Uzaktan eğitimle hazırlanılan YKS bitti, kaygısı  sürüyor

Bilal AKTAŞ

Pandeminin gölgesinde gerçekleşen Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) dün son oturumuydu. Yaklaşık bir buçuk yıllık uzaktan eğitim sürecinin ardından sınava giren öğrenciler ise eğitimde yaşanan adaletsizliği bir kez daha gözler önüne serdi. Online eğitimde tablet, bilgisayar ve internete ulaşmakta zorluk yaşayan öğrenciler, eğitimdeki niteliksizlikten payına düşeni aldı. Uzaktan eğitimin başladığı günden bu yana Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yanlış, eksik ve tutarsız politikaları nedeniyle bir açılıp bir kapanan okullar, gelecek kaygısını ve sınav stresini iyice büyüttü. Yetersiz önlemlerle normalden daha yorucu bir hâle gelen sınav süreci hakkında bundan mustarip olan lise öğrencileri ve sınav mağdurları ile konuştuk.

Salgın döneminde eğitimdeki politikaların eksikliğine dikkat çeken Ozan Aydoğan, Pandemi gölgesinde bir YKS süreci geçirdik. Kapatılıp açılan okullar; yapılan, ertelenen ya da iptal edilen okul sınavları derken MEB yine bizleri belirsizlik içinde bırakmayı ihmal etmedi. Geleceğimizi belirleyecek olan bir sınava girmenin psikolojik olarak bizleri nasıl etkileyebileceği ortadayken bu belirsizliğin yaratılması bizlerin yine ne kadar düşünülmediğimizin kanıtlarından biri” diye konuştu.


ÖĞRENCİLER DÜZENLİ ÇALIŞAMADI

Sınava ikinci kez pandemi gölgesinde girdiğini belirten Sedat Ece, “Bir yıllık çalışma sürecinde asla bir düzene oturtamadım, bunun sebebi
ise bariz; pandemi. Sürekli sokağa çıkma yasakları ilan edilip kaldırılırken dershaneye kayıt yapıp, sonrasında pişman olarak ortada kalma ihtimalim olduğu için dershaneye gitmemeyi tercih ettim. Ancak salgın döneminde eğitimin de uzaktan olmasıyla derslere odaklanmakta zorluklar yaşadım” ifadelerini kullandı.

GELECEKSİZLİK STRESİ ARTIRDI

Sınava hazırlanırken bir yandan da çalışmak zorunda kaldığını kaydeden Ece sözlerine şöyle devam etti: “Dershane masrafları ile uğraşmam gerekmemiş olsa da takip edemediğimiz kadar sık yapılan zamlar nedeniyle test kitapları için bile yüksek bir birikim yapmak zorundaydım. Bu tür ekonomik kaygılar sebebiyle sınava çalışırken aynı zamanda part-time çalışmak zorunda kaldım. Bu da beni bu kadar zorluklar içinde okumaya çalışmaktansa direkt iş hayatına atılma düşüncesine itmeye ve geleceğim hakkında çok fazla soru ve kaygıya sebep olmaya itti. Sınavdan bu şartlarda iyi bir sonuç akmak çok zor olduğu gibi eğer başarılı olursam da birçok genç gibi üniversite okuyup işsiz kalma kaygısı yine varlığını sürdürecek.”

UZAKTAN EĞİTİM NİTELİKSİZDİ

Gamze Çakmak da sürecin psikolojik olarak çok yıpratıcı olduğunu vurguladı. Çakmak şu ifadeleri kullandı: “Pandemi sosyal hayatımızı okul hayatımızı çok etkiledi. Sosyalleşemiyor okula gidemiyor oluşumuz psikolojik olarak bizi çok yıprattı. Özellikle okul hayatımızın bundan sonra nasıl olacağı sınavlara nasıl hazırlanacağımızı düşünüp durduk. Çoğu evde yeterli imkân olamaması yüzünden online derslere katılamayanlar oldu. Odaklanma sorunları olanlar online derslerden verim alamadı. Evde kendi kendimize ders çalışmamız üniversite sınavı için yeterli değildi.”başarmıştır.” Bizi umutsuzluğa sürüklemeyi başarmıştır.”