Validebağ’da yazılan 22 yıllık direnişin öyküsü

Yaren ÇOLAK

İstanbul’un Üsküdar ilçesinde bulunan Validebağ Korusu’nda Validebağ Gönüllüleri büyük bir mücadele örneği sergiliyor. ‘Millet bahçesi’ adı altında yapılaşma tehditine karşı verilen 22 yıllık bir mücadele. İstanbul’un Anadolu Yakası’nda bulunan ve buranın Karacaahmet Mezarlığı’ndan sonraki en büyük yeşil alanı olan Validebağ Korusu 1’inci derece doğal sit alanı. Öte yandan içinde barındırdığı Hababam Sınıfı’nın da çekildiği Adile Sultan Kasrı, Abdülaziz Av Köşkü ve Çamlı Köşkü ile de adeta bir açık hava müzesi.

Megakentte bir nefes alanı olan, çocukların doğayı tanımasını sağlayan ve pek çok canlıya da yuva olan korunun yapılaşmaya açılmasına karşı ise yine korunun gerçek sahipleri direniyor. Validebağ Gönüllüleri çocukların ve kuşların cıvıltısına karşın millet bahçesi projesiyle ranta açılmak istenen koruda tam 22 yıldır mücadele veriyor. Ranta kurban etmek istemedikleri koru için zaman zaman biber gazı yiyen, geceleri nöbet tutan Validebağ Gönüllüleri, süreci ve Validebağ’ın önemini BirGün’e anlattı.


Validebağ Korusu’nun hem doğal hem de tarihi sit alanı olduğunun altını çizen Validebağ Gönüllüleri Derneği Başkanı Arif Belgin, “Anadolu yakasının en büyük yeşil alanlarından biri. 1999 yılından beri doğal ve tarihi sit alanı. Sit alanı ilan edilmesi de tamamen Validebağ Gönüllüleri’nin mücadelesi ile oldu” dedi. Yapılmak istenen Millet Bahçesi Projesi ile koruyu ranta açmak istediklerini vurgulayan Belgin şu ifadeleri kullandı: “Millet Bahçesi Projesi’ne gelirsek 2018’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İBB’ye bir proje çizdirdi ve buranın Millet Bahçesi olması yönünde çalışmalar başladı. Koruma kurulları da onayladı. Biz de Validebağ Gönüllüleri olarak bu karara karşın idari dava açarak iptalini istedik. Dava halen devam ediyor. Şu anda ocak ayında gelen bilirkişi raporunun sonucunu bekliyoruz. Millet Bahçesi Projesi’ne karşı çıktık çünkü; seyir terası, yapay gölet, ışıklandırma gibi pek çok şeyi kapsayan bir proje. Esas amaç burayı ranta açmaktır. Zaten en son Üsküdar Belediyesi projelerinde der ki belediye ben kapılara büfe koyacağım ve satış yapacağım. Burada zaten ticari amaç sırıtmaya başıyor. Onun dışında daha da büyük bir siyasi rant var.”

DOĞANIN ÖLÜMÜ DEMEK

Validebağ’ı korumak için mahallelinin, Validebağ Gönüllüleri’nin ve yaşam savunucularının yıllardır verdiği mücadeleyi anlatan İbrahim Kayalar, “Geçmiş tarihte buraya elektrik getirmek istediler, kanallar açtılar. Buraya betonlaşma ve elektrik girdiği anda doğanın ölümü demektir. Bu kanallara direndik. Eğer bu direniş olmasa elektrik girecek ve buranın doğası bitecekti. Zaman zaman hukuksuz şekilde koruda inşaat yapma girişimleri oluyor. Biz bunları da durdurduk. Eğer biz o gün müsade etseydik şimdi kafe, restoran, kebap evi vs. yapılacaktı” diye konuştu.

Koruyu korumak için mücadele verirken sık sık polisle karşı karşıya kaldıkları aktaran Kayalar sözlerini şöyle devam etti: “Bize karşı 100 toplum polisi geldi. Gaz müdahalesi edildi. Bariyerler kuruldu. Bizim yaptığımızsa koruyu korumak. Biz Validebağ’ın temizliğini yapıyoruz, hayvanlarını koruyoruz, burada avcılık yapılmasına, betonlaşmaya karşı mücadele veriyoruz. Belediye ise görevi olan temizlik, bakım hizmetlerini vermiyor. Bunun altındaki art niyet de şu; biz buranın bakımını yapmayalım ki bize muhtaç kalsınlar biz de millet bahçesi yapalım.”

DENGE SAĞLANMALI

Neşe Taşan, “Adile Sultan Kasrı ve Abdülaziz Av Köşkü çok kıymetli tarihi eserler var. Ancak rant amacıyla film çekimlerine açıldı. Burada kullanma ve koruma dengesi sağlanmalı. Koruma Kurulu da yine bizlerin başvuruları sonucunda 10 Mart’ta 1’inci grup korunması gereken kültür varlığı olarak tescilli Adile Sultan Kasrı’nda yapılan çekimlerin durdurulması yönünde karar aldı” şeklinde konuştu.

Koruyu korumak için 22 yıldır mücadele verildiğinin ve verilmeye de devam edeceğinin altını çizen Olcay Canakçer, “Ben buraya 15 yıl evvel taşındım. Geldiğimde buradaki direnişi gördüm ve beni çok etkiledi. Çünkü ben hiç bir yerde bu kadar uzun süreli bir direniş görmemiştim. Kar kış demeden tüm işimizi bırakıp biz buraya geliyor, direniyoruz” dedi.

***

123 kuş türü ve 101 çeşit ağaç yer alıyor

Validebağ’ın hem canlılar hem de 7’den 70’e herkes için bir yaşam alanı olduğunun altını çizen Feral Fercan ise şu ifadeleri kullandı: “Validebağ Korusu’nda 123 kuş türü var. Akgerdanlı ötleğen, ibibik, halkalı sinekkapan vs. Bu kadar çok kuş çeşidini İstanbul gibi bir megakentte başka nerede görebiliriz? Tam 31 çeşit kelebek türü de yine Validebağ korusunda. Çocuklar burada buluşarak sosyalleşiyor, suyla, böcekle, kirpiyle tanışıyor. Bizler için de öyle.”
Koruda 71 tane tescilli anıt ağaç olduğuna dikkat çeken Metin Korkmaz şöyle konuştu: “101 çeşit ağaç çalı çalıcık var. Millet bahçesine karşıyız çünkü burası koru ve koru şeklinde korunmalı. Millet bahçesi olduktan sonra aydınlatmalar yapılacak ve korudaki gececi hayvanlara zarar verecekler. Onun dışında yeni projelerle yapılması planlanan düğün salonlarından yükselen sesler de burada yaşayan canlıların burayı terk etmesine neden olacak.”