Uzmanlardan Düzce depremine ilişkin değerlendirmeler: Daha büyük bir deprem olma olasılığı düşük

Düzce'nin Gölyaka ilçesinde saat 04.00 sıralarında 6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem İstanbul, Bolu, Sakarya ve Ankara’ya kadar geniş bir alanda hissedildi. Uzmanlar Düzce'deki depreme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

DHA'ya konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat, "Orta büyüklükte yaşanan bir deprem oldu. Depremin büyüklüğünü 6 olarak verdik. Depremin kaynağı Sarıdere Köyüne çok yakın. Bu bölgede bildiğiniz üzere Kuzey Anadolu Fayı’nın ana segmentleri kuzeyde ama güneyde de bu depremin olduğu yerde tahliye kırıklar tabir ettiğimiz zon içerisinde kalan küçük parçalar var. Bunlar aktif değil. Bu deprem o bölgede olan doğu-batı doğrultudaki kırığın çalışması sonucunda meydana gelmiştir. Ana şok 6 büyüklüğündedir. Ana şok sonrasındaki süreç bizim için olumludur. Artçılar gayet güzel devam etmekte. Artçıların zaman içerisinde hem büyüklükleri hem de sıkılıkları azalarak devam edecektir" ifadelerini kullandı.

"ENERJİ BOŞALDI"

"8 kilometrelik uzunluğundaki bu fay parçası ana depremde kırılmıştır" diyen Kalafat, şöyle devam etti: "Enerjisi boşalmıştır. Bunun dışında orada daha büyük bir deprem olasılığı riski çok düşüktür. Bugün 40’a yakın artçı aldık. Takip ediyoruz. Dolayısıyla en yakın yerleşim yeri olan Sarıdere Köyü olduğu için muhtemelen eğer kerpiç evler varsa bunlarda hasar olabilir. Onun dışında normalde depreme dayanıklı binalarda hasar beklenmemesi lazım. Vatandaşlarımızın artçı süreçlerini panik yapmadan sakin bir şekilde karşılamaları gerekir. Benim de edindiğim bilgilerde özellikle vatandaşlarımız panik yaptığından dolayı yaralanmalar var. Halen deprem bilinci maalesef tam manasıyla oluşturulamadı. Dolayısıyla vatandaşlarımız deprem anı ve sonrasında panik halinde oluyor."

İstanbul depremini takip ettiklerini belirten Kalafat, şunları ifade etti: "Bildiğiniz gibi Marmara’da iki sismik boşluk var. Sismik boşluğun hangisinin kırılacağına daha bilmiyoruz ama Marmara Bölgesi’ndeki 7 il ve ilçelerin tamamı bu depremlerden etkilenecek. Marmara Bölgesi’nde yaşayan vatandaşlarımızın deprem bilinci yüksek bir toplum haline gelebilmesi lazım. Düzce’de yaşanan deprem İstanbul’u etkilemez. Bu deprem Kuzey Anadolu Fayı’nın ana parçası üzerinde olan bir deprem değil. İstanbul için beklediğimiz Kuzey Anadolu Fayı’nın ana parçalarında olması."

"BÜYÜKLÜĞÜ 5.9 AMA ŞİDDETİ 8 OLARAK HESAPLANDI"

Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Düzce'de meydana gelen 6 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi.

DHA'ya konuşan Prof. Dr. Sözbilir, "Düzce geniş ölçekte alüvyon dediğimiz zayıf zemin üzerinde kurulmuş. Burada eski yapı stoku olmuş olsaydı, ciddi yıkım ve can kaybı olurdu. Depremin büyüklüğü 5.9 ama şiddeti 8 olarak hesaplandı. 30 Ekim 2020'de 6.6 büyüklüğündeki depremi de 8 şiddetinde hissetmiştik. O depremde 5 bin civarında bina hasar görmüş, 4 bina tamamen yıkılmış ve 117 vatandaşımız can vermişti. Bu da Düzce ilinin depreme hazır olduğunu gösteriyor. Bugün 04.08'deki deprem, 17 Ağustos 1999 depreminde kırılan Kuzey Anadolu Fayı'nın Karadere adı verilen segmentinin kuzeydoğu ucunda gerçekleşti. Bölgede şu ana kadar gelişen 50'yi aşkın artçı deprem dağılımı Gölyaka ile Düzce kent merkezi arasında yoğunlaşmış durumda. 5 büyüklüğüne varan artçı depremler olabilir. Halkımızın devletin resmi kurumu olan AFAD yetkililerinin bilgileri doğrultusunda hareket etmesi ve hasarlı evleri varsa ilgililere göstermesi son derece önemli" ifadelerini kullandı.

