimden geldiğince eroin içmemeye çalışıyorum ama çok zor oluyor. Bağımlılıktan kurtulmak için yıllarımı verdim, yine de kurtulamıyorum…

*****

Umreye gittim, tövbe ettim ama sonra yine kullandım

Selman, uyuşturucuyla ilk kez, birlikte yaşadıkları evde eroinden ölen amcası aracılığıyla tanışmış. Esrarla başladığı uyuşturucu hayatına bonzaiyle devam etmiş. Kızını parka götürürken bile yanına uyuşturucu alan, sırf bu yüzden hacca gidip tövbe ettikten bir gün sonra uyuşturucuya yeniden başlayan biri o.

»Uyuşturucuyla nasıl tanıştınız?

Uyuşturucuyla 7 yaşında tanıştım. Amcam bizim evde yaşıyordu ve eroin kullanıyordu. Bir gün odasına gittim ve kolunda şırıngayla cesedini gördüm. Çok korktum, hemen babama haber verdim. Babam çekti iğneyi amcamın kolundan. Bu sahne beynime kazındı ve sanıyorum hayatımı etkiledi. Aradan yıllar geçti, askere gittim ve ilk kez askerde esrarla tanıştım. Kendimi bir garip hissetmiştim, tam olarak anlayamadığım bir duyguydu ama çok da etkisinde kalmadım. Sonra uzun bir süre aklıma bile gelmedi.

»Bir işiniz var mıydı, çalışıyor muydunuz?

İnşaat malzemeleri satan amcamla ortak olduğum bir işyerimiz var Fatih’te. 12 yaşımdan beri iş hayatının içindeyim. Hiçbir zaman maddi sıkıntım olmadı, hayatım hep düzenliydi aslında. Geriye dönüp baktığımda dağınık bir hayat göremiyorum açıkçası. Fotoğraf çekmek, motosiklet sürmek gibi hobilerim de vardı. Gezdim tozdum eğlendim. 24 yaşımda evlendim, bir kızım oldu ama eşimle sorunlarımız oldu ve ayrıldık. Ayrıldıktan sonra kızımı iki ayda bir iki saat görebiliyordum ve bu durum beni harap etti. Kızımı göremeyince psikolojim çok bozuldu. 3- 4 kişilik bir arkadaş grubumuz vardı. Bir gün getirdiler bonzaiyi ve ben denedim. 4 yıl boyunca hem esrar hem bonzai kullandım. Bonzai her an her yerde bulunabiliyor ne yazık ki. Belirtileri de çok fazla olmadığı için kullandığımda dışardan kolay kolay anlaşılmazdı. En fazla gözüm kızarırdı, onu da zaten damlayla hallediyordum.

»Bu süreçte neler yaşadınız?

Bonzai kullandığım 4 yıl hep halüsinasyonla geçti, başka hiçbir şey hatırlamıyorum. Yalnızca hayaller... Arada yalnızca haftasonları kızımı görüyordum.

»Onun yanında da kullanıyor muydunuz?

Başlarda kızımla görüştüğümde bonzai içmemeye çalışıyordum ama bu sefer de onu içmediğim için donuk bir kişi oluyordum. Odama kapanıyor kimseyle konuşmuyordum. Kızım da çok üzülüyordu haliyle. Bu halim olmasın diye onun karşısına da bonzai kullanıp çıkmaya başladım. Bonzaiyi, sigaranın ucundaki tütünü boşaltıp içine az miktarda koyarak her yerde rahatlıkla içebiliyordum, evde, sokakta, parkta... Hatta bonzai içip motor da kullanıyordum. Bir gün Vatan Caddesi’nde büyük bir kaza yaptım. Motor devrildi ben onun üstünde yerde sürüklendim, arkadan üstüme üstüme gelen arabanın farlarını gördüm ve evet dedim, ben ölüyorum. Ölmedim, ama bu kaza yaşadıklarımı sorgulamama neden oldu: Ölseydim öbür dünyada nasıl hesap verecektim? Cevap bulamadım kendime. Umreye gittim tövbe ettim ama esas film ondan sonra başladı...

»Nasıl yani?

Tövbe ettim, sonra tekrar içtim. Çünkü duramadım. Babam motorumu sattırmıştı bana, bu beni ayrı bir boşluğa düşürdü. Çünkü motor kullanmayı çok seviyordum. Ve bunu bahane edip tekrar bonzaiye başladım. Yine kullandım ama hayatım iyice kötüye gittikçe İstanbul’da bir özel hastanede tedavi görmek için yattım. 1 hafta tedavi gördüm. Bu süreçte annem de yanımda kaldı çünkü biri gelir bana madde verir diye korkuyordu. Orda bana sarı bir serum taktılar, her gün bir bardak dolusu ilaç verdiler. Lastik gibi oldum, çakmağı bile çakamıyordum. 1 haftanın sonunda da “temizlendin” diyerek çıkışımı verdiler. Hastaneden annemle birlikte çıkıp eve gittik. Eve girer girmez anneme bakkala gidip geliyorum dedim. Gidiş o gidiş... Direkt torbacının yanında buldum kendimi. Hiç tereddütsüz...

»Hastanede temizlendiğinizi söylememişler miydi?

Evet, hastanede “temizlendin” demişlerdi ama, vücut yine de istiyordu maddeyi. Ve ben yine kullanmaya devam ettim. Ailem başlarda hiçbir şey fark etmedi. Ama bir süre sonra yine halimden tavrımdan anlaşıldı kullandığım. Yine ailem beni bir başka hastaneye yatırdı, yine aynı sonuç. Yani yine hastaneden çıkar çıkmaz bonzai kullandım. Ama bu kez psikolojim iyice bozuldu, artık kendi kendime bırakmak istiyordum. Bıraktım da, ama sadece 6 ay. Bu süreçte ikinci kez evlendim, bir kızım daha oldu. Ve ben tekrar bozaiye başladım...

»Bağımlılığın doğasında bağımlının başta kendisi olmak üzere, herkesi kandırması gibi bir durum var değil mi?

Bu işin raconu sonuna kadar inkâr, herkese inkârdır evet. Ailem içtiğimi biliyordu ama ben her seferinde inkâr ediyordum. Ve söylenen yalanlar o kadar çok ki... Herkesi kandırır bir uyuşturucu bağımlısı. Örneğin babam ben içmeyeyim diye beni odaya kitlediğinde bile bir oltanın ucuna poşet bağlayıp poşeti pencereden aşağı sarkıtıp torbacıdan o şekilde uyuşturucu alıyordum. Motorla gelip bonzaiyi poşetin içine bırakıp giderlerdi. Ben her türlü kullanmanın yolunu bulmuştum. Şu an internetten satışı var mesela. Anında getirip bırakıyorlar kapınıza.

»Madde kullandığınız zaman hayatınızda en çok ne değişiyor?

Madde kullandığın zaman ailen senin düşmanın, torbacılar dostun oluyor. Bunun gerçek olmadığını öğrendiğimde büyük bir şok yaşadım, yıllarca kendimi hep yalanlara inandırmışım. Artık tek ihtiyacım olan şey ailem. Kaybettiklerimi geri kazanmak istiyorum. Çalışma hayatı işkence gibi oluyordu kullanırken, hayatı yaşamak değil de zamanı öldürmekti yaptığım.

-Bitti-