Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Gezi Parkı'nın devredildiği vakıfla ilgili açıklamasını değerlendirdi. Ersoy, "Sultan Beyazıd Hanı Veli Hazretleri Vakfı mazbut vakıflarımızdan olup yöneticisi ve mütevellisi hayatta olmayan ve varisi Vakıflar Genel Müdürlüğü olan vakıflarımızdandır" dedi. İmamoğlu, böyle bir vakfın olmadığını belgelemişti.

Vakıflar Genel Müdüründen 'Gezi Parkı' açıklaması: Siyasi cevabı siyasiler verecek

Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, Gezi Parkı'nın mülkiyetinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) alınarak Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı adlı bir şeye devredilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

AA'ya konuşan Ersoy, birkaç gündür kamuoyunda yanlış ve resmiyete dayanmayan iddialarla kafaların karıştırıldığı bir sürecin yaşandığını ileri sürdü.

"Kamuoyunda günlerdir adı geçen Sultan Beyazıd Hanı Veli Hazretleri Vakfı mazbut vakıflarımızdan olup yöneticisi ve mütevellisi hayatta olmayan ve varisi Vakıflar Genel Müdürlüğü olan vakıflarımızdandır" ifadesini kullanan Ersoy, şunları söyledi:

"Bu vakfımızın Hicri takvim ile 911, Miladi takvim ile 1505 tarihli vakfiyesinde, yani Osmanlı Vakıf senedinde İstanbul İli Beyoğlu ilçesi Gümüşsuyu mahallesinde bulunan tapunun 751 Ada 1, 2, 3 ve 4'üncü parselleri ‘Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı’nda yer almaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruluş amacı ve görevini yerine getirerek, yönetim ve temsilini yaptığı Mazbut Vakıfların haklarını korumaktadır. Mazbut Vakıfların yanı sıra mülhak, cemaat ve yeni vakıfları da rehberlik boyutunda sorumluluğu bulunmaktadır."

KARAR SİYASİ YA DA İDEOLOJİK DEĞİLMİŞ!

2008 yılında yürürlüğe giren 5737 sayılı vakıflar kanununun 30'uncu maddesinde 'Vakıf yoluyla meydana gelip, her ne suretle olursa olsun hazine, belediye, özel idareler, köy ve tüzel kişiliğin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur' hükmünün yer aldığını söyleyen Ersoy, şunları anlattı:

"Bu hüküm gereği Gezi Parkı olarak anılan alanın Taksim’de ki tescili İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınarak asıl sahibi Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfına tescili yapılmıştır. Tıpkı 2008’den bu yana kadar yaklaşık bin 14 taşınmazın mülkiyetiyle ilgili olduğu gibi. Konunun siyasi veya ideolojik hiçbir yanının olmadığı hangi tarihlerde hangi eserlerin vakıflarına döndürüldüğü net şekilde görülecektir. Genel Müdürlük olarak görevlerimizden biri kendisine emanet edilen vakıf mallarına sahip çıkmak, vakıf kurucularının bizlere emanet ettiği, her biri bir şaheser olan eserleri koruyup ihya etmek ve bu köklü mirası gelecek nesillere aktarmaktır."

Ersoy, Vakıflar Kanununun 2008 yılında çıktığını belirterek, 2012 yılından beri komisyon ile 1041 tane taşınmazı kamu kurumlarından, belediyelerden ve diğer üçüncü şahıslar hariç kamuya ait yerlerden aldıklarını, bunların içerisinde en fazla taşınmaz alınan yerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi olduğunu kaydetti.

Ersoy, 15 Ağustos 2020 tarihinde Galata Kulesinde yaptığı bir basın açıklamasında, Taksim ve Bereketzade Mahallesi yani Galata'nın bulunduğu mücavir alanda vakıf eserlerine yönelik çalışmaların devam ettiğini, en kısa zamanda bunların kayıtlarını tamamladıktan sonra Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'ne müracaat ederek, vakıfların tapu tescilini yaptıracaklarına yönelik söylemi hatırlatarak, çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.

600 YILLIKMIŞ

Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Ersoy, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Taksim Gezi Parkı’nın mülkiyetinin devredildiği Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı diye bir vakfın olmadığı yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine şöyle devam etti:

"Türkiye’de 59 bin mazbut vakfı yönetiyoruz. Bunlardan bir tanesi de Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı. Bu vakfın bütün kayıtları var. Arkadaşların siyasi hareket ettiklerini bildiğim için ben bürokrat olarak onların siyasi cevabını siyasiler verecektir. Bu bir mazbut vakıftır, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmektedir. 1500’lü yıllarda kurulmuştur, 600 yıllık bir vakıftır. Burası Sultan Beyazıt Hanı Veli Vakfına ait bir yer. 3'üncü Selim tarafından mukataa dediğimiz kiralamayla alınıyor. Kiraladıktan sonra üzerine bu eserler yapılıyor. Türkiye’nin köklü kurumlarından olan Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün türlü mesnetsiz ithamlarla karşı karşıya bırakılma çabalarına rağmen biz çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Yapılanları esefle kınıyorum. Halkımızı doğru bilgilendirme noktasında sorumluluğumuzun idraki içerisindeyim. Bu kurumu kimseye ezdirmek düşüncesinde değilim. Yapılan her konuda günlük cevaplar vermiyoruz. Deruni ahlak ilkesine uyuyoruz ve müktesebatı olmayan insanların açıklamalarını da kaile almıyoruz."

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gezi Parkı kararını "Çok trajikomik bir karar," diyerek nitelemiş ve şunları söylemişti:

"2008’de, yanılmıyorsam vakıflarla ilgili kanunun 30. maddesine dayanılarak yapılmış bir hamle. Ama o kanun da aslında o kadar net yazılmış ki; ‘Vakıf eliyle yapılan’ diye tarifleniyor. Geçmişte vakıf eliyle yapılan, eğer bugün İl Özel İdaresi’nde, belediyede ya da kamunun herhangi bir kurumunda mülkiyet olarak duruyorsa, bunun Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devri, diye tanımlanmış kanun. Ama bunun Gezi Parkı ile uyan hiçbir tarafı yok. Bir kere Sultan Bayezid Vakfı diye bir vakıftan bahsediliyor. Bu vakfın da ne yazık ki temelinde çok sıkıntılı, sorunlu haller var. Ama daha da önemlisi burası Gezi Parkı, kültür varlığı değil. Yani Gezi Parkı, kültür varlığı değil. Kanun, kültür varlıkları ile ilgili. Gezi Parkı’nda 100 sene önce bir Topçu Kışlası yapılmış. Ama o Topçu Kışlası, Selim zamanında yapılmış. Bayezid Han Hazretleri Vakfı ile alakalı değil. Yani, okudukça insanın gülesi geliyor. Böyle uydurma, mesnetsiz kararla İstanbul halkına ait güzel bir parkın, akşamdan sabaha bir kararla, bir yazıyla, bekler gibi hazır halde, tapuyu da Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edilmesi, İstanbulluya karşı hiçbir kural dinlemeksizin, kendi bildiğini yapmaya çalışan bir aklın sonucu."