Uzayda yenilikler ve uzay çöpü

Dr. H. Tuğça ŞENER

Söz konusu bilim, hele ki astronomi ve uzay bilimleri olduğunda her gün bir yenilikle karşılaşmamak imkânsız. Geçtiğimiz hafta uzayda neler olmuş kısaca birlikte bir göz atalım istedim bu pazar.

Rusya’nın 27 Ekim Çarşamba akşamı Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü’nden fırlatılan Progress 79 (diğer adıyla Progress MS-18) insansız kargo gemisi Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki 7 astronota 2,5 ton malzeme götürmek üzere yola çıktı. Başlangıç yörüngesine başarıyla yerleştiğinde Güneş panellerini ve yön bulma antenlerini açan uzay gemisinin 2 günlük yolculuğun ardından yörüngede dolanan Expedition 66 laboratuvarı ve mürettebatına 30 Ekim Cumartesi sabahı başarıyla ulaşması bekleniyordu. Bu süreçte Expedition 66’daki kozmonotlar da kargo gemisinin varışına ilişkin bir tatbikat eğitimini tekrar etmekle meşguldü. Olası bir aksilik durumunda Progress 79’u uzaktan kumanda edebilmek için kozmonot Pyotr Dobrov ve Anton Shkaplerov tele-robotik yöntemlerle yönetilen ve ihtiyaç durumunda Progress 79’un yanaşma ve birleşme sürecini kontrol edecek servis birimi üzerinde talimler gerçekleştirdiler. Neyse ki Cumartesi sabahı saat 4 sularında başarıyla gerçekleşen operasyon sayesinde kozmonotların herhangi bir aksiyon almasına gerek kalmadı. Yaklaşık 6 ay boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu’na bağlı kalacak olan Progress 79’daki 2,5 tonluk kargonun yaklaşık 1,5 tonu kuru ürünlerden oluşurken geri kalan 1,5 tonun yaklaşık 550 kg’ı roket yakıtı, 420kg’ı su, 48 kg’ı hava ve 13 kg'ı da azottan oluşuyor.

Bir yanda bunlar olurken 28 Ekim’de Çin de uzay çöplerini azaltmaya yönelik teknolojisini test etmek üzere Gobi Çölü’ndeki rampadan bir askeri uydu fırlattı. Her ne kadar Çin uzay programının ana katılımcılarından biri olan Çin Havacılık ve Uzay Bilim ve Teknoloji Şirketi (China Aerospace Science and Technology Corporation) askeri gizliliği olan bu projenin detaylarını açıklamamış olsa da, uydunun jeosenkron geçiş yörüngesine gönderildiğine dair çeşitli iddialar mevcut. Dünyanın önde gelen birçok havacılık ve uzay firması gibi Çin’in de uzay çöplerine karşı bir eyleme geçmesi pek şaşırtıcı olmasa da bu işin arkasında özellikle Mart ayında bir Çin uydusunun Rus uzay çöpü yüzünden zarar almasının büyük payı olduğu düşünülüyor. 2019 Eylül’ünde fırlatılmış Çin askeri uydusunun beklenmedik bir şekilde hasar görmesinin nedeni ilk başta bilinmese de, daha sonra bir araştırmacının tesadüfen fark ettiği kayıtlara bakıldığında 1996 yılında fırlatılmış 10-50 cm büyüklüğünde ve artık kullanılmadığı için uzay çöpü sayılan bir Rus ajan uydusunun Çin uydusuna çarptığı ortaya çıkmıştı. Bu çarpışmadan da en az 37 parça uzay çöpü ortaya çıktığı hesaba katılırsa benzeri durumların artan uydu sayısı ve uzay çöpü nedeniyle yakın gelecekte çok daha sık yaşanması bekleniyor tabii ki. Bundan önceki en ciddi yörünge çarpışmasının 2009 Şubat’ında işlevsiz bir Rus askeri uzay aracı olan Kosmos-2251 ile bir İridyum 33 uydusunun çarpışması olduğunu ve en az 1800 parça takip edilebilir çöp meydana getirdiğini hatırlamakta da fayda var. Kessler sendromu olarak bilinen ve her ne kadar şimdilik sadece kuramsal bir olgu olarak kalsa da Dünya’nın yörüngesinin uydular ve çöplerle aşırı derecede dolması sonucu Dünya yörüngesindeki belli başlı noktalardaki uyduların kullanılamaz hale gelebileceğini öngören bu durum, Starlink ve benzeri küme uydu projeleri düşünüldüğünde, özellikle uzay çöpleri ve atıl durumdaki uyduların toplanmasına ilişkin aktif bir çaba gösterilmediği takdirde bence gayet olası.

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda çekilen sinema filmine de başka bir yazıda değinmek üzere, bulutsuz ve çöpsüz, kapkaranlık ve pırıl pırıl bir gökyüzü dileğiyle...