NACİ GÖRÜR: DEPREM BAZI ŞEYLERİN ÖNEMİNİ HATIRLATTI

Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Düzce depremine ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu.

"Bugünkü Düzce depremi 1999 Gölcük ve Düzce depremleri sırasında KAF’ın kırılmamış bir kesimi üzerinde oldu" diyen Görür, "Böylece Düzce ve batısında KAF enerjisinin büyük bir kısmını boşalttı. 1999 depremlerinde KAF Bolu tüneline kadar kırılmıştı. Hala daha Bolu tüneli ile Bolu kenti ve ovası arasındaki fay kolunda kırılma olmadı. O nedenle Bolu ve güneyi riskli bir bölge olarak algılanmalı ve IRAP planı ciddiyetle uygulanmalıdır" ifadelerini kullandı

Arkadaşlar, biraz Düzce depremi üzerinde dertleşelim: 1) Bu sabah olanların daha önceki deprem zamanlarıyla farkı var mı? Deprem oluyor, insanlarımız dışarıda, insanlar korku içinde. Medya depremci peşinde, ekranda sıra sıra konuşmacılar. Deprem yerinde yöneticilerimiz. Hasar ve

— Prof. Dr. Naci Görür (@nacigorur) November 23, 2022

Naci Görür'ün değerlendirmeleri şöyle:

"Arkadaşlar, biraz Düzce depremi üzerinde dertleşelim: 1) Bu sabah olanların daha önceki deprem zamanlarıyla farkı var mı? Deprem oluyor, insanlarımız dışarıda, insanlar korku içinde. Medya depremci peşinde, ekranda sıra sıra konuşmacılar. Deprem yerinde yöneticilerimiz.

Hasar ve kayıp ile ilgili açıklamalar yapıyorlar. Birkaç saat sonra deprem unutuluyor ve hiçbirşey olmamış gibi tekrar evlerimize giriyoruz. Bir iki gün sonra da gündem tamamen değişiyor. Halbuki ne beklersiniz? O depremden sonra deprem hazırlıklarının hızlanmasını değil mi?

Hayır, öyle olmuyor. Depremden hemen sonra tlfnumun kilitlenmesine rağmen ben medyaya çıkmıyorum. Amacım, depremde değil depremden önce de sonra da bu afeti gündemde tutalım, yapılan hazırlıkları takip edelim, talepkar olalım, örgütlenip can güvenliğimizin sağlanmasını isteyelim.

Bu gün can aybımız olmadı ama yarin binlerce olmayacağını kim garanti edebilir, 2) Bugünkü Düzce depremi 1999 Gölcük ve Düzce depremleri sırasında KAF’ın kırılmamış bir kesimi üzerinde oldu (Bknz Harita). Böylece Düzce ve batısında KAF enerjisinin büyük bir kısmını boşalttı.

1999 depremlerinde KAF Bolu tüneline kadar kırılmıştı. Hala daha Bolu tüneli ile Bolu kenti ve ovası arasındaki fay kolunda kırılma olmadı. O nedenle Bolu ve güneyi riskli bir bölge olarak algılanmalı ve IRAP planı ciddiyetle uygulanmalıdır.

3) Düzce depremi bize bazı şeylerin önemini hatırlattı. a-1999 Düzce depremi yerbilimciler tarafından 3 ay önceden ön görüldü ve alarm verildi. Yapılan hazırlıklar sayesinde 1999 Kasım ayında olan depremde az hasar ve can kaybı oldu, b-1999’dan sonra Düzce’de yapılan binalar yönetmeliklere uygun yapıldı ve bu nedenle de bugünkü depremde fazla hasar alınmadı.

Bu açıklamalardan 2 sonuç çıkıyor: Evlerinizi deprem güvenli inşa ederseniz depremde fazla yara almazsınız. Bilim insanlarını ciddiye alır, öngörüleri doğrultusunda hazırlık yapar, önlem alırsanız, insanlarımızın can güvenliğini sağlarsınız